Tepemizde bir uğursuzluk dolaşıyor!..
Facialar üst üste geliyor…
Bu uğursuzluk Yeni Türkiye’nin eseri mi, yoksa kişilerden mi kaynaklanıyor?..
Kişilerden kaynaklanıyorsa kim bu uğursuz kademsiz?!..
* * * *
Soma faciasında 301 maden işçimizi kaybettik, Dünya Lideri (!) “Bu işin fıtratında var” dedi…
Yani, geçiniz!..
Soma’da sinirlendi, bir vatandaşı markette kıstırdı…
Rivayet muhtelif:
Yumruğu o mu salladı,
“Ulan İsrail dölü” diye o mu bağırdı belli olmadı!..
“Soma’yı unutmayacağız, unutturmayacağız”
“Soma’yı unutanın vicdanı kurusun”
Sloganlar güzeldi de, iktidarın uyanabilmesi için yeterli olmadı!..
* * * *
Arkadan asansör faciası, 10 işçinin hayata veda etmesi…
İş kazaları peş peşe gelmeye başladı…
Derken…
İktidarın PKK karşısında çözülüp aciz kalmasının bedelini gencecik vatan evlatları ödedi:
Üç şehit!..
Taaa 2002 yılından beri Türkiye’nin tepesinde dolaşan uğursuzluk peşimizi bırakmadı!..
* * * *
Tam da kaçak kuçak AKP Saray’da resepsiyon verilecekti ki…
Karaman, Ermenek’teki maden ocağından haber geldi…
Ocağı tonlarca su basmış, 18 işçimiz mahsur kalmıştı…
Bir uğursuzluk vardı bu işte ama, kimdi bu uğursuz?..
Bu öyle bir uğursuzluktu ki, tonlarca suyu tahliye etmek üzere İstanbul’dan yola çıkarılan ve ahtapot denilen güçlü motopompu taşıyan kamyon, Ermenek’te şarampole
yuvarlandı…
Şu uğursuzluğa bakınız!..
* * * *
Öte yanda, 301 madencimizin hayatını kaybettiği Soma’daki maden ocağında çalışan işçiler maaşlarını alamadıkları için eylem yapıyorlar, ancak…
Polisten dayak yiyorlardı!..
Soma’da devlet var mıydı?..
Vardı!..
Ama işçilere maaşlarının ödenmesi için değil, işçileri dövmek için vardı!..
Somalı işçiler, daha sonra protesto için Ankara’ya yürüyüşe geçtiler yolda Ermenek faciasını öğrendiler…
Ceplerinde para yoktu, ama yürüyüşü kesip yardım için Ermenek’e koştular…
* * * *
Uğursuzluk ve vicdansızlık…
Bu ikisi biraya geldiğinde Türkiye’deki emekçinin kaderini belirliyordu!..
12’nci Tayyip Ermenek’teki facia nedeniyle AKP Saray’da vereceği resepsiyonu iptal ettiğini açıkladı…
Ne yazık!..
Kaçak sarayda boy gösterip “onurlandırılacak” olanlar bu büyük fırsatı kaçırmış oldular!..
Bu da başka bir uğursuzluk!..
———————————-
Not: Uğursuