Emin Çölaşan: Toplu açılış komedisi

Emin Çölaşan-2YAZARLAR-SEVGİLİ okuyucularım, Türkiye bu gibi olaylara bundan önce hiç tanık olmamıştı. Arkasına devlet gücünü alan Tayyip her gün Türkiye’nin dört bir yanını gezip seçim propagandası yapmakla meşgul…

Çünkü seçim öncesinde paçaları tutuştu.

Ne yaparsa yapsın eski oy oranlarını sandıktan çıkarmasının mümkün olmadığını artık gördü.

Son Trakya gezisinde de hezimete uğradı. Halkın rağbeti yoktu. Meydanları “Sayın Başbakanımız çocuklara ve gençlere armağan dağıtacak” diye doldurmaya çalıştılar ama yine olmadı.

Trakya bölgesinin yiğit, yurtsever, Atatürk milliyetçisi insanları, Türk olduğunu söyleyemeyen bir şahsa ilgi göstermediler. Olacağı buydu.

Diyarbakır’da yanına Barzani, Şivan Perver gibileri alıp gösteri yapan malûm şahıs Trakya’da şehitlerden söz ediyor, Edirne’nin 1913 Balkan Savaşı sonrasında düşman elinden nasıl kurtarıldığını anlatıyordu.

Az daha zorlasa Edirne’yi de düşman işgalinden kendisinin kurtardığını söyleyecekti!

Ben olsam bundan sonraki Trakya çıkarmasına yanıma Barzani‘yi vesaireyi alırım, belki bir faydası dokunur!

* * *

Şimdi dikkat ediniz, her gittiği yerde yeni bir atraksiyon yapıyor:

“Toplu açılış töreni!..”

Trakya’da da yaptı.

Veriyorlar eline makası, takıyorlar kürsüye kurdeleyi, soyu sülalesi, eşi ve kızıyla birlikte balonlar uçuruyor, düğmelere basıyor, kurdele kesiyor…

İlçelerde bile aynı durum:
“135 yeni tesisi böylece hizmete açıyoruz!..”

İl merkezlerinde rakam biraz daha yükseliyor:
“Bugüüün, ilimizde tam 400 tesisin açılışını gerçekleştiriyoruuuz!..”

Hani Acem palavrası derler ya!..

* * *

Hangi tesisler açılıyor? Bilen yok! Kürsülere çıkıp bağırıyor da, neleri açtığından söz etmiyor.

Kimse de merak edip sormuyor.

Her gittiği yerde toplu açılış komedisi sergiliyor, aylar ve yıllar önce bitmiş ne kadar proje varsa hepsini sanki yeni bitmiş gibi hizmete açıyor.

“2004 yılında biten hastane, 2008’de biten okul, 2010’da biten gölet, yapımına 1990’lı yıllarda başlanan duble yol, kendisi iktidar olmadan önce temeli atılan ve yıllar önce işletmeye açılan barajlar…”

Evet, hiç kimse bunların ne olduğunu sormuyor.

Bunu yapmak özellikle yerel basının görevi. O il veya ilçede görev yapan muhabir arkadaşlar bunların palavra olduğunu bilir. Bir soruştursalar, bu düzmece toplu açılışlar güldürüsünü yarım saatte ortaya çıkarırlar ama kim yapacak!..

Çünkü ulusal medya gibi yerel basının çoğu da iktidarın emrinde.

Muhabir arkadaşlar korkuyor. Kimden? Valilerden, kaymakamlardan, belediye başkanlarından! Belki de korkmakta haklılar
çünkü gerçeği ortaya çıkardıkları takdirde başlarına iş açılır.

* * *

Gittiği her yerde (bugün de Ankara’da yapacakmış) düzmece toplu açılış törenleri düzenleten Tayyip’e burada bir önerim olacak.

Kabul edeceğini sanırım!

Bir gün de toplu kapanış töreni düzenletse taşlar yerine oturur ve çok daha gerçekçi olur…

Çünkü Türkiye’de ne varsa sattılar, ya da kapattılar.

Fabrikalar, limanlar, havaalanları, yollar, köprüler, hastaneler, okullar, kamu arazileri… Saymakla bitmez, hepsi satıldı.

İllerde ve ilçelerde nice fabrikalar ve tesisler vardı…

Onlar ya satıldı, ya kapatıldı.

Satılanları ölmüş eşek fiyatına ele geçiren yandaşlar, çalışanları işten çıkardı. Sonra hepsi birden kapatıldı, arazileri yine yandaşlara armağan edildi.

AKP’li belediyeleri kafakola alıp imar planını değiştiren yandaşlar oralara alışveriş merkezleri, gökdelenler vesaire dikti ve paralarına para kattı.

O yandaşlara devlet olanaklarıyla sağlanan paralar çok büyüktü. Zararı karşılamak için hep aynı yöntem uygulandı:
Zam!

Akaryakıt, doğalgaz, elektrik, vergiler, harçlar, cezalar ve aklınıza gelen her şeye zam.

Son bir hafta içerisinde yapılan otogaz, tüpgaz, motorin zamları işte bu nedenle gerçekleşti.

Almış arkasına devletin gücünü, devletin parasını ve olanaklarını, kendi siyasi çıkarları ve seçim propagandası için kullanıyor.

Gittiği her yerde güya toplu açılış yapıyor!

Palavra!

Eğer mert olsa, her gittiği yerde topluca hizmete açtığını iddia ettiği tesislerin isimlerini tek tek sayar ve bunların ne zaman hizmete girdiğini belgeler.

Öyle bir şey yapmaya niyeti yok. Bundan sonra da asla olmayacak.

PKK şehitlikleri(!)

Sevgili okuyucularım, hani PKK eylemleri bitmişti ya!.. İki gün önce Diyarbakır’da karayolunu kesip dört askerimizi kaçırdılar.

Devletin yapacağı bir şey yoktu… Ve yeni bir skandal patlamak üzereydi.

Devreye BDP ve bu partinin Diyarbakır İl Başkanı sokuldu:

“Aman siz girişimde bulunup askerlerimizi kurtarın!..”

Gerçekten de kurtardılar.

Kaçıranların nerede olduğunu, dört kişiyi nereye kaçırdıklarını biliyorlardı.

Askerler, BDP‘liler tarafından geç saatlerde Lice kaymakamına teslim edildi.

Sağolasın PKK!

Terörle Kürtçü partinin yakın ilişkisini, nasıl iç içe olduklarını görüyorsunuz.

Ama siz devlet düzenine, devletin acizliğine bakar mısınız!

PKK, hükümete böylece yeni bir mesaj vermiş oldu:

“Hem kentler bizimdir, hem de karayolları. İstediğimiz zaman istediğimiz her şeyi yaparız.”

* * *

Birkaç gün önce Yüksekova’da kan aktı. Bazı “PKK şehitliklerinin” (!) tahrip edildiği iddiasıyla kitleler sokağa döküldü, iki kişi polis tarafından öldürüldü.

Sonrasında olaylar Diyarbakır ve başka yerlere sıçradı. Bildiğimiz olaylar…

Polislerden dört yaralı var, kepenkler kapalı.

Başta iktidar borazanı TRT olmak üzere, yandaş basın bunları görmüyor, olmamış gibi gösteriyor.

Bugüne kadar olduğu gibi toplum yine aldatılıyor, kandırılıyor.

Yeni olaylar çıkmasın, başka askerler kaçırılmasın diye “PKK şehitliklerini (!)” bile bundan sonra Mehmetçiğin korumasına verirlerse hiç şaşırmayın, olmaz mı!

SÖZCÜ

Leave a Reply

Your email address will not be published.