Son nefesine kadar “Bağımsız Cumhuriyet” diye haykıran lider


1923-2012 Son nefesine kadar davasına sahip çıkan büyük lider…
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, 2005 yılında görevini Mehmet Ali Talat’a devrettiği tarihe kadar neredeyse 30 yıl boyunca Türk tarafının liderliğini yaptı.
Denktaş, tüm siyasi kariyerini Kıbrıslı Türkleri adada ve uluslararası arenada temsil ederek geçirdi.
Kıbrıs Türklerinin 1948 yılında düzenlediği ilk mitinge Dr. Fazıl Küçük’le birlikte konuşmacı olarak katılan Denktaş daha sonra Küçük ve Faiz Kaymak arasında arabuluculuk yaptı.
İngiltere’de eğitim görmüş bir hukukçu olan Denktaş, Kıbrıs’ın İngilizlerden bağımsızlığını elde etmesinden önceki dönemde, 1949 yılından itibaren ceza mahkemesinde savcı olarak görev yaptı.
Daha sonra adanın Yunanistan’la birleşmesi siyaseti olarak tanımlanan Enosis için mücadele başlatan Kıbrıslı Rumların oluşturduğu EOKA’ya karşı 1958 yılında Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) kuruluş sürecinde de yer aldı.
Aynı yıl dönemin Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’yla yaptığı görüşmede adaya Türkiye’den asker gönderilmesini ilk kez teklif eden kişi de Denktaş oldu.
“İSTENMEYEN ADAM” DENKTAŞ
İki toplumlu devlet yapısının çöküşüyle Kıbrıs Rum yönetimi 1964’ten itibaren “istenmeyen adam” ilan edilen Denktaş’ın adaya girişini yasakladı. Bu dönemde bir kez adaya gizlice girmek isterken tutuklanan Denktaş, yoğun diplomatik girişimlerin ardından Türkiye’ye gönderildi. Denktaş’ın yasağı 1968’de kaldırıldı.
Denktaş, Kıbrıs Barış Harekatı’nın ardından, 1974 yılında Ulusal Birlik Partisi’ni kurdu; 1975 yılında ise Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin devlet başkanı olarak seçildi. Kıbrıs Türk Federe Devleti, 15 Kasım 1983’te yerini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne bıraktı. Denktaş da bu yeni devletin kurucu cumhurbaşkanı oldu.
ANNAN PLANI’NA TAVRI UNUTULMADI
1990, 1995 ve 2000 yıllarında aynı göreve yeniden seçilen Denktaş, 2003 yılının Mart ayında uzlaşmasız sona eren Annan Planı müzakere sürecinde de Türk tarafının liderliğini üstlenmişti. Kıbrıslı Türklerin büyük bir kısmının plana destek vermesi hatta on binlerce kişinin plan lehinde gösteriler düzenlemesine karşın, Denktaş, planı kabul etmektense istifa edeceği tehdidiyle akıllarda kaldı.
Annan Planı’nın adadaki Türk toplumu için eşitlik teminatı vermediğini ve Kıbrıslı Rumlara çok fazla toprak bırakılmasını beraberinde getireceğini vurgulayan Denktaş, böylece Türklerin yeniden göçmen konumuna düşeceğini öne sürüyordu.
SADECE BİR SİYASETÇİ DEĞİLDİ
Denktaş, 2005 seçimlerinde aday olmadığı için yerini Talat’a bırakmak zorunda kaldı. Ancak bu tarihten sonra da Kıbrıs siyaseti adına önemini korudu.
Siyasetçi kimliğinin yanı sıra fotoğrafçılığı ve yazarlığıyla da tanınan Denktaş, Kıbrıs sorunuyla ve diğer politik meselelerle ilgili kitaplar kaleme aldı. Denktaş ayrıca bir dönem Yeniçağ Gazetesi’nde köşe yazarlığı ve ART televizyonunda programcılık da yaptı.

Leave a Reply

Your email address will not be published.