YAZARLAR-“Ey müminler, ey Müslüman vatandaşlar, Cenab-ı Hakk her türlü haramı, yolsuzluğu, rüşveti yasaklamıştır. Bu hususlar ayet ve hadislerimizde ve kitabımız Kuran’ı Kerim’de bulunmaktadır.
Son yıllarda ülkemizde çok büyük vurgunlar, yolsuzluklar olduğu bazı çevreler tarafından iddia edilmektedir.
Ülkeyi yönetenlerin, çocukları ve yakınlarıyla birlikte bu pisliğe bulaştıkları söylenmektedir.
İftira atmak en büyük günahtır.
Soru: Bir iktidarın en tepesinden en alt noktasına kadar birileri bu pisliğe bulaşmışsa, o haramzadelerden gerek bu dünyada, gerekse öbür alemde hesap sorulması gerekir mi?
Elcevap: Bu dünyayı bilemeyiz de, ahirette sorulması gerekir.
* * * * *
Allah bütün yiyicilerin belasını versin. Allah onları kıyamet günü cehennem ateşinde cayır cayır yaksın, yuvalarını başlarına yıksın. Amin…
Mesela adamın ayakkabı kutusundan 4.5 milyon dolar çıkmış olması günahtır. Tövbe yani, tövbe…
Sayın mümin genel müdürümüz bu parayı niçin daha sağlam bir yerde saklamaz da kutuya koyar? Ya hırsız girerse… Bu gibi aptal günahkarlar ahirette her türlü cezayı şimdiden hak etmiş durumdadır.
Soru: Bu gibiler cehennemlik olur mu?
Elcevap: Evinde çelik kasalarda birkaç milyon dolar ve para sayma makinesi çıkan Bakan oğlu mümin kardeşimiz ve benzerlerinin de, cehennemde yanmamak için bu gibi konularda biraz daha dikkatli ve tedbirli olmalarında büyük fayda vardır.
* * * * *
Ey muhterem müminler, ey Müslüman vatandaşlar… Şunu da unutmayalım ki, ülkemizi dört koldan kuşatan muhterem padişahımız efendimiz Recep Tayyip Beyefendi ve hükümet arkadaşlarının haksızlığa uğramasına da karşı çıkmak gerekir.
O paracıkları kutulara kendisinin istif etmediği, evlerdeki çelik kasaların ve para sayma makinelerinin beyefendinin şahsına ait olmadığı açıktır. Paraları oralara Recep Tayyip sultanımız mı saklamıştır?
Bu durumda kendisine bazı münafık çevreler tarafından yapılan saldırılarda dahi büyük günah vardır.
Saldırıların gerek okyanus ötesi ve gerekse Türkiye’de bazı malum çevrelerden gelmekte olduğu bilinmektedir. Asıl günah olan işte budur. Bunlar ülkemizin kalkınmasını, halkın refahını, hükümetimizin dış politikadaki başarılarını kıskanan muhalefetin işidir ve tek parti zihniyetidir.
Her ülkede yolsuzluk ve rüşvet olabilir. Ama bunu bu kadar büyütmenin ve kurtarıcımız olan muhterem padişahımız ve onun bakanlarına saldırmanın dinimizde asla yeri yoktur.
Soru: Bu duruma düşen bir hükümetin istifa etmesi gerekir mi?
Elcevap: Gerekmez. Vaziyeti idare etsin edebildiği kadar.
* * * * *
Hükümetimiz Müslümandır ve ülkemizi bilhassa dinimizin kurallarıyla yönetmek için büyük çaba harcamakta ve çok başarılı olmaktadır.
Allah bütün yiyicilerin, vurguncuların, rüşvetçilerin, haramzadelerin belasını versin, ocaklarını başlarına devirsin.
Ancak bu konuya hükümetimizi, Bakanlarımızı ve bilhassa muhterem Recep Tayyip sultanımızı karıştırıp kendilerine beddua etmek, oh olsun demek, alay etmek fevkalade yanlıştır.
Kendisini sorumsuzluk ve aymazlıkla eleştirmek günahların en büyüğüdür vesselam.
Bu noktadan bakıldığında, iki gün önceki cuma namazında cami avlusuna getirilen bindirilmiş kıtalar tarafından Sayın Başbakanımız’a yapılan tezahürat hem büyük sevap olmuş, hem de kendisine moral vermiştir.
Soru: İşbu fetvanın cuma günleri bütün camilerde okunması, Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, hükümet üyelerimiz ve onların bilcümle çoluk çocuklarının hayırlarla anılması caiz midir?
Elcevap: Bilhassa çok caizdir, başka çare kalmamıştır.
Soru: Sayın ve haysiyetsiz yandaş medyanın bu vurgunları görmezden gelmesi, vurguncuları koruması ve hatta olanları inkara yeltenmesi günah mıdır?
Elcevap: Başkanlığımızda bu konuda bilgi, Kur’anda ise yandaş medya konusunda hüküm yoktur. Sorunuza cevap verilmesi o yüzden mümkün olmamıştır.”
* * * * * *
Emin Çölaşan’ın notu: Sevgili okuyucularım, yarın (pazartesi) yazı günüm değil ama yarın burada yazım çıkacak. 23 Aralık 1930 günü Menemen’de başı yobazlar tarafından kesilen yedeksubay Kubilay olayını bilmeyenler ve unutanlar için bir kez daha anlatacağım.

SÖZCÜ