Kanada’da 54 isimsiz mezar daha bulundu

Kanada’nın Saskatchewan eyaletinde iki eski yatılı kilise okulunun bulunduğu bölgede 54 yeni isimsiz mezara rastlandı.

Kanada, yerli topluluklara yönelik uyguladığı politikalarla yüzleşmeye devam ediyor.

Saskatchewan eyaletine bağlı Keeseekose First Nation bölgesindeki iki eski yatılı kilise okulu olan Fort Pelly ve St Phillip’in yer aldığı alanda yürütülen çalışmalarda 54 isimsiz mezar bulundu.

Keeseekoose araştırmasının proje lideri Ted Quewezance, Keeseekose Fisrt Nation Şefi Lee Kitchemonia ile gerçekleştirdiği basın toplantısında, yere nüfuz eden radar teknolojisiyle Fort Pelly Okulu’nun arazisinde 42, St Phillip’s’te ise 12 mezara rastlandığını açıkladı.

Quewezance, “Taradığımız yerler, sağ kalanlar ve olayla ilgili bilgi sahibi olanlar tarafından belirlendi. Yer radarı, tarihimizi doğruladı” ifadelerini kullandı.

Soğuk havanın arama çalışmalarını olumsuz etkilediğini belirten Kitchemonia ise, “Her gün yürüdüğümüz, her gün araba kullandığımız ortak alanlarımızda isimsiz mezarlarımızın olduğunu bilmek çok zor. Onların yanından geçtik, orada mezar olduğunu hiç anlamadık. Birisi bunun hesabını vermeli” diye konuştu.

Her iki okulun da Katolik Kilisesi tarafından yönetildiği öğrenildi.

KANADA’NIN KARANLIK GEÇMİŞİ

Kanada’nın British Columbia eyaletinde Mayıs 2021’de, 1978 yılında kapatılan Kamloops Kızılderili (Yerli) Yatılı Okulu’nda yer radarı yöntemiyle yürütülen çalışmalarda 215 çocuğun kalıntılarına rastlanmıştı.

Kanada Yerli Halklarla İlişkiler Bakanı Carolyn Bennett yatılı okulların “utanç verici” bir sömürge politikasının parçası olduğunu belirtmişti.

Ülkede geçen yıldan bu yana yerli çocuklara ait yüzlerce isimsiz mezar bulundu.

Kanada’da yatılı okullar, 19. ve 20. yüzyıllarda yerli gençleri asimile etmek amacıyla hükümet ve dini yetkililer tarafından işletilen zorunlu okullardı.

Ülkedeki çalışmalara göre 1863’ten 1998’e kadar 150 binden fazla yerli çocuk ailelerinden alınarak bu okullara yerleştirildi. Çocukların genellikle kendi dillerini konuşmalarına ya da kültürlerini yaşamalarına izin verilmediği belirtilirken, birçoğunun kötü muamele ve istismara maruz kaldığı tespit edildi.

2008 yılında Kanada hükümeti söz konusu sistem için yerli halktan resmi olarak özür dilemişti.