2010 Avrupa Kültür Başkenti “İstanbul”

2010 yılının Avrupa Kültür Başkentleri Almanya’nın Essen kenti ve Ruhr bölgesi, Macaristan’ın Pecs kenti ve Türkiye’den İstanbul seçildi.

Avrupa Birliği, önce ekonomik, ardından da politik ortak paydalar temeli üzerine inşa edilen bir yapı.

Kömür-Çelik Birliği’yle başlayan ortaklık, bugün 27 ülkeyi aynı çatı altında topluyor.

Siyaset ve ekonominin yanısıra, üye ülke halklarının ortak paydalarda biraraya gelebilmesi de Birliğin öncelikleri arasında; farklı kültürlerin kaynaşması, halkların entegrasyonu. Göründüğünden daha karmaşık, daha zor bir görev bu.

Bu amaca hizmet etmesi düşüncesiyle başlatılan programlardan birisi de Avrupa Kültür Başkenti Programı. 1985 yılında dönemin Yunanistan Maliye Bakanı Melina Mercouri ve Fransa Kültür Bakanı Jack Lang’in girişimiyle başlayan program 25’inci yılına ulaştı.

En genel anlamıyla “kültürün” siyaset kadar dikkate alınmadığını düşünen Mercouri, birlik üyesi ülkeler arasında kültür paylaşımının, bir anlamda kültürel entegrasyonun önemli olduğunu savunuyordu. Programın orijinal adı, Avrupa Kültür Kenti’ydi. Bu sıfatın verildiği ilk kent, 1985’te Atina oldu. 1999’da Almanya’nın dönem başkanlığında Avrupa Kültür Başkenti adını alan program, yeni bin yılla birlikte birden fazla kente verilen bir sıfat oldu.

2010 yılının Avrupa Kültür Başkentleri Almanya’nın Essen kenti ve Ruhr bölgesi, Macaristan’ın Pecs kenti ve Türkiye’den İstanbul.

İstanbul’un özelliği, bu sıfatı alan ilk ve programın yönetmeliğinde yapılan değişiklik nedeniyle son, Avrupa Birliği üyesi olmayan bir ülkenin şehri olması.

Avrupa Komisyonu Finans Eksperi Erhan Yurdayüksel yapmış olduğu açıklama da ” 2006 yılında Avrupa Birliği Kültür Bakanları Konseyi’nin onayıyla İstanbul 2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti olarak ilan edilmiştir. Uluslararası alanda turizm açısından bu fırsatı iyi değerlendirmek lazımdır. İstanbul’a 2010 yılında gelecek olan turist sayısını artırmak ve İstanbul’un marka değerini artırmak için bilinçli, düzeyli tanıtım kampanyalarına ihtiyaç vardır. Sonu hüsran olmaması için bu konuda sorumlu makamlara büyük iş düşmektedir. İstanbul cami, kilise ve sinagogların yan yana görülebildiği ve adeta kardeşliklerini ilan ettikleri kutsal bir şehirdir. Sultanahmet Camii, benzersiz mozaikleri ile Ayasofya, Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetim merkezi Topkapı Sarayı, Haliç sırtlarında yükselen Mimar Sinan’ın başyapıtı Süleymaniye Camii, Yerebatan Sarnıcı, Surlar, ahşap evler, Aya İrini’nin kubbelerinde süzülen melodiler ve saymakla bitmeyen kültür mirasıyla ‘İstanbul’ bir tarih ve kültür başkenti olduğunu kanıtlar. İstanbul’un Aynası da Sanatçılardır. Avrupa Komisyonu’nu 2010 yılının Avrupa Kültür Başkentleri arasında Türkiye’den İstanbul’u seçtiği için kutluyor ve bu seçim de emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” Dedi.

Önümüzdeki birkaç yılda Avrupa Kültür Başkenti unvanını taşıyacak kentler de belli. Programları, projeleri Avrupa Komisyonu tarafından değerlendirildi ve diğer adaylar arasından sıyrılarak bu unvana layık görüldüler.

2011’de, Finlandiya’nın Turku kentiyle Estonya’nın başkenti Tallinn Avrupa’nın Kültür Başkentleri olacak. 2012’de Slovenya’nın ikinci büyük kenti Maribor ve Portekiz’in Guimaraes kenti ortak başkentler. Bir sonraki yıl sıra Fransa ve Slovakya’da, kentler Marsilya ve Kösice. 2014’te ise Kültür Başkenti bayrağı İsveç’in Umea kenti ve Letonya’nın başkenti Riga’ya gidiyor.