Çorum’da partisinin mitinginde konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet tarihinde değil, Osmanlı tarihinde de değil, dünya tarihinde de değil ilk kez bir hükümet bir devleti soyuyor” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin düzenlediği mitinge katılmak üzere önce özel uçakla Amasya’nın Merzifon İlçesi Havaalanı’na ardından da ardından karayoluyla Çorum’a geldi.
Abide Meydanı’nda düzenlen mitinge katılan partililer, Türk bayrağı, parti bayrağı ve pankartlar taşıdı. Miting öncesinde başlayan yağmur nedeniyle partililere yağmurluk dağıtıldı. Vatandaşlar şemsiyelerle yağmurdan korunmaya çalıştı. Miting öncesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’la yaptığı iddia edilen telefon ses kayıtları alanda yayınlandı. Saat 11.30’da gelen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu miting alanında partililer, “Başbakan Kemal” sloganlarıyla karşıladı. Miting alanını dolduran vatandaşları selamlayan Kılıçdaroğlu daha sonra konuşma yaptı.
Yaklaşık 15 bin kişinin katıldığı mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’ye yeni bir iklim, yeni bir siyasi anlayış getireceklerini söyleyerek, “İş adamlarımıza sesleniyorum. İş adamlarımızın dünya görüşü ne olursa olsun, hangi partiyi tercih ederlerse etsinler. Biz asla bu başçalanın yaptığı gibi bir ayrım yapmayacağız. Biz asla hükümeti eleştirdi diye ertesi sabah onun kapısına vergi müfettişlerini göndermeyeceğiz. O yeterki üretsin. Hatamız varsa açık yüreklilikle söylesin. Herkes özgürce konuşacak. Siyasetçi de kulak kabartacak. Hatası varsa düzeltecek. Biz bu anlayışı Türkiye’ye getirmek istiyoruz. Kurallı ekonomi getireceğiz. İş adamı önünü görecek. Devlete başvurduğunda işi yapılacak. Yok bizim partiden, yok o partiden ayrımına son vereceğiz. Benim için yandaş yok. Benim için vatandaş var” dedi.
Herkesin “ne olacak bu memeleketin hali” diye merak ettiğini dile getiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. Halkımız güçlü bir halktır. Zaman zaman bizi ayrıştırmaya, bölmeye çalıştırıyorlar. Yok inancın şöyle, yok kimliğin böyle, yok başörtün şöyle, yok kılık kıyafetin böyle. Buradan bütün Türkiye’ye sesleniyorum. Hiçbir güç bizi ayıramayacaktır. Ne söylerlerse söylesinler, beraber olacağız. Misakı Milli de olduğumuz gibi, beraber olacağız, Kurtuluş savaşında olduğumuz gibi” diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’la yaptığı iddia edilen telefon konuşmalarını aktaran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Çıktı dedi ki, bunlar montaj. ‘Bu sesler bana ait değil’ dedi. Kendisine şu çağrıyı yaptım. Bunlar yalansa Telekominakasyon İletişim Başkanlığı’nın kayıtlarını yayınla. Çünkü o 76 milyon yurttaşın izlendiği yerdir. Açıkla dedim. Orada görürüz. Telefon etmediysen ‘eyvallah bunların tamamı sahte’ deriz. Açıkladı mı? Açıklamadı. Çünkü açıklansa gerçekler bir daha ortaya çıkacak. Bunlar eğer gerçekten şu veya bu şekilde doğru değilse o zaman dünyada bu işleri bilen büyük şirketleri var. O şirketlere gönderin bunların sahte olup olmadığını size raporlasınlar. Gönderdi mi? Gönderebilir mi?” dedi.
Yolsuzluk operasyonunun yapılmasından sonra 4 bakanın adının çıktığını dile getiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “4 bakandan birisi çıktı, televizyonlara dedi ki, ‘Sen söyledin ben yaptım. Sen söylediğine göre ben de yaptığıma göre benim değil senin istifa etmen lazım.’ Söyledi mi. Allah aşkına şimdi bana diyor ki bunlar yalan. Çorum’un leblebisi ne kadar doğruysa bunlarda o kadar doğru. Cumhuriyet tarihinde değil, Osmanlı tarihinde de değil, dünya tarihinde de değil, ilk kez bir hükümet bir devleti soyuyor. İlk kez bir başbakanının oğlunun evinde 1 milyar dolar para çıkıyor” diyerek şöyle devam etti:
“Çorumluların vicdanına sesleniyorum. Harama ortak olmayın, helale ortak olun. Zalimden yana olmayın, mazlumdan yana olun. Kul hakkı yiyenden yana olmayın, kul hakkı yemeyenden yana olun. Türkiye’nin vicdanına sesleniyorum. Yeni bir süreci başlatacağız. Ayrımcılık yok. Önce temiz, ahlaklı siyaset. Siyasetin temiz olması için ahlak üzerinde yükselmesi lazım. Kişinin görüşü farklı olabilir. Herkes bizim gibi düşünmeyebilir. Buna saygı göstermeliyiz. Şu seçim bürosu, bu seçim bürosu saldırılar, bunları da asla tasvip etmiyorum. Düşünce, özgürlük diyoruz. Herkes düşüncesini söylemeli. Aradığım tek şart var. Siyasete giren adamın ahlaklı olması lazım.”
Çorum nüfusunun yüzde 40’nın tarımla uğraştığını söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye’deki bütün çiftçilere söylüyorum. Siz hayatınızdan memnun musunuz? Dünyanın en pahalı mazotunu satıyorlar. Hayvancılık öldü. Saman ithal ediyoruz. Bunlar devleti yönetemezler. Bunlar devleti soymak için yönetiyorlar. Mazlumun hakkını yemek için yönetiyorlar. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemek için yönetiyorlar. Ne diyor ‘önce hizmet’ diyor. Sen kendi ailene hizmeti yaptın. Bakanlar çocuklarına hizmeti yaptılar. Soyulan kim oldu, vatandaş oldu. Nasıl soyuyor, mazotu 5 liraya satarak soyuyor.
Gürcistan’da da petrol yok. Ama orada mazotun litresi 2 Lira. Bizde 5 lira. Neden, Gürcistan’da başçalan yok, Türikye’de başçalan var. Bunların götürdüğü paranın miktarı 85 milyar Avro. 247 milyar TL. Şimdi neden başçalanın telaşlandığını biliyor musunuz? Bu nedenle. Polisleri değiştirdiler, emniyet amirlerini değiştirdiler, kendi özel uçağını gönderip özel vali getirtti İstanbul’a. Siz hiç böyle bir şeye tanık olduğunuz mu? Hakimleri, yönetmeliği, kanunu değiştirdiler. Size sözüm, Türkiye’ye sözüm ne yaparlarsa yapsınlar, bu yolsuzluk yapanlardan hesabını soracağım. Gün gelecek göreceksiniz hepsini Yüce Divana göndereceğim” diyerek şöyle devam etti:
“Biliyorsunuz dikta yönetimlerinde diktatörlerin bir özellikleri vardır. Birinci özelliği halkın manevi duygularını sömürür. Yani din iman edebiyatı yapmaktır. Din iman edebiyatı yapıp malı götürürler bunlar. Vatandaşları birbirine düşürmektir. Buna da engel olacağız. Ne yaparsa yapsın, asla kavga etmeyeceğiz. Başçalanı da muhatap almayacağım. Eskiden derdim ki gel televizyona çıkalım, oturalım, tartışalım. Vatandaş kim doğruyu söylüyor öğrensin. Ama 17 Aralıktan sonra gelip yalvarsa, elimi öpse, ne derse desin asla onunla televizyonlara çıkmayacağım. Yalancıdan, hırsızdan başbakan olmaz. Hem hırsız, hem yalancıdan hiç başbakan olmaz. O nedenle yeni güzel bir Türkiye’ye ihtiyacımız var. Temiz bir siyasete ihtiyacımız var.”