Kılıçdaroğlu, Başbakan’a: “Çete sensin, çete reisi de sensin”…

Kılıçdaroğlu-CHP-Washington-temsilciği-1CHP lideri Kılıçdaroğlu yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına ilişkin Başbakan’a “Çete sensin, çete reisi de sensin. Ülkeyi bu hale getirdin” dedi.

GÜNCEL-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan’a “Çete sensin, çete reisi de sensin. Ülkeyi bu hale getirdin” derken, “Yolsuzluk haberleri gazetelerde, bakanlar halen koltuklarında. Yüzsüzlüğün bu kadarına samimi söylüyorum pes yani pes” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Milli Kütüphane Konferans Salonu’nda düzenlenen TMMOB Sanayi Kongresi’nin açılışında konuştu. Türkiye’yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, “Ben şunu beklerdim, mademki yolsuzluklarla mücadele için iktidar olduğunuzu söylediniz, böyle bir olay olduğunda ilgili bakanlar gelir, ‘Sayın Başbakanım konu aydınlığa çıkıncaya kadar biz görevlerimizden ayrılacağız’ derdi. Emin olun bunu söyleselerdi Türkiye’de demokrasi kazanacaktı” dedi.

Ancak söz konusu bakanların olay ortaya çıktıktan sonra programlarını iptal ettiklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Eğer bakanlar yolsuzluk suçlamasıyla karşı karşıya kaldıklarında programlarını iptal ediyorlarsa demek ki burada önemli bir olay var” değerlendirmesinde bulundu.

“KUL HAKKI OPERASYONU”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın operasyonla ilgili, “14 ay dinleme, izleme yapılıyorsa ve bu konuda kendi üslerine haber verilmiyorsa, siyasi mühendisliğin bir başka versiyonudur. Bu çeteler devletin içinde devlet olmaktadır” sözlerini anımsatan Kılıçdaroğlu, “11 yıldır kim yönetiyor bu ülkeyi? Benim Sayın Başbakan’a bir önerim var; devlet içinde çeteyi örgütlenen çeteyi görmek istiyorsan, Bakanlar Kurulunu toplarsın, orada çeteyi görürsün. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yapılan en büyük yolsuzluk operasyondur bu. Bu operasyona bir isim vermek gerekiyorsa bu ‘Kul Hakkı’ operasyonudur” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, “Bir İçişleri Bakanının oğlunun gözaltına alındığını basından öğrenmesi kadar acıklı ne olabilir” sözlerine de “Daha acıklı olanı o Bakanın hala o görevden kalmış olmasıdır” diyerek tepki gösterdi.

“ÇETE SENSİN, ÇETE REİSİ DE SENSİN”
Kılıçdaroğlu, “Köstebek Bakan” dediği Beşir Atalay’ın, İçişleri Bakanı olduğu dönemde Deniz Feneri soruşturması kapsamında yapılacak aramayı haber verdiği iddialarını anımsatarak, şöyle devam etti:

“Şimdi siz düşünebiliyor musunuz, İçişleri Bakanı koltuğunda oturuyor, yanına aramayı yapacak polis geldi, ‘Efendim sizin oğlunuzun da olduğu bir soruşma yapıyoruz, oğlunuzun bürosu, evi, işyeri aranacak bilginiz olsun.’ Böyle bir şey olabilir mi? Siz bu milletin aklıyla alay mı ediyorsunuz? ‘14 aydır benim haberim olmadı’ diyor. Sana niye haber verilecek, zaten sana haber verilmesi suç. Sana haber verildi Deniz Feneri’nde yaptığın çıktı ortaya. ‘Bana haber verin ben önlem alayım’, ‘Bana haber vermeyi çete reis ilan edeceğim’ diyor. Çete sensin, çete reisi de sensin. Ülkeyi bu hale getirdin.

Polislerin savcının emrine verildikten sonra bütün talimatları artık savcıdan aldıklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Hukuk olarak bunun tüm alt yapısı vardır, kaldı ki soruşturma gizlidir onun bir başka yere aktarılması da doğru değildir. Tam tersine bilgi verirlerse soruşturma açılması lazım.”

