Erhan Yurdayüksel: ‘Hatice Nine’

Kızılcaköylü kadınların kurduğu tiyatro topluluğunda yer almıştı.

Köyün’de, çevresinde jeotermale karşı yapılan direnişlere katıldı…

Jandarmanın köylülere biber gazı ve coplarla müdahalesi sırasında yaralanıp hastaneye kaldırılmıştı.

Köylüler, jandarma, TOMA ve polislere karşı, zaman zaman fiili olarak mücadele verdiler, günlerce gece gündüz nöbet tuttup direniş yaptılar.

Bu direnişlerin en önünde diğer köylü kadınlarla birlikte hep yer almıştı.

Köy meydanında kurulan direniş çadırına gelen herkesi güler yüzle karşılayıp misafir ederdi.

Aydın’ın çeşitli köylerindeki JES direnişlerine de katılarak Kızılcaköy deneyimlerini anlatıp, köylülere destek vermişti.

Kızılcaköy kadınlarının kurduğu amatör tiyatro topluluğunda da yer alan Hatice Nine, diğer kadınlarla birlikte “Neymiş bu Jeotermal” oyunuyla birçok yerde sahneye çıktı.

80 yaşında tiyatro da sahne alması…

Her şey sizin içindi.

Bunu asla unutmayın.

Sizin içindi…

Direnişler de “Kanser olmak istemiyoruz” diye haykırdı…

Sizler için didindi, çevre için üzüldü, doğayı korumak için çabaladı.

Göz nuru döktüğü topraklara sahip çıkmak için çok gözyaşları akıttı…

Haklı davasını anlatmak isterken koşturmaktan ayaklarına kara sular indi,

beli büküldü yine de yanındakilere yorgunluğunu hiç belli etmedi.

Hepsi sizin içindi bizler içindi…

***

Sizlere güzel bir yaşam alanı bırakmak için.

Sizlerin arınmış tertemiz bir dünya da yaşamanız için…

Bu cennet ülkemizde sağlıklı mutlu yaşamanız için.

Birilerinin zehir saçan ateşinde yanmamanız için.

Yollara düştü…

Haykırdı…

Çevre Katliamı yapanlara karşı görünmez olanlara,

‘Görün-diren’ dercesine insanlık dersi verdi…

Gündüzleri gece olanlara ‘Güneş’i,

Gecelerimizi zindana çevirenlere birlik olmanın gücünü gösterdi…

80 yaşında ‘Hatice Nine’yi coplayıp hastanelik edenler,

Yastıklarına başlarını rahat koyabilirler mi?..

***

Kimimiz geçim sıkıntısı altında ezilmekten, küçük küçük maaşlarla,

yaşam mücadelesi için mucizeler yaratırken,

Kimimiz yoksulluk gözyaşlarını mutfaklarda boş tencerelere bakıp akıtırken,

Kimimiz yoksul evlerin nafakaları için uğraşırken,

kimimiz hırsımıza yenik düşüp paranın esiri olurken göremedik,

duyamadık değerini bilemedik, anlayamadık onu…

Ama o saraylardan, köşklerden, Yaradanı dilinden düşürmeyip,

yaradılana zarar verenlerden, çıkarcılardan,

hainlerden yılmadı, dayandı, direndi…

Size nefes alabileceğiniz yemyeşil bir doğayı,

İncir Ağaçlarında yetişecek taze incirleri,

Zeytin Ağaçlarından yeşil, siyah zeytinleri gelecek nesillere

miras bırakma mücadelesiydi bu direniş…

***

Mahkeme kapılarında gönüllü çevreci avukatlar,

Yazan, çizen, direnen, ‘Yaradılanı Yaradandan ötürü sevenler’…

Aydın, İzmir, Hakkari, İstanbul, Edirne, Van, Hatay, Kayseri, Muğla, Diyarbakır, Urfa, Denizli…

Tüm şehirlerimiz…’Güzel Ülkemiz’ çocuklarımız, 7’den, 77’ye gençlerimiz…

Her şey sizin için…

Size güzel bir dünya bırakmak için…

***

80 yaşındaki Hatice Nine (Hatice Barlas), korona’ya direnemeyip yaşamını yitirdi…

Eğer her birimiz, Hatice Nine kadar cesur olamazsak,

Kör vicdan ele geçirir doğayı,

Korona, kanser daha nice virüslerle,

kan kusturur, zehir eder bize yaşamı!..

Razı mı olalım çocuklarımızın geleceğini çalmalarına?..

Biliyorum buna hiçbir vicdan razı olmaz…

Huzur içinde yat çevre direnişinin simgesi ‘Hatice Nine’,

Direniş mirasın örnek olacak tüm doğa severlere…

***

*Koronavirüs salgını boyunca bizler için canları pahasına mücadele veren

Sağlık Çalışanlarına Minnet Borçluyuz…

Erhan Yurdayüksel

24.12.2020