“Bu heykelin anlamını anlatmaya kelimeler yetmez”

Türk işçilerin Avrupa’ya göçünü simgeleyen ve Hollanda’daki Türklerin girişimiyle yapılan “Umuda Yolculuk Anıtı” Kadıköy’de açıldı.

Kadıköy İskele Meydanı’ndaki anıt için düzenlenen törene Hollanda’nın İstanbul Başkonsolosu Bart van Bolhuis, Hollanda Demokratik Sosyal Dernekler Federasyonu (DSDF) Başkanı Nevzat Cingöz, İBB Park, Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanı Prof. Dr. Yasin Çağatay Seçkin, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, anıt fikrini ortaya attığı belirtilen Hollandalı gazeteci ve TV programcısı Ömer Hünkar Ilık ve davetliler katıldı.

1960’lı yıllarda Türkiye’den Avrupa’ya toplu göçün en ağır yükünü çeken birinci kuşak işçilere saygı amacı taşıyan “Umuda Yolculuk” anıtının benzeri yine Hollanda’daki Türkler tarafından 2014 yılında Rotterdam’da dikilmişti. Hollanda Demokratik Sosyal Dernekler Federasyonunun girişimleri, Doç. Dr. Nevzat Cingöz’ün öncülüğü ve Zeki Baran’ın proje başkanlığını yaptığı anıtın; tasarımı, dökümü İzmir’de yaşayan heykel sanatçıları Zafer Dağdeviren, Ali Yaldır ve Derya Ersoy tarafından yapıldı. 10 metre uzunluğunda, 3 metre genişliğindeki anıt, Türk-Hollandalı girişimciler tarafından finanse edildi.

“BU ANITLA BIR DÖNEMİ KAPATIYORUZ”

Açılışta konuşan DSDF başkanı Nevzat Cingöz, “Türk işçiler 1960’ların başından beri Türkiye’den Avrupa’ya göç ediyor. İşçiler, Avrupa ekonomisinin yeniden inşasına katkıda bulundular. Aynı zamanda çocuklarına ve torunlarına Avrupa’da bir gelecek sağladılar. Misafir işçiler; paraları, bilgileri ve Avrupa ülkelerindeki bağlantılarıyla Türkiye’de yatırım yaptı. Bu kişiler şimdi 80 yaşın üzerindeler. Birçoğu çoktan öldü. Bu anıtla bir dönemi kapatırken aynı zamanda yeni bir dönemi başlatıyoruz. Şu anda Avrupa’da 5 milyondan fazla Türk asıllı vatandaş var” dedi.

“BU ANIT HEPİMİZİN ORTAK MİRASI”

Nevzat Cingöz, “Onlar hiç bilmedikleri bir ülkede, hiç tanımadıkları insanların arasında, ilk kez duydukları bir dilde, tümüyle yabancı oldukları bir kültürle karşı karşıya kaldılar. Tüm bu olumsuz koşullara rağmen, 2. Dünya Savaşı’ndan çıkmış o ülkelerin gelişmelerine oldukça büyük katkılarda bulundular. Hatta Covid-19 aşısıyla dünyaya umut olan Özlem Türeci ve Uğur Şahin, kendi hayallerini tahta bavullara kilitleyen, birinci kuşak göçmen işçilerin çocuklarıdır. Bu anıt aynı zamanda dünyamızda ve Avrupa’da son yıllarda gelişen aşırı milliyetçiliğe karşı sosyal çeşitlilik ve katılıma bir destek sağlama amacı da taşımaktadır. Bu anıt hepimizin ortak mirası. Onlar bizim ortak savaşçılarımızdı. Ve ben o savaşçılarımıza, bizlere verdikleri emek için bir kez daha teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

“BU HEYKELİN ANLAMINI ANLATMAYA KELİMELER YETMEZ”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park, Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanı Çağatay Seçkin de, “Bu heykelin anlamını anlatmaya kelimeler yetmez. Bu alana gelen bir İstanbullunun yaşayacağı hissi hepinizin derinden hissedebileceğini düşünüyorum. Bu heykelin karşısında durduğunuzda, bu heykelin taşıdığı anlamı sorguladığınızda; 1960’lı yıllarda, bu topraklardan Avrupa’nın birçok şehrine gitmiş, bu topraklarda doğup yaşamış insanların, orada vermiş oldukları mücadeleyi yaşamanızı bekliyoruz. Bu topraklardan oraya gittikten sonra artık onlar Rotterdamlı, Berlinli, Stokholmlu, Kopenhaglı, Parisli oldular. Bu bakış açısıyla baktığımız zaman, bu hislerin bize geçmesi için çok önemli bir anıt olduğunu düşünüyorum. Harika bir iş birliği gerçekleştirdiğimizi ve harika bir iş çıkardığımızı düşünüyorum” diye konuştu.