“BU HIRSIZIN HİÇ KABAHATİ YOK MU?”
Emniyet müdürlerinin görevden alınmasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, “Şimdi yolsuzlukları kapatmak için çaba harcıyorlar. Emniyet müdürlerini değiştiriyorlar, ‘Devlet içinde çete var’ diyorlar. Sormadan edemiyorum, bu hırsızın hiç kabahati yok mu? Ayakkabı kutularından tutun, para sayma makinelerine kadar bir süreç var, bir zincir var gidiyor. Bakanlar koltuklarında, çocukları gözaltında devletin bütün gücünü kullanarak. Yolsuzlukları kapatmaya çalışıyorlar. Buradan 76 milyon yurttaşıma sesleniyorum çünkü 76 milyon yurttaşımız da vergi ödüyor; vergilerinizin hortumlanmasına izin vermeyiniz. Din iman edebiyatı yapıp, köşeyi dönenleri unutmayınız. ‘Benim çocuğum neden işsiz’, ‘Ben neden yeteri kadar gelire sahip değilim’, ‘Ücretim neden düşük’ diyorsanız sebebi budur, sebebi devletin hazinesinin hortumlanmasıdır” diye konuştu.

“BAKANLARI ORADA TUTUYORSAN SEN DE O YOLSUZLUĞUN BİR PARÇASISIN”
Bütçe görüşmelerinin devam ettiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Kamu harcamalarının, yani bizim ödediğimiz vergilerin nerelere harcandığını TBMM adına Sayıştay denetler, Sayıştay’ın raporları yok. Askeri darbeler döneminde bile böyle bir şey olmadı. İlk kez Türkiye parlamentodan bütçesini, Sayıştay’ın raporları olmadan geçiriyor. Kendilerine demokrat diyorlar, kesinlikle değil. Bu ülke, 19. yüz yılın karanlığına götürülmek isteniyor, biz de direniyoruz 21. yüz yılın aydınlığına gidelim diye. Totaliter bir yönetim var, her olay bir diktatörün iki dudağının arasında. ‘Yolsuzluk soruşturması yapacaksınız, benim bakanlarımla ilgili yapacaksınız bana neden haber vermediniz’ diyor. Sana sormak isterim, sen o bakanları neden hala orada tutuyorsun? Tutuyorsan sen de o yolsuzluğun bir parçasısın. AKP’ye oy veren bütün yurttaşlara sesleniyorum, siz de vergi ödüyorsunuz, sizin çocuklarınız işsiz, çocuklarınız arasında atama bekleyen öğretmenler var, o zaman dönüp bu iktidarı sorgulama gücünü kendinizde bulun. Kafanızdaki kalıpları kırın. Türkiye’nin temiz siyasete ihtiyacı var.”

Karanlık dönemlerden Türkiye’nin kurtulması gerektiğini ve bunun için de güç birliğine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Küçük ayrıntılarda boğulmayalım. ‘Devletin içinde çeteler var’ diyor. 11 yıldır bu ülkeyi yönetiyor, ama dönüp kendini, bakanlarını sorgulamıyor. Bir aile şirketi mantığı ile Türkiye’yi yönetiyorlar. Buna izin vermememiz lazım” dedi.

“PES YANİ PES”
Kılıçdaroğlu, bir bakanın telefonla konuşurken, oğluna “Sakın ha dikkatli konuş” dememesi gerektiğini ifade ederek, “Diyorsa arkasında bir şey var demektir. Hele hele bunu İçişleri Bakanı diyorsa, çok daha önemli bir şey vardır” değerlendirmesinde bulundu. Japonya’da 4 saat sular kesildi diye belediye başkanının istifa ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, bakanların çocuklarının gözaltında olmasına rağmen istifa etmediklerini söyledi.

Kılıçdaroğlu, “Yolsuzluk haberleri gazetelerde, bakanlar halen koltuklarında. Yüzsüzlüğün bu kadarına samimi söylüyorum pes yani pes” diye konuştu.

