Almanya ve Fransa liderleri Doğu Akdeniz ve Türkiye gibi önemli gündem başlıklarıyla bir araya geliyor. Kriz yönetiminde farklı yollar izleyen iki ülke ortak tutum bulmaya çalışacak.
Almanya Başbakanı Angela Merkel bugün Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u Fransa’nın güneyindeki yazlık rezidansında ziyaret edecek. Macron bir yandan Akdeniz kıyısındaki ünlü Cote d’Azur’da yer alan Cumhurbaşkanlığı yazlık rezidansında tatilini geçirirken diğer yandan her yıl bir devlet başkanını davet ederek yaz sonrası yoğun gündeme hazırlık yapıyor.
Başbakan Merkel, 35 yıldır Cumhurbaşkanlığı yazlık rezidansını ziyaret eden ilk Almanya Başbakanı olacak. En son 1985’te Helmut Kohl burada dönemin Cumhurbaşkanı François Mitterand’ın konuğu olmuştu. Macron, 2018 yılında dönemin İngiltere Başbakanı Theresa May’i, geçen yıl da Biarritz’deki G7 zirvesi öncesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i yazlık rezidansında ağırlamıştı.
Tatil ortamında gerçekleşse de Merkel ve Macron’un gündeminde başta Türkiye ve Doğu Akdeniz olmak üzere oldukça zorlu konular var. AB’nin “lokomotifi” konumundaki iki ülke ABD ile ilişkilerin soğuduğu ve uluslararası krizlerin giderek daha kestirilemez hale geldiği bir dönemde bir yandan AB’nin “birliği”ni korumak bir yanda da kendi ulusal çıkarlarına ters düşmeyecek ortak çözümler bulmak gibi zorlu bir ödevle karşı karşıya.
Doğu Akdeniz gerginliğinde tutum farklılığı
Doğu Akdeniz’de Türkiye ile AB üyeleri Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti arasında deniz yetki alanları konusunda yaşanan gerilim de iki liderin ortak bir tutum belirlemesi gereken konular arasında yer alıyor.
Şimdiye kadar Fransa Cumhurbaşkanı Macron, anlaşmazlıkta Türkiye’nin en ateşli karşıtları arasında yer almış, Yunanistan’a destek için bölgeye iki savaş gemisi göndermişti. Almanya ise AB üyesi Yunanistan ve Kıbrıs’a tam destek vermekle birlikte Türkiye ile sorunların diyalog yoluyla çözülmesi için aktif rol oynamaya çalışıyor.
Oruç Reis sismik araştırma gemisinin Meis adası açıklarında faaliyet için Navtex ilan etmesinin ardından bölgede askeri çatışma riski artmış, Almanya Başbakanı Merkel’in telefon diplomasisiyle gerilim yatıştırılabilmişti. Alman hükümet sözcüsü Steffen Seibert de Fransa’nın Doğu Akdeniz’e savaş gemisi göndermesiyle ilgili bir soruyu “Fransa’nın bu adımını not ettik. Bölgede gerilimin daha da tırmanmasını önlemek için elden gelen her şeyin yapılması gerekmektedir” diye yanıtlamıştı.
Sığınmacılarla ilgili endişe
AB’de de ağırlıklı görüş, Türkiye ile yaşanan doğal gaz anlaşmazlığında yeni yaptırımlardan ziyade ilk etapta diplomatik girişimlere öncelik verilmesi yönünde. Almanya’nın başını çektiği bu görüşte, Türkiye ile gerilimin tırmanmasının sığınmacı politikalarında Ankara ile yapılan işbirliğini tehlikeye atacağı endişesi rol oynuyor.
Macron’un sert söylemine rağmen Fransız hükümet kaynakları Paris’in, Türkiye ile Yunanistan arasında Almanya’nın yürüttüğü diyalog girişimine destek verdiğini belirtiyor.
Libya’daki gelişmeler
Macron, Libya konusunda da Türkiye’yi en yüksek sesle eleştiren Avrupalı lider. Fransa resmi olarak teyit etmese de Libya’da BM’nin tanıdığı Ulusal Mutabakat Hükümetine karşı savaşan General Halife Hafter’e yakın duruyor. Macron Türkiye’yi Libya’ya yönelik BM silah ambargosunu ihlal etmekle suçlamış ve UMH’ya askeri destek veren Türkiye’nin “cezai sorumluluk taşıdığı” tehdidinde bulunmuştu.
Almanya Libya konusunda da Fransa’ya göre daha diplomatik olan taraf. Ocak ayında Berlin Konferansında çatışan taraflar ile Türkiye ve Rusya dahil olmak üzere bağlantılı ülkeleri masa başına oturtan Alman hükümeti, verilen sözler sonradan tutulmasa da taraflardan silah ambargosuna riayet edecekleri sözünü almıştı.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas bu hafta Libya’ya ve ardından Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) giderek Berlin Konferansında verilen sözleri hatırlattı. Maas, BAE’den Hafter üzerindeki nüfuzunu kullanmasını beklediklerini belirterek “Sadece şu an Libya’da ateşkese yapıcı katkıda bulunanlar Libya’nın geleceğinin bir parçası olabilir” mesajını verdi.
750 milyar euroluk korona paketi
Macron ve Merkel’in bugünkü görüşmesinde kilit önem taşıyan konuysa milyarlarca euroluk koronavirüs mali yardım paketinin hızlıca hayata geçirilmesi olacak. Haziran ayındaki AB liderler zirvesinde kararlaştırılan bir trilyon 800 milyar euroluk rekor paketin bir trilyon 74 milyar eurosu yedi yıllık AB bütçesi ve 750 milyar euroluk bölümü koronavirüsün ekonomiye olumsuz etkilerinin tazmini için ayrılmıştı. Her iki ülkede de vaka sayıları yeniden yükselişe geçerken Paris, paketin üye ülkelerdeki onay sürecinde takvime uyulması için bastırıyor.
Fransız hükümeti, koronavirüs nedeniyle seyahatlere getirilen kısıtlamalar ya da sınır kontrollerinde de ortak yol izlenmesini istiyor. Fransa Cumhurbaşkanlığı kaynakları, görüşmede ayrıca Avrupa göç ve iltica paktı ve Mali’deki gelişmelerin de gündeme geleceğini bildirdi.
Merkel ile Macron arasındaki görüşmenin iki saat sürmesi planlanıyor. Fransız kaynaklar, zaman kalırsa Lübnan ve Libya’daki krizler, Belarus’taki gelişmeler ve Britanya’nın AB’den ayrılışı gibi konuların da sırada beklediğine dikkat çekiyor. Görüşme sonrasında bir basın toplantısı düzenleyecek olan iki lider, ardından birlikte akşam yemeği yiyecek.