Dünya’da kadın obezite oranının yaklaşık erkeklerin iki katı olduğu, obezitenin kadınlarda 30 yaşından sonra hızla arttığı bildirildi.
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Obezite, Diyabet ve Metabolik Hastalıklar Daire Başkanı Nazan Yardım, obeziteyle ilgili son verilere göre, Türkiye’de kadınlarda obezite oranının yüzde 39,2; kiloluluk oranının ise yüzde 29,6 olduğunu kaydetti. Erkeklerde obezite oranının yüzde 19,9 iken, kiloluluk halinin yüzde 38,4 olduğuna işaret eden Yardım, “Yani kadınlarda obezite, erkeklerde kilolu olma durumu fazla. Obezite için baktığımızda kadınlar, erkeklerden 2 kat daha obez” dedi.
Türkiye’de neredeyse her 10 kadından 7’sinde vücut kitle endeksinin yüzde 25’in üzerinde bulunduğunu, hafif şişmanlık ve obez olma durumu olduğuna dikkati çeken Yardım, bunun nedenlerini ise şöyle sıraladı:
“Obezitedeki risk faktörlerinde birinci olarak beslenmedeki dengesizlik, sağlıksız beslenme, ikinci olarak da fiziksel aktivitedeki yetersizlik başta geliyor. Yetişkin kadınlar özellikle doğum sonrası kilolarını fazla atamıyor. Fiziksel aktivite obeziteyi çok etkiyor. Fiziksel aktivite kadınlarda, erkeklerden daha az. Kadınlar erkeklere göre sosyal yaşamda daha az yer alıyorlar, çalışan kadın erkeklerden daha az sayıda. Sağlıksız beslenmenin bir nedeni kadınların daha az çalışıyor olmaları olabilir, evde daha fazla vakit geçiriyor olmaları olabilir. Evde daha çok duran bir kadının atıştırma durumu da artıyor”
ERKEKLERDE DE OBEZİTE ARTIŞI HIZLANDI
Erkeklerde obezite oranlarının kadınlardan daha az olduğunu belirten Yardım, “Ancak, geçmiş yıllara kıyasla erkeklerde obezite artışı daha hızlı. Kadınlarda her zaman obezite erkeklerden fazla idi ama erkeklerde artışın daha hızlı olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.
KADINLARDA 30 YAŞINDAN SONRA OBEZİTE ORANI ARTIYOR
Obezite oranlarının kadınlarda 19-30 yaşlarında yüzde 14, 31-50 yaş arasında yüzde 42 olduğunu belirten Yardım, 51-64 yaş arasında bunun yüzde 64,5, 65 yaş ve üzerinde de yüzde 53,5 olduğunu bildirdi.
30 yaşından sonra kadınlarda obezite oranının arttığına dikkati çeken Yardım, “30 yaş öncesi kişilerin daha aktif olduğunu biliyoruz, ancak 30 yaş sonrasında kadınlarda doğum faktörü, fiziksel aktivitedeki azalma, 40’ından sonra da çalışma hayatında bulunmama, emeklilik gibi nedenlerde bu oranlar artıyor” şeklinde konuştu.
“OBEZİTEYLE MÜCADELEDE EĞİTİM ÖNEMLİ”
Obeziteyle mücadelede eğitimin önemini de vurgulayan Yardım, şöyle devam etti:
“Kadın eğitimli olduğu zaman bir çok sağlık göstergesi de olumlu yönde etkileniyor. Türkiye’de kadın obezitesi erkeklerin iki katı, 30 yaşından sonra kadınlarda obezite hızla artıyor. Kadınlarda fiziksel hareketsizlik erkeklerden daha fazla, bunların bertaraf edilebilmesi ve obezitenin azaltılması için eğitim başta olmak üzere kadınlarda bilinçlendirmeyi artırmak önemli.”
“FİZİKSEL AKTİVİTE MUTLAKA ARTIRILMALI”
Obeziteyle mücadelede farkındalığı artırmanın önemini vurgulayan Yardım, bu konuda medyaya önemli bir görev düştüğünü, özellikle çalışmayan kadınlar için televizyonun çok önemli bir araç olduğunu söyledi.
Son dönemde kadınlarda bu konuda daha çok bilinçlenme olduğunu ifade eden Yardım, kadınların artık hamur işlerini eskisi kadar tüketmek istemediğini belirtti. Obezite ile mücadelede fiziksel aktiviteyi mutlaka artırılması gerektiğine dikkati çeken Yardım, bu konuda belediyelere de önemli bir görev düştüğünü kaydetti.
Belediyelerin yürüyüş aktivitesini artırmak amacıyla geniş yaya yolları yapması gerektiğini ifade eden Yardım, şöyle devam etti:
“Türkiye’de çok geniş yaya yollara olması lazım ki yürüyüş normal yaşamın bir parçası haline gelsin. Gerek çocuklarda, gerekse yetişkinlerde sağlıklı beslenme alışkanlığını mutlaka kişilere kazandırmak lazım. Türkiye’de yemek kültürü ev yemeklerine dayanıyor, batıya göre daha az hazır tüketime yöneliyoruz. Ancak yine de bizim kültürümüzde de fast food’a karşılık gelen bazı beslenme davranışları var, döner ekmek alışkanlığımız, pide, iskender kültürümüz var. Bunları yerken kalorilerine dikkat etmemiz gerekiyor, bunları çok sık yememek gerekiyor”
SAĞLIKLI BESLENME TAVSİYELERİ
Sağlıklı beslenmek için her öğünde “süt ürünleri, et ürünleri, sebzeler ve tahıllar” dan oluşan 4 gruptan uygun miktarlarda tüketilmesi gerektiğini ifade eden Yardım, yağlı ve karbonhidratlı yemeklerin pişirilme sıklığının azaltılması, beslenmede kızartma yerine daha çok haşlamalara yönelinmesi ve bireylerin atıştırmalıklara dikkat etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.