Alman yatırımcılar, artan enflasyon, düşük faizin devam etmesi ve küresel ekonominin artan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakaları nedeniyle yavaşlayan bir toparlanma ile karşı karşıya kalmasıyla altına koşuyor.
Dünya Altın Konseyi (WGC) verilerine göre, geleneksel olarak Avrupa’nın en büyük külçe ve sikke alıcısı olarak bilinen Almanya’da fiziksel altına talep, 2009 yılının ilk yarısından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
Almanya’nın külçe ve sikke olarak altın talebi, yılın ilk yarısında 2020 yılının son çeyreğine göre yüzde 35 arttı. Ülkenin mücevher olarak altın talebi de bu yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 115 artış gösterdi.
Dünya Altın Konseyinin 2019 tüketici araştırma anketinde, Alman yatırımcılarının yüzde 64’ü altını, enflasyon/döviz dalgalanmalarına karşı iyi bir koruma olarak gördüğü ortaya çıkmıştı.
Analistler, Almanların altına ilgisinin kökenini, bir asır önce Weimar Cumhuriyeti’nde (1918-1933 dönemi) görülen ve tüketicilerin satın alma gücünü çökerten hiperenflasyonda yattığını hatırlatarak, Avrupa’daki negatif faiz oranlarının da altın gibi varlıkları daha çekici hale getirdiğini belirtti.
Öte yandan, Delta varyantının yarattığı ekonomik endişelerden destek bulan altın, Fed’in varlık alımlarının yılsonundan önce azaltılacağı beklentisiyle haziran başından beri yüzde 7 geriledi. Uluslararası piyasalarda spot altın 1.800 seviyesinde işlem görüyor.
Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis) verilerine göre, Almanya’da haziranda yüzde 2,3 olan yıllık enflasyon, KDV indirimlerinin sona ermesi, yüksek enerji fiyatları ve tedarik darboğazlarının etkisiyle temmuzda yüzde 3,8’ye çıkarak, Aralık 1993’den beri en yüksek seviyesine ulaştı.
Ülkede enflasyon en son Aralık 1993’te yüzde 4,3’e ulaşmıştı. Geçen ayki yüzde 3,8’lik enflasyonun Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) tüm Euro Bölgesi için hedeflediği yüzde 2’nin üstünde kalması dikkati çekmişti.