Marmaris’te orman yangınları maden işletme izinleri verilen bölgelerde çıktı

Marmaris’te 29 Temmuz’da başlayan orman yangınları maden işletme izinleri verilen bölgelerde çıktı. Alevler şu ana kadar 95 bin dekar orman alanını kül etti.

29 Temmuz 2021 tarihinde başlayan ve 6 gündür süren orman yangınında 9 bin 500 hektar orman alanı yanarak yok oldu. Büyük bölümü Milli Park kapsamında olan yangın bölgesinde daha önce maden şirketlerine faaliyet izinleri verilmişti.

AKP hükümeti 2007 yılında Marmaris ilçe sınırları dahilinde manganez, boksit ve krom cevherleri tespit etti. Ardından 42 adet maden arama ve işletme ruhsatı verdi. Maden ruhsatları sahası toplam 455 kilometrekareyi (455 bin dekar) kapsıyor.

2007 yılında Tahir Özçelik adlı şahıs, 500 hektar sahayı kapsayan maden arama ruhsatını internetten satışa çıkarmıştı. Aşçılık mesleğini bırakıp madencilik sektörüne geçen Mehmet Bekmez isimli kişi, Neslişah Madencilik şirketinin sahibi olarak ruhsat sahibinden vekalet alıp, 4 Şubat 2008’de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan işletme ruhsatı almıştı. Şirket, Orman Bakanlığı’ndan aldığı izin ile maden ocağına yol açmak için 5 Mart 2008 günü 1150 adet ağacı kesmişti.

MAHKEME “ORMANDA MADEN OLMAZ” DEMİŞTİ

Bunun üzerine bir grup çevreci demokratik direniş eylemleri ve hukuk mücadelesi başlatmıştı. Bu dava 25 Mayıs 2011 tarihinde sonuçlandı. Danıştay’da onanan mahkeme kararı ile maden işletmesine izin verilmedi. Üstün kamu yararı gözetilerek verildiği vurgulanan karar gerekçesinde, ekolojik sistemin yanı sıra, bölgede etkin şekilde yapılan arı yetiştiriciliği ve turizm ekonomisinin göreceği zararlar anlatılmıştı.

DİĞER 40 MADEN RUHSATI HAKKINDA HUKUKİ KARAR YOK

Bu, dava konusu olan ve karara bağlanan tek maden alanıydı. Diğer 41 maden ruhsatı izni ile ilgili hukuki bir işlem yapılmadı. Şu anda Çetibeli Köyü’nde bir taş ocağı ve Hisarönü Köyü’nde bir mermer ocağı faaliyet gösteriyor. Hisarönü’ndeki ocak büyük orman yangınında yandı.

İşletme izni verilen maden sahaları, Marmaris’in Datça sınırından Akyaka sınırına kadar olan 455 kilometrekarelik bölgeyi kapsıyor. Selimiye ve Bozburun köyleri, Aksaz Deniz Üs Komutanlığı sahası ile Okluk Koyu’ndaki Cumhurbaşkanlığı Yazlık Sarayı’nın bulunduğu alanlarda ise madencilere ruhsatı verilmedi.

MADENLER İLE EŞ ZAMANLI OLARAK LİMAN PROJESİ HAZIRLANMIŞTI

Marmaris Milli Parkı ve Ormanları’nın yüzde 52’sinin maden faaliyetine açılması ile eş zamanlı olarak feribot iskelesi projesi de gündeme gelmişti. Özelleştirilmiş olan Marmaris Liman İşletmeciliği Şirketi’ne ait turistik faaliyet kapsamındaki iskele, 2009 yılında Ulaştırma Bakanlığı’ndan alınan izinler ile 380 metre genişletilmek istenmişti. Bilim insanları, söz konusu projenin, 26 kilometrekare çapında ve tek bir boğazı olan Marmaris Koyu’nun sualtı faunasını tahrip ederek ve oksijenini tüketerek yok edeceğini ortaya koymuştu.

İskeleyi genişletme projesinin, çıkarılması planlanan madenlerin nakliyesi için hazırlandığı iddia edilmişti. Başta otelciler, esnaflar, turizm emekçileri ve çevreciler olmak üzere geniş bir kamuoyu projeye karşı çıkmıştı. Maden ve iskele projelerine karşı olanlar, “Marmaris’i dünyanın en güzel turizm merkezi yapan eşsiz doğasıdır. Orman ve deniz yoksa turizm de yok. Turizm yoksa iş ve aş da yok” ifadelerini öne çıkarmıştı. Daha sonra liman şirketi iskeleyi büyütme projesinden vazgeçmişti. Marmaris’teki maden ve iskele projelerini, SÖZCÜ haberleriyle duyurmuştu.