YAZARLAR-Sevgili okuyucularım, Tayyip adeta bir yalan makinesine dönüştü. Devletin parasını ve olanaklarını ele geçirdi, tepe tepe kullanıyor ve gittiği her yerde dev eserler toplu açılışı yapıyor.
Dün Ankara’da bir spor salonunda yeni bir açılış yaptı. Açılan tesislerin çoğu palavra, üstelik takvime uyduruluyor.
Sloganı:
11.12.13!.. 113 dev eser…
Tersten okuyunca 2013 yılının 12. ayının 11. günü, 113 dev eser!
Takvimle kafiyeli.
Aynı numarayı geçmiş yıllarda yapmıştı.
10.10.2010’da 110 dev eser!..
11.11.2011’de 111 dev eser!..
12.12. 2012’de 112 dev eser!..
Önümüzdeki yıl -eğer görevde kalmayı başarırsa- 14.14.2014’te 114 dev eser!
Memleket, açılışı yapılan dev eserlerden (!) geçilmiyor. Ancak ortada bir sorun var. Eserlerin ne olduğunu hiç kimse bilmiyor. Ya da en kıytırık işler bile dev eser diye yutturuluyor.
Üstelik pek çoğunun yapımı aylar ve yıllar önce bitmiş. Örneğin 2005 yılındaki dev eserler her yıl bir kez daha açılıyor.
Karşımızda gülünç bir tablo var.
Dün Ankara’da düzenlenen düzmece tören için bazı kamu kurumları sabah tatil edildi ve personel, salon dolsun diye belediye otobüslerine doldurulup “İyi alkışlayın” emriyle gönderildi.
* * *
Yukarıdaki gülünç olaylara bir de belge ekliyorum. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nün internet sitesi.
Her yere verilen aynı ilan bu genel müdürlüğün sitesinde de aynen yer alıyor.
Rahmetli babam Umran Emin Çölaşan 1960-1974 yılları arasında tam 14 yıl Meteoroloji Genel Müdürü olarak görev yaptı.
Gerçi o zaman internet yoktu ama bürokratlar üzerinde siyasetçilerin baskısı yine vardı.
Babamın o baskılara nasıl direndiğine, haklıyı haksızdan nasıl ayırdığına defalarca tanık olmuştum. Tarım Bakanı rahmetli Bahri Dağdaş, kendi ilinde görevli küçük bir meteoroloji memurunu “Halk partili olduğu” gerekçesiyle kovdurmak istiyordu. Babam direndi.
Rahmetli Dağdaş bizim eve geldi ve babamla kapıştılar. Tartışmayı kapı arkasından ve korkarak dinliyordum. Babam bağırıyordu:
“Ben böyle bir iş yapamam, kanundan ve Allah’tan korkarım. Siz beni görevden alın…”
Babam da, o küçük memur da görevde kaldı…
Çünkü babam gibiler siyasetçilerin, başbakanların değil, devletin bürokratları idi.
Şimdi şu internet sitesine bir bakın!
Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Tayyip’in düzmece açılış töreninin ne ilgisi olabilir? Böyle bir siyasi reklamcılık nasıl yapılabilir?
Hemen belirteyim, bu ilan DSİ gibi çok sayıda kamu kurumunun sitelerinde de yer almıştı.
Ayıptır, yazıktır, günahtır, suçtur.
Ve Tekirdağ atraksiyonu!
Sevgili okuyucularım, Tayyip bunu hep yapıyor. Her zaman ve her yerde yapıyor.
Geçen hafta Trakya gezisine çıkmıştı, rağbet görmedi ve hüsrana uğradı.
Tekirdağ’a geldi ve orada da “Dev tesisler” açılış töreni düzenledi.
Aynı dümen orada da geçerliydi. Hangi tesislerin açıldığı falan bilinmiyordu. O listeyi okuyucum Nijat Ayvaz bulup bana gönderdi.
Bakınız, 7 Aralık günü açılışını yaptığı “216 dev proje (!)” arasında neler var:
Cami restorasyonu, parke yol yapımı, istasyon binası bakım ve onarımı, lise, okulun spor salonu, ortaokul, ilkokul, halı saha, anaokulu, bağış olarak yaptırılan bir okul, bir kilometrelik, iki kilometrelik yollar, mezarlık yolu, bir depo, kaymakam evi, derelere iki köprü, içme suyu deposu, kent konseyi binası, kaldırım ve alan düzenlemesi, Çerkezköy Cumhuriyet Meydanı düzenlemesi, Adnan Menderes Parkı, şehir stadı antrenman sahası, kurban kesim yeri, mini basketbol sahası, Hürriyet Meydanı düzenlemesi, belediye kültür merkezi, belediye parkının çevre düzenlemesi, eski ev restorasyonu, imam hatip lisesi ek bina…
“Dev tesis” diye yutturulan bu küçük yatırımların tamamı önceki aylarda ve yıllarda zaten bitirilmişti.
* * *
Listede bir de özel sektör var. Tekirdağ merkez ve ilçelerindeki çeşitli özel sektör tesisleri. Toplam 50 adet küçük işletme. Ortalama personel sayısı 3’le 50 arasında değişiyor ve hepsi de yıllardır çalışıyor…
Ve Tayyip bunları bile hiç sıkılmadan “216 dev tesis” arasında Türk Milleti’ne yutturmaya kalkışıyor.
Kontenjanı yükseltmek için devletin, belediyelerin ve özel sektörün yaptığı ne varsa torbasından çıkarıyor!
Aralarında bir tek gerçekten dev eser yok. Baraj, fabrika, liman, havaalanı, hiçbir şey yok.
Karşımızda bir başbakan var. Yalanlarını belgeliyoruz. Ağzını açıp bir şey söylemesi mümkün olmuyor.
Dev tesisler, dev açılışlar deyip duruyor…
Hani be, nerede?
SÖZCÜ