Cüneyt Arcayürek: Akıntıya Kürek!..

Cüneyt Arcayürek-2013-1Hiçbir şey kalıcı etki yapmıyor.

Geçen hafta açıklandığı andan itibaren üç beş gün büyük gürültü koparan bir belgenin bir hafta sonra yerinde yeller esiyor.

Çarpıcı örneklerden biri, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu tarafından açıklanan, İzmir Başsavcısı’na Adalet Bakanı Müsteşarı’nın bir yolsuzluk soruşturmasını yürüten savcının elinden dosyanın mutlaka alınması için açtığı gece yarısı telefonlarının başsavcı tarafından tutanağa bağlanarak HSYK’ye gönderilmesi ve ne var ki…

… Bu tutanak üzerine Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın müsteşarı görevinden alacağı yerde…

… Başsavcıyı İzmir’den Samsun’a göndermesi ve bununla da yetinmeyerek müsteşarının başsavcıdan soruşturma hakkında hukuksal bilgi isteyerek, tutanakta yazıldığı gibi dosyanın savcının elinden alınması gibi baskıda bulunmadığını açıklaması…

… müsteşarı himaye altına aldığını kamuoyuna, CHP Genel Başkanı’na göstermek ve belge melge vız diyerek bir toplantıya müsteşarını da yanına alarak gitmesi…

***

Fakat bu ve benzeri örnek olayları bilen AB, Başbakan’ın Brüksel’de hukukun üstünlüğü, erkler arasındaki dengenin korunacağı içeriğinde verdiği sözleri kanıtlarmış gibi, HSYK yasasını dondurduğunu açıklamasını yeterli bulmuyor.

Bu nedenle Avrupa Birliği Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle, HSYK ile ilgili tartışmaların askıya alınmasını memnuniyetle karşıladıklarını açıklıyor, ama “yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının nasıl güvence altına alınacağını düşünme zamanıdır” diyor.

Bu konularda “AB ile de istişare edilmesini” isteyen Füle, çağrısına RTE’nin olumlu yanıt vermeyeceğini tahmin edemiyor mu acaba?..

Zira Başbakan, AB gibi düşünmediğini, yargının bağımsız ve tarafsızlığına dokunmadığına inandığını şu sözüyle açığa vuruyor zaten:

“Bizim mücadelemiz yargıya değil, işte bu tehlikeli örgütleredir.”

***

Çete diyordu, şimdi de örgüt… Tabii çetenin, örgütün adına söylemiyor.

Ağzını her açısında hakaretler sıraladığı, uzun zaman saygılarını sunduğu örgüt dediği çetenin, cemaat ve lideri F. Gülen olduğunu bilmeyen kalmadı artık.

Ancak hükümet, cemaatten, darbeden komplodan sorumlu tek bir kişi yakalayıp yargıya teslim edemedi!..

Ne var ki bakanlardan biri, siyasete atılmadan mesleği galiba hâkimlik olan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, yolsuzluk operasyonu sonrası gündeme gelen paralel devlet iddiasını “çok gerçekçi bulmadığını” söylüyor.

Kimi kişilerin paralel uygulamalara girdiklerini söyleyenler olduğunu ifade eden Yazısı “Bu iddiaların somut biçimde ispat edilmesi gerektiğini” vurguluyor.

***

Fakat Başbakan’ın böyle derdi, amacı yok!

Poyrazköy ve Balyoz davalarında ordunun saygıdeğer generallerinin, subaylarının ağır hapis cezalarına çarptırılmasına neden olan 5 No’lu harddiskte tarihlerle oynandığını TÜBİTAK verdiği yeni raporlarla saptıyor…

Dava sırasında harddiskle oynandığı hem uzmanlar hem avukatlar hem de sanıklar tarafından ifade edildi.

Bu konularda o zaman sessiz kalan, özel mahkemelere, hâkimlerine övgüler yağdıran, cemaate toz kondurmayan Başbakan ile…

… cemaatin hâkimleri de etkileyerek Balyoz ve diğer davalarda masum insanların haksız yere hüküm giymelerini sağladığını söyleyen başbakan, aynı başbakandır!

Bu iktidardan ve liderinden, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını evrensel hukuk kurallarının koşutluğu yönünde bir anlayış ve uygulama beklemek…

… akıntıya kürek çekmek demek!

Cumhuriyet

Leave a Reply

Your email address will not be published.