Baharın gelmesiyle çoğu kişiye “illallah” dedirten polenler de havada uçuşmaya başladı.
Halk arasında saman nezlesi, bahar alerjisi ya da yaz gribi olarak adlandırılan “alerjik rinit” vakalarını artıran polenler, hem çocukları hem de alerjik rinit ve astım hastalarını tehdit ediyor. Burunda kaşıntı ve tıkanıklıktan hapşırma, göz sulanması ve öksürük nöbetlerine dek pek çok şikayete yol açan polenler, yazın müjdecisi bahar aylarını kabusa çevirebiliyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İlkay Değerli, polenlere karşı koymanın 10 yolunu anlattı.
EVDE BU KARIŞIMI HAZIRLAYIN
Polenler önemli ölçüde burundan alınıyor. Burnunuzu evde hazırlayacağınız şu basit karışımla temizlediğinizde alerjenlerden uzaklaşmış olursunuz. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İlkay Değerli o karışımı şöyle tarif ediyor: “1 litre suya 1 tatlı kaşığı tuz ve 1 çay kaşığı kadar karbonat.” Bu kadar basit.
DENİZ SUYU DA FAYDALI
Polenlere karşı evde hazırlayacağınız karışım, sizi oldukça rahatlatacak. Ama “vaktim yok” ya da “ben unuturum” derseniz, deniz suyu olarak bilinen ve serum fizyolojik olarak eczanelerde de satılan suyla da burun temizliğini yapabilirsiniz. Sizi önemli ölçüde rahatlattığını göreceksiniz. Ama dozuna dikkat. Günde 3 kereyi aşmamalı. Zira her şeyin fazlası zararlı. Ve çok basınçlı püskürtmeyin.
DÜŞMANINIZI TESPİT EDİN!
Doktorunuza danışarak, uygun bir yöntem ile hangi polenin bünyenizde alerjiye yol açtığını belirleyin. Her bitki yılın belli bir döneminde polen ürettiği için, alerjik olduğunuz polene göre önceden koruyucu tedaviye başlayarak hazırlık yapabilirsiniz. Bu tedavi de sizi rahatlatacak.
ÇAMAŞIRLARI DIŞARIDA KURUTMAYIN
Ev içinde çamaşır kurutmak zararlı ama bahar aylarında dışarıda da çamaşır kurutmamaya özen gösterin. O anda kullanmadığınız bir odada kurutmak en iyisi. Zira, bahar aylarında çamaşırları dışarıda kuruttuğunuzda giysileriniz polenler ile kaplanma riskiyle karşı karşıya. O nedenle yaz aylarına kadar kesinlikle açık havada kurutmayın. Yine her gün giysilerinizi değiştirin, aynı giysi üst üste 2 gün yıkanmadan giyilmesin.
PENCERELERİ AÇMAYIN
“Bahar geldi, temiz havayı içimize çekmeyecek miyiz?” diyeceksiniz şüphesiz. Ama bahar aylarında güneş göz kırpsa da maalesef hava temiz değil! Tam tersine polenler çevreyi esir almış oluyor. Bu nedenle polen mevsiminde biraz sabredin ve pencereleri özellikle de ılık, kuru ve güneşli günlerde kapalı tutmaya özen gösterin. Sabahın erken saatlerinde evi havalandırabilirsiniz.
DIŞARI ÇIKIŞ SAATİNE DİKKAT
İşe gidenler için şüphesiz evden çıkış saatini polenlere göre belirlemek mümkün değil. Ama şartları uygun olanlar, polenlerin yoğun olduğu saatlerde açık alanlara çıkmamaya özen göstermeli. Sabahın erken saatleri ve yağmur sonrasında polenler azalıyor. Alerjisi olanlar bunu dikkate alabilir. Çim polenine alerjiniz varsa da, bahçe çimlerinden uzak durun. Çim biçilirken hemen oradan kaçın.
POLENLERİ YAKALAYAN OTOMOBİL ALIN
Otomobil alacağınız ya da değiştireceğiniz zaman, polen yakalayıcı hava filtreleri olan modelleri tercih edin. Otomobillerdeki polen filtresinin bakımını düzenli olarak yaptırın. Otomobil kullanırken de camların açık olmamasına dikkat edin. Zira dört bir yanda uçuşan polenler aracınızın camından ister istemez içeri girecek ve sizi rahatsız edecektir.
HER GÜN ILIK SUYLA BANYO
Her dönemde hastalıklardan korunmanın en önemli ve en basit yolu, el ve yüz temizliğine dikkat etmek. Siz siz olun çocuklarınıza da sık sık ellerini ve yüzünü yıkama alışkanlığı kazandırın. Polenlerle mücadelede akşamları yapılacak ılık bir banyo da büyük önem taşıyor. Hem kendiniz hem çocuğunuz her gün ılık suyla banyo yapıp polenlere karşı koyabilirsiniz.
DENİZ KIYISINDA TATİL
Mümkünse polenlerin uçuştuğu dönemde tatile çıkın. Özellikle alerjik astım şikayetlerini tetikleyen polenlerin bulunmadığı deniz kıyısı bölgeler size çok iyi gelecek.
ÇİÇEKSEVERLER DİKKAT!
Alerjiniz var ama çiçek yetiştirmekten de vazgeçmek istemiyor musunuz? O halde gül gibi böcekler vasıtası ile döllenen renkli süs bitkilerini tercih edin. Bu tarz çiçeklerin polenleri hava ile taşınamayacak kadar ağır olduğu için semptomlara yol açma olasılıkları daha düşük.