“ARTIK BU İKTİDARIN TÜRKİYE’YE VERECEĞİ HİÇ BİR ŞEY YOK”
Olay ortaya çıktığında yanında bulunan arkadaşlarına “Allah kimsenin başına böyle bir şey vermesin” dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Çocuğu yolsuzluk yapacak, kendisi bakanlık koltuğunda oturacak, altında kırmızı plakalı araçlar, bütün devlet emrinde, istediği gibi bakanlığı yönetiyor. Ya arkadaş sen daha ne istiyorsun. Doymuyor musun daha, devleti soymaktan bıkmadın mı daha? Ar damarı çatlamış birisi halkın yüzüne bakmaktan korkmaz. Hala koltukları işgal ediyorlar o koltuklar babalarının malı değil, sana oy veren milyonlar var. O milyonlara saygı gösteriyorsan o koltuklardan derhal ayrılman gerek. Artık bu iktidarın Türkiye’ye vereceği hiç bir şey yok. Demokrasi, özgürlükler konusunda bir şey mi verecek, devleti saydam mı yönetecek? Hayır. Parlamentoyu saygılı bir kurum haline mi getirecek? Hayır. Parlamento açıkken Kanun Hükmünde Kararname çıktı. Emin olun Kenan Evren yapmadı bunu. Hepimizin bütün bu gerçekleri bilmemiz ve anlatmamız gerekiyor. Her yurttaşın sorumluluğu var. Benim sorumluluğum var, bu ülkenin aydınının da üniversitesinin de sivil toplum kuruluşlarının da sorumluluğu var. Aydınlık bir Türkiye için hep birlikte mücadele edelim.”

“İSTERSE BAKANLAR KURULUNUN TAMAMI DEĞİŞSİN, HÜKÜMET TÜRKİYE’YE GÜVEN VERMİYOR”
Kılıçdaroğlu, Kongreden ayrılırken gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Kılıçdaroğlu, geniş kapsamlı bir kabine revizyonu olacağı iddiaları hatırlatılarak, değerlendirmesinin sorulması üzerine, “İsterse Bakanlar Kurulunun tamamı değişsin. Artık bu hükümet Türkiye’ye güven vermiyor. Yolsuzluğa bulaşan bir siyasal iktidarın Türkiye’ye güven vermesi mümkün değildir. Yolsuzluğu savunan, yolsuzluk dosyalarını kapatmaya çalışan, bir Başbakanın Türkiye’ye verebileceği hiçbir şey yoktur” dedi.

Savcılar için engel getirildiğini, polis şeflerinin görevden alındığını yineleyen Kılıçdaroğlu, “Siyasal iktidar bütün ağırlığıyla, yasaların gereğini yapan polislerin üzerine abandı. Savcılar engellenmeye çalışılıyor, biz bu olayı takip ediyoruz” diye konuştu. Bakanların mutlaka istifa etmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, medyadan da olayı yakından takip etmelerini, üzerinin örtülmesine izin vermemelerini istedi.

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ile görüşmesinin hatırlatılarak, zamanlamasının dikkat çektiğinin söylenmesi üzerine de Kılıçdaroğlu, “Daha önce ABD’den döndükten sonra böyle bir yemek yeme tarihi belirlenmişti ama bu tamamen tesadüfen o güne denk geldi. Yoksa bu olaylarla bağlantılı özel bir yemek değil” yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, Büyükelçinin görüşmede “Yaşananları, Gezi olayları ile bağlantılı değerlendirmek gerekir” şeklindeki bir açıklamasının gazetelere yansıdığının hatırlatılması üzerine ise “Hayır. Gezi olayları ayrı, bu olay ayrı. Gezi olaylarında insanlar demokrasi ve özgürlük istiyor. Burada yolsuzlukların üzeri kapatılmak isteniyor. Birisi ak, birisi kara. Yakından uzaktan hiç bir ilgisi yok” dedi.

“ADI YOLSUZLUĞA BULAŞMIŞ BİR İÇİŞLERİ BAKANININ YAPTIĞI BÜTÜN İŞLEMLER GAYRİ MEŞRUDUR”
Emniyette görevden almaların devam edebileceği yönünde haberler olduğunun hatırlatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Neyi değiştiriyorlar? ‘Yolsuzluk dosyaları ortaya çıkmasın’ diye. Niye değiştiriyorlar? Adı yolsuzluğa bulaşmış bir İçişleri Bakanının yaptığı bütün eylemler, bütün işlemler gayri meşrudur. Bu İçişleri Bakanı olduğu sürece yapılan bütün atamalar gayri meşrudur. ‘Bana neden haber verilmedi’ diyor. Senin oğlunla ilgili gelip sana haber verecekler, sen de oğluna haber vereceksin. Bu, milletin aklıyla alay etmek demektir. Böyle bir şey olabilir mi? Hukuk onlara haber verilmemesini öngörüyor. Hırsıza haber verilir mi önceden, böyle bir şey olabilir mi? ‘Neden haber vermedin, ben de önlem alacaktım’ diyor.” ANKA

Leave a Reply

Your email address will not be published.