Müsilaj felaketi sonrası acil eylem çağrıları yapıldı ancak suyun üzeri temizlenince derindeki sorun unutuldu. Ergene’nin atık sularının Marmara’ya aktığını belirten Greenpeace, “Tüm bilim insanları hemfikir ama bir türlü gerekli adım atılmıyor” diyor.
Türkiye’nin pek çok önemli sanayi tesisinin bulunduğu ve yoğun sanayi atıkları nedeniyle “ölüm havzası” olarak da adlandırılan Ergene, göz göre göre Marmara Denizi’ni yok ediyor. Greenpeace yetkilileri, “TBMM Müsilaj Araştırma Komisyonu’na davet edilen bilim insanları üstünde hemfikir ama icraata bir türlü geçilemiyor ve Ergene’de deşarj durdurulmuyor” diyor. Greenpeace Akdeniz bu nedenle ‘Vanayı Kapat, Marmara’yı Kurtar’ adlı bir kampanya başlatmış durumda.
Marmara Denizi’nin yardım çığlığı çevreciler tarafından uzun zamandır dile getiriliyordu ancak kamuoyunda geçtiğimiz mart ayında görülmeye başlanan müsilaj ile ilk kez net bir biçimde duyuldu. Şimdilik müsilaj görüntüsü temizlenmiş gibi görünüyor ancak Marmara’nın kirliliğinde artış hız kesmeden sürüyor. Çünkü halen Marmara Denizi’ne binlerce tesis, “derin deniz deşarjı” ile atık boşaltıyor. Greenpeace bunlar içinde en büyük sorunun Ergene Havzası’ndan yapılan derin deniz deşarjı olduğunu vurguluyor.
AKITMAYIN, ARITIN
Örgüt, çözümü de net biçimde ortaya koyuyor: “Ergene’deki kompleks sanayi atıkları, kirleten tesisler tarafından başta kimyasal arıtma yöntemleri olmak üzere yerinde arıtılmalı ve arıtılan su tarım ve sulama faaliyetlerinde kullanılmalı.”
3409 SANAYİ TESİNİN ATIĞI MARMARA’NIN DERİNLERİNE AKITILIYOR
Ergene Havzası’ndaki sanayi tesisi sayısı 3409. Greenpeace, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Cumhurbaşkanlığı’na verdiği Marmara’nın Özel Koruma Bölgesi yapılması projesinde Ergene derin deşarj sorununun çözümünün de mutlaka yer alması gerektiğini vurguluyor.
KARADENİZ SINIRDA, EGE’Yİ DE KAYBEDERİZ
Greenpeace yetkilileri “Çözüm öneriniz dikkate alınmaz ve konuyla ilgili karar vericiler harekete geçmezse Marmara’yı bekleyen tablo nedir?” sorusunu şöyle yanıtlıyor: “Sorun Marmara Denizi’ni aşmış durumda, çok yakın zamanda Karadeniz’i kaybetme, Ege Denizi’ni de büyük risk altına atma sınırındayız. Bugüne kadar biz Marmara Denizi’ne zarar verdik, bundan sonra O bize zarar verecek. Durum algılanandan çok daha vahim!”
