Ankara’da 19 yıl önce, evinin önünde uğradığı bombalı suikast sonucunda yaşamını yitiren Mumcu’nun Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenen törene, eşi Güldal Mumcu, kızı Özge Mumcu, oğlu Özgür Mumcu ve sevenleri katıldı. Törene katılanlar, Mumcu’nun kabrine kırmızı karanfiller bırakarak mum yaktı.
DİNK’İ ÇÖZEN MUMCU’YU DA ÇÖZER
Ergenekon’a inanmayan Cumhuriyet gazetesi Uğur Mumcu’nun anıldığı bugün DİNK’İ ÇÖZEN MUMCU’YU DA ÇÖZER manşetiyle çıktı. Gazete “Bu davada her şey aydınlatılabilirse Uğur Mumcu ve üstü örtülen cinayetler de aydınlığa kavuşur” diyen CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner’in açıklamalarını verdi.
MADEM ERGENEKON VAR..
Mumcu suikastindeki Ergenekon izi hala tartışılırken, Cumhuriyet gazetesine atılan bombalar ile Danıştay davası birleşmişken hala Ergenekon’a inanmayan Cumhuriyet gazetesi, “Devletin birçok istihbarat örgütü var. Örneğin şimdi içinde işadamı, askeri, gazetecisi, bilim adamı çok geniş kitleyi kapsayan bir yapılamadan, sözde illegal bir durumdan Ergenekon’dan bahsediyorlar. Madem bu kadar büyük ve geniş kapsamlı bir oluşum var, o zaman devletin istihbarat birimleri nerededir? Görevi nedir, diye sormak lazım…” dedi.
MUMCU’YU ERGENEKON MU ÖLDÜRDÜ ŞOK RAPOR
13. Ağır Ceza Mahkemesinde kabul edilen Ergenekon İddianamesi’nde, Veli Küçük’ün evinde yapılan aramada” elde edilen dokümanlar detaylı bir şekilde yer almıştı. Bazı bakan ve bürokratlar ile bazı iş adamlarına ilişkin detaylı raporların da yer aldığı dokümanlar arasında en ilgi çeken ise MİT tarafından yazılan ve dönemin Başbakanı’na gönderilen 2 Şubat 1993 tarihli rapor.
İŞTE O BİLGİLER
“Haki renkli ‘2005’ ibaresi bulunan ajanda”da yer aldığı belirtilen rapora ilişkin bilgi aynen şöyle: “Bu ajanda içerisinde bulunan doküman 02 Şubat 1993 tarihli ve 01.789.0879/435 sayılı Milli İstihbarat Teşkilatından, Sönmez KÖKSAL müsteşar imzası ile ‘ÇOK GİZLİ’ ibaresi ile Başbakanlık Makamına hitaben yazılmış, imzalı, Uğur Mumcu konulu resmi belgede ABD’nin Ortadoğu’yu kontrol altına alıp Türkiye’nin dine dayalı bir yönetim altına girmesini önlemek amacıyla, ABD Haberalma Servisi CIA denetiminde, İsrail Kabine görevlisi HAİM BAR-LEV kontrolünde, İsrail ‘OADNA’ birliklerinde eğitim gören altı kişilik özel tim ‘Hayre’ deniz üssünden botla Türkiye’ye giriş yaptıkları, bahse konu timin hedefinin Gazetesi Uğur Mumcu ve Mehmet Ali Birand’ı öldürtmek olduğu, Gazeteci Uğur Mumcu’yu öldüren tim elemanları ikinci görevleri Mehmet Ali Birand’ı öldürmek için ülkemizden çıkış yapmadıkları, Tim elemanlarının İsrail Hükümetinin Ankara temsilciliğinde kaldıklarının tespit edildiğine dair istihbarat raporu olduğu..”
MUMCU’NUN ÖLÜMÜNDEN 10 GÜN SONRA YAZILMIŞ
İddianamede yeralan MİT ile ilgili bu belgenin yazıldığı raporun, Gazeteci Uğur Mumcu’nun öldürülmesinden 10 gün sonra yazıldığı anlaşılıyor. Turgut Özal’ın MİT Müsteşarlığı’na getirdiği ilk diplomat kökenli Müsteşar olan Sönmez Köksal, o dönem iş başında bulunan DYP-SHP hükümeti sırasında da görev yaptı. Bağdat Büyükelçiliği’nden sonra 1992’de bu göreve getirilen Köksal’ın, raporu dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’e verdiği anlaşılıyor.