Terörle mücadele yerine “teröristlerle pazarlığa” oturup çözülmekle PKK’nın tasfiye olacağını sandılar!..
Apo’yu “kurtarıcı” yaptılar, ağzının içine baktılar!..
Terör örgütleriyle iç içe olup çözülmenin olayları bitireceğini sandılar!..
Terör karşısında çözülmeyi sağlayanların yasal güvenceye alınması ve pazarlıkların resmileştirilmesiyle terör örgütünün tatmin edilebileceğini hayal ettiler!..
* * * *
Esad’a karşı ayaklananların Sünni olması nedeniyle mezhepçilik yaptılar, desteklediler!..
Komşu ülkenin Devlet Başkanı’na hakaret ettiler, “Yaşayan ölü” dediler!..
Esad’ın haftalar içinde devrileceğine inandılar!..
Suriye’de rejimin çökmesiyle iç savaşın sona ereceğini, yeni rejimin hakimiyeti sağlayacağını sandılar!..
Esad muhaliflerine kapıların ardına kadar açılması, silah ve para desteğiyle Şam’da namaz kılacaklarını iddia ettiler!..
İflah olmaz aymazlıklarıyla delik deşik olmuş sınır boyunca IŞİD, El Kaide, El Nusra gibi terör örgütlerinin beslenip güçlenmesine yol açtılar!..
* * * *
Sonuçta bunların hiçbiri tutmadı!..
PKK, PKK destekli bazı siyasetçiler ve PKK kuyrukları Türkiye’yi cehenneme çevirdiler!..
Son iki günün acı bilançosu: 21 ölü, yüzlerce yaralı…
Basiretsiz yönetimin her türlü şımarıklığın karşısındaki acizliği nedeniyle Atatürk heykelleri ateşe verildi, Atatürk büstleri parçalandı, Türk Bayrakları yakıldı!..
Utandık, önümüze baktık!..
* * * *
İller, ilçeler yangın yerine döndü!..
Okulları yaktılar, dükkanları, otobüsleri, araçları, benzin istasyonlarını ateşe verdiler!..
Ve yağma başladı!..
Diyarbakır’da ve 5 ilin ilçelerinde gece soka çıkma yasağı ilan edildi, fakat uyulmadı!..
Sıkıyönetim uygulamalarını yeniden başlatmak zorunda kaldılar, onu da beceremediler!..
Bu defa nedir bahane?..
Türkiye’nin Kobani’ye destek çıkmaması!..
* * * *
İçişleri Bakanı Efkan, “Şiddete misliyle karşılık verilecektir” diyor!..
Şiddete şiddetle karşılık vererek düzeni sağlayabileceğini zanneden, şiddetin devlet yönetiminin bugüne kadarki acizliğinden beslendiğini hâlâ anlayamayan bir İçişleri Bakanı!..
Tayyip’in yakın zamana kadar akıl hocalığını yapan Sadrazam muavini Yalçın, “Şiddete başvuranların vatana ihanet ettiğini” söylüyor!..
Vatan mı?..
İhanet mi?..
Onu, vatanı bölmek için 30 yılda 40 bin kişinin ölümüne yol açan vahşi terör örgütüyle pazarlık masasına oturanlar düşünsünler!..
Utanıyoruz!..
Ülkemizin böyle bir iktidarın eline düşmesinden!..
Utanıyoruz!..
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ten!..
Nerede şu akiller?!.
Terör karşısında çözülmeyi, “Barış ve Kardeşlik Projesi” kılıfına sokup yutturmaya kalkıştılar!..
Al sana barış!..
Al sana kardeşlik!..
Merak ediyorum, Tayyip’in şu “akıllıları” nerede?..
Tayyip’in onurlandırıp (!) piyasaya sürdüğü Yeşilçam’ın eskileri, arabeskçiler, şarkıcılar, türkücüler, keskin zekalı alim adamlar ve alim kadınlar meydana gelen bu olaylar karşısında acaba ne düşünüyorlar?..
Nerede bu Kadir İnanırlar, Hülya Koçyiğitler, Orhan babalar?..
Türkiye’deki bölgeleri paylaştılar, devlet adamı muamelesi gördüler, lüks otellerde konakladılar raporlar (!) hazırladılar!..
Akillerdi bunlar!!!
Önceki gün Diyarbakır’a, Siirt’e, Mardin’e, Batman’a da gittiler mi?..
Sonucu gördüler mi?..
Yüzleri kızardı mı?..
SÖZCÜ