Türkiye Ormancılar Derneği, Rize’nin İkizdere ilçesi İşkencedere Vadisi’nde Cengiz İnşaat tarafından yapılacak olan taş ocağı ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, “Ülkemizin en güzel ve doğal zenginlik açısından en varsıl yörelerinden birinde, yöre halkının haklı olarak karşı olduğu bu doğa düşmanı projenin derhal iptal edilmesi gerekiyor” denildi.
Rize İkizdere ilçesindeki İşkencedere Vadisi’ne Cengiz İnşaat tarafından yapılmak istenen taşocağına karşı yöre halkının direnişi devam ediyor. İkizderelilerin direnişine siyasilerin yanı sıra birçok sivil toplum örgütü de destek veriyor.
DOĞAL VARLIKLARIN NASIL DEĞERSİZLEŞTİLDİĞİNİN KANITI
Türkiye Ormancılar Derneği de bölgede açılmak istenen taş ocağına karşı yazılı bir açıklama yaptı. Bölge halkının mücadelesini taş ocağı ve hukuksuz girişimlere karşı devam ettirildiği belirtilen açıklamada, son yıllarda inşaat sektörünü ucuz hammadde ile beslemek için açılan taş ocaklarının sayısının hızla arttığına dikkat çekildi. Taş ocağının yanlış bir yerde planlandığı belirtilen metinde şu ifadeler yer aldı:
– Bu tür uygulamalar ülkemizin doğal varlıklarının nasıl bir talana maruz bırakıldığı ve olağanüstü doğal varlıkların nasıl değersizleştirildiğinin en açık kanıtıdır. Öncelikle Rize ili, İkizdere ilçesi, Cevizlik köyü yakınlarındaki taş ocağının tamamen yanlış bir yerde planlandığı anlaşılmaktadır. Böylesine dik, sarp ve ormanlarla kaplı, köy yerleşimlerinin ortasında ve tarım alanlarına neredeyse bitişik bir alanda taş ocağı işletmesi açılmasının daha başlamadan çeşitli çatışmalara yol açtığı bilinmektedir.
ORMAN TAHİRBATININ ÖNÜ AÇILDI
ÇED raporunda 2025 yılına kadar üretim yapılacağının ifade edildiği açıklamada, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
– Öte yandan yöre insanını etkileyecek, mevcut yaşam birliklerini ve habitatları tamamen yok ederek kayalığa dönüştürecek bir faaliyet için ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verilmesi de ayrı bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Üstelik bu karar verildikten sadece kırk gün sonra 13.45 hektar olan ocak alanının 37.02 hektara ve 15.7 milyon ton olan yıllık taş üretiminin 20 milyon tona çıkarılmasına yönelik kapasite artışı için ÇED başvurusunda bulunulmuş ve başvuruda 2025 yılına kadar üretim yapılacağı açıklanmaktadır.
– Taş ocağının gerekçesi olarak İyidere ilçesinde yapılması planlanan lojistik merkez ve liman gösterilmektedir. Ancak bu lojistik merkez ve limanın ÇED raporunda ‘Proje kapsamında herhangi bir malzeme ocağı işletilmesi veya hazır beton tesisi kurulması planlanmamaktadır’ diye yazmasına rağmen İkizdere’deki taş ocağında işlemlere başlanmıştır. Böylece hem lojistik merkez ve limanın ÇED raporuna aykırı hareket edilmiş, hem de hukuki bir temeli olmayan bir gerekçeyle orman tahribatının önü açılmış olmaktadır. Taş ocağı proje tanıtım dosyasında, proje alanının tamamının orman olduğu yazılmaktadır. Oysa ocak alanında tarım alanları da bulunmakta olduğu gerekçesiyle 20.03.2021 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile bu tarım alanları acele kamulaştırılmıştır. Dolayısıyla proje tanıtım dosyasının yeterli inceleme yapılmadan hazırlandığı anlaşılmaktadır.
DOSYADA TAAHÜTLERE UYULMADIĞI GÖZLEMLENMEKTE
– Bölgede yaşayan halkın evlerine 230 metre, tarla ve tarım alanlarına ise 50-70 metre mesafelerde yılın neredeyse tamamında delme, patlatma, yükleme ve taşıma faaliyetlerinin öngörülmesi her şeyden önce fahiş bir planlama hatasıdır. Daha ocak için kazı faaliyetleri başlamadan sadece yol genişletilmesi çalışmalarında dahi ocağın proje tanıtım dosyasındaki taahhütlere uyulmadığı gözlenmektedir.
SELLERİN NEDENİ DERE YATAKLARINA YAPILAN MÜDAHALE
– Karadeniz Bölgesindeki sellerin büyük bir çoğunluğunun nedeni dere yataklarına yapılan müdahalelerdir. Şimdiden bölgede sel riskinin arttığını ve derelerden akan suyun kalitesinin erozyon nedeniyle bozulduğunu söylemek mümkündür. Yörede uluslararası sözleşmelere göre korunması gereken hayvan türleri bulunmakta olup, proje tanıtım dosyasında da bu türler açıkça raporlanmıştır.
PROJE DERHAL İPTAL EDİLMELİ
– Türkiye Ormancılar Derneği, ülkemizin en güzel, doğal zenginlik açısından en varsıl yörelerinden birinde, yöre halkının haklı olarak karşı olduğu bu doğa düşmanı projenin derhal iptal edilmesi gerektiğini beyan etmektedir. Yöre halkının haklı mücadelesini tüm benliğimizle ve mesleki duyarlılığımızla destekliyoruz.