Manzara, bölgeyi işgalden kurtaran muzaffer kuvvetlerin girişi gibiydi!..
PKK’lı hain korkaklar silahsız Türk askerlerini Bingöl’de kalleşçe şehit ederken;
Diyarbakır’da pazara giden silahsız sivil giyimli Türk askerini, hamile eşinin yanında arkadan kahpece vururken;
Onların şahsiyetsiz kuyrukları da, peşmergeleri PKK paçavraları, zafer işaretleri ve karanfillerle karşıladılar!..
* * * *
Kürtçe bağırıyorlardı:
“Biji serok Obama!”
Yani, yaşasın önder Obama…
Kimdi bu “Obama” dedikleri?..
ABD Başkanı…
Peki ne ilgisi vardı?..
Vardı, çünkü Obama, bunları 150 peşmerge, iki-üç top, bir-iki uçaksavar, üç dört rokete satın almıştı!..
Ama gerçekçiydiler…
Ne Tayyip, ne Barzani…
Talimat Obama’dan gelmiş, Tayyip ile Barzani selamı çakıp emri uygulamıştı!..
İşte bu yüzden de ekmeğini yedikleri, suyunu içtikleri bu topraklarda
Obama’ya minnet duyacak kadar kişiliklerini, aidiyetlerini kaybetmişlerdi!..
* * * *
Barış, kardeşlik, çözüm vesaire…
Giydikleri askeri kıyafetlerin kollarında ABD bayrakları taşıyan peşmergelerin önceki gün Türkiye’deki 21 saat süren yolculukları her şeyi anlatmaya yeterliydi…
Yol boyunca toplanan kalabalıklar, PKK bayrağı denen paçavralar, zafer işaretleri ve atılan sloganlar, bu iktidarın elindeki devletin ne hale düştüğünün belgesiydi!..
* * * *
12’nci Tayyip’in atıp tutmasına, “küçük büyük bütün dağları ben yarattım” edasıyla konuşan Sadrazam Ahmet’e ve zart zurt eden Bülent Arınç’a bakmayın!..
Gerçek olan, bu iktidarın artık Türkiye’ye hakim olamadığıdır!..
Askerin elini kolunu bağladılar, jandarmayı “memur” haline getirmenin yolunu açtılar ve Türk halkını bu manzaraları yaşama zilletine mahkum ettiler!..
* * * *
Pemergenin araçları ve silahlarıyla Türkiye’den geçişinde yaşananların verdiği mesaj açıktır:
PKK, PKK yandaşları ve PKK sayesinde siyaset yapanlar, Türkiye’nin bölünmesi hedefine adım adım ilerlemektedir!
Bunun, barış, kardeşlik, demokratik cumhuriyet ambalajına sarılması artık bir anlam ifade etmemektedir!..
PKK sayesinde milletvekili olmuş kadının Türk Askeri’ne taş atmasıyla PKK’nın askere kurşun sıkmasının arasında fark yoktur!..
* * * *
Karşılıklı kin ve nefret duyguları giderek yükselirken, kendine saraylar yaptıran Tayyip takkesini önüne koyup düşünsün:
Bu millet daha ne kadar sabredebilir?..
Onun ve takımının siyasi ikbali uğruna Türk Milleti böyle bir zillete daha ne kadar katlanabilir?..
Zincirleri kırma vakti geldiğinde, yaptırdığı o sarayların bir bir yıkılacağını da iyi bilsin!..
Vah gidene!..
Hepsi kuyruğa girdi…
12’nci Tayyip…
Sadrazam Ahmet ve üç nazır…
Sırayla Ermenek’e gidip boş boş konuştular…
12’nciye göre, devlet bunun hesabını sormalıymış…
Beyefendi, devlet idaresi sarı çizmeli Mehmet ağada mı?..
Devleti siz idare ediyorsunuz, ama hesabını sorduğunuzu hiç görmedik…
Efendim, Sadrazam Ahmet bu işin takipçisi olacakmış…
Daha önce takipçisi olsaydın da Soma’da 301 işçi ölmeseydi, Ermenek’te 18 işçi mahsur kalmasaydı!..
Bunlar konuşuyor, ölen öldüğüyle kalıyor!..
Vah gidene!..
SÖZCÜ