Ünlü halk ozanı Âşık Veysel Şatıroğlu’nu ölümünün 41’inci yılında saygı ve sevgiyle anıyoruz.
Türküleriyle ölümsüzleşen, dünyaca ünlü halk ozanı Âşık Veysel Şatıroğlu
Güzelliğin on par’etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulaman
Gönlümdeki köşk olmasa
…
Uzun ince bir yoldayım
Gidiyorum gündüz gece
Bilmiyorum ne haldeyim
Gidiyorum gündüz gece
Dizeleriyle kuşakları besleyen halk ozanı, 1894’te Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya geldi.
İki kız kardeşini hayatını kaybettiği çiçek hastalığı nedeniyle gözlerini de kaybetti. Oğlunun üzüntüsünü dindirmek isteyen babası, Âşık Veysel’e bir saz hediye etti ve ozanlarından şiirler okuyup, ezberletti. İlk derslerini Âşık Alâ’dan alan ünlü ozan, kendini iyice saza verdi.
Kardeşi Ali ve yakın arkadaşları savaş için cephelere gidince onu umutsuzluğa sürükleyen yalnızlığını daha derin hissetmeye başladı.
Ozan, akrabalarından Esma adında bir kızla evlendirildi. Bu evlilikten bir kızı ve oğlu olan Âşık Veysel’in oğlu, 10 günlükken yaşamını yitirdi. Bu haberin ardından anne ve babasını da kaybeden Veysel, hayata küstü.
Ünlü ozanın kızı 6 aylıkken karısı onu ve bebeğini terk etti. Veysel’in tek varlığı olan kızıysa 2 yıl sonra hayata gözlerini yumdu.
Sivas Lisesi edebiyat öğretmeni Ahmet Kutsi Tecer’iyle tanışan Veysel, Tecer’in teşvikiyle kendi sözlerini yazıp söylemeye başladı. Köyünden ayrılıp Ankara’ya giden Veysel Ankara’da konuksever tanıdıkların evlerinde bir süre misafir kaldı.
Destanı Atatürk’e getirmek hevesiyle geldiğini söylüyorsa da destanı Atatürk’e okumak kısmet olmadı. Ancak, Hakimiyet-i Milliye (Ulus) basımevinde destanı gazeteye verildi ve destan gazetede üç gün boyunca yayınlandı. Bundan sonra da bütün yurdu dolaşmaya, dolaştığı yerlerde çalıp-söylemeye başladı.
Köy Enstitüleri’nin kurulmasıyla birlikte, yine Ahmet Kutsi Tecer’in katkılarıyla, sırasıyla Arifiye, Hasanoğlan, Çifteler, Kastamonu, Yıldızeli ve Akpınar Köy Enstitüleri’nde saz öğretmenliği yaptı.
Öğretmenlik yaptığı bu okullarda Türkiye’nin kültür yaşamına damgasını vurmuş birçok aydın sanatçıyla tanışma olanağı buldu. 1965 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi, özel bir kanunla Âşık Veysel’e, “Anadilimize ve milli birliğimize yaptığı hizmetlerden ötürü” 500 lira aylık bağlandı.
21 Mart 1973 günü, doğduğu köy olan Sivrialan’da, şimdi adına müze olarak düzenlenen evde yaşama gözlerini yumdu.