Emin Çölaşan: Muhalefet seçmenine çağrımdır

Emin Çölaşan-2Sevgili okuyucularım, Türkiye’nin en önemli seçimlerinden birine doğru yol alıyoruz. Adı yerel seçim ama aslında genel seçim gibi olacak.
Hem de hırsızlarla hesaplaşma seçimi.
Burada bütün muhalefet partilerinin amacı AKP’nin elindeki belediyeleri almak, AKP’de olmayan yerleri kaptırmamak.
Bunu başarmak için işbirliği, oyların bölünmemesi gerekir. Bu işbirliğini partilerin yapması mümkün değildir.
O halde kim yapacak?
Seçmen yapacak.
Sözü uzatmadan birkaç somut örnek vereyim:
Ankara ve İstanbul’da MHP’nin değerli adayları var ama seçim kazanmaları mümkün değil. Bu iki kentte CHP güçlü. O halde MHP seçmeni, Büyükşehir’de oylarını CHP’ye vermelidir. Erzurum, Konya ve Kayseri’de MHP güçlü. O halde CHP seçmeni Büyükşehir’de oylarını MHP’ye vermelidir.
Bu türde örnekleri bütün iller, ilçeler ve beldeler için geçerli sayabilirsiniz.
* * * *
Yerleşim yerinizde kim daha güçlüyse -ki seçmen bunu bilecektir- muhalefet oylarının o partiye yönelmesi gerekir.
Bunlar elbette ödünç oy olacaktır.
Önümüzdeki seçimde bu işbirliği seçmen bilinciyle gerçekleştiği takdirde, AKP’nin hezimete uğrayacağını hep birlikte göreceğiz.
Hırsızlığa, rüşvete ve yolsuzluğa dibine kadar bulaşmış olanların görevde bir dakika bile kalması Türkiye’nin çöküşü olur.
O yüzden bütün muhalefet seçmenine, özellikle CHP ve MHP seçmenine burada çağrıda bulunuyorum.
Oylarınızın bölünmesi sadece AKP’ye ve Tayyip’e yarayacaktır.
Oylarınız bölündüğü takdirde pek çok belediye yüzde 25-yüzde 30 gibi oy almasına karşın AKP’nin elinde kalacak, ya da onların eline geçecektir.
Oylarınızı bölecek misiniz, birleştirecek misiniz?
Tercih sizindir.
Bu işin parolası şudur:
“Şimdi particilik değil, hortumculara karşı güç birliği zamanı. Oylar sağ-sol demeden AKP’ye rakip EN GÜÇLÜ adaylara.”
Tayyip’in İsviçre paraları
Dünkü mitinglerinde yine avaz avaz bağırıp çağrıda bulunuyordu!
“CHP’nin başındaki genel müdür yeni bir yalan uydurdu. İsviçre bankalarında 13 hesabım varmış. Sende vicdan varsa, senin cibilliyetin düzgünse, bu hesaplar hangi bankada ise bu hesapları bul çıkar. Ben de bu hesaplardan çıkan parayı sana vereceğim…”
Bu şahsın üslubuna bakmanızı istemeyeceğim.
Ama olayı saptırıyor, çarpıtıyor.
İsviçre bankalarında Tayyip’in hesabı olup olmadığını biz bilemeyiz. Sadece biz değil, banka yetkilileri dışında dünyada hiç kimse bilemez… Kaldı ki, o isimler bile gizlidir. Ben olsam ne olur ne olmaz diye açık ismimle hesap açtırmam.
İsviçre bankalarına yatırılan paralar sırdır.
Devlet dahil hiçbir güç o hesaplara giremez, bakamaz, inceleyemez.
Hesap açanlara belli şifreler verilir ve para hareketleri o şifre doğrultusunda sahibi tarafından yönlendirilir.
Dünyada Katar gibi başka yerler de vardır ki, kara para o ülkelerin bankalarında gizlenir. Buna rüşvet ve yolsuzluk paraları dahildir.
İsviçre bankaları o sınıfa girer.
* * * *
Hırsızların, vurguncuların, diktatörlerin ve diktatör özentilerinin paraları kendi ülkelerinde tutulmaz, bu gizli hesaplara aktarılır.
O gizli hesaplara herhangi bir kimsenin, hatta devlet gücünün bile ulaşması mümkün değildir… Çünkü biri bir kez ulaşır da hesapları açığa çıkarırsa, gizli paraları depolayan ülkelerin sırları açığa çıkar, güvenilirliği kaybolup gider.
Bu nedenle, Tayyip’in Kılıçdaroğlu’na yaptığı “Parayı bul da sana vereyim” çağrısı sadece gülünçtür.
Bu mekanizmayı bilmeyen saf vatandaşlar belki yutar!
Aykut Küçükkaya’nın kitabı
Türkiye’de en büyük rezaletlerden biri, AKP’li belediyelerde olup bitenler. Bunlar sürekli örtbas edilir, medyada gündeme gelmez.
Muhalefetten seçilen belediye başkanları ise iktidarın bir numaralı hedefidir. Belediyeler polis tarafından basılır, başkanlar ve yöneticiler tutuklanır, görevden el çektirilir. Adana’da MHP’den seçilen Aytaç Durak’ın başına gelenler bunun en somut örneğidir.
En hafif ceza, muhalefet belediyelerinin parasının İller Bankası ve hükümet tarafından kesilip çalışamaz duruma getirilmeleridir.
Peki bu süreçte AKP’li belediyelerde neler olmuş? Hangi vurgunlar, hangi yolsuzluklar gerçekleşmiş?
Gazeteci arkadaşımız Aykut Küçükkaya olanları araştırmış, belgelemiş ve ortaya dört dörtlük bir kitap çıkarmış:
“AKP’li Belediyelerde Neler Olmuş Neler!” (Cumhuriyet Kitapları)
İl il, ilçe ilçe yolsuzluk kayıtları… Nerede ne olmuş, kimler nasıl yürütmüş!
Kitapta öyle olaylar ve öyle belgeler var ki, insan okuyunca şaşırıyor.
Bu kitabı mutlaka okuyun ve şimdi sizden oy isteyen bu kafaları daha iyi tanıyın.

SÖZCÜ

Leave a Reply

Your email address will not be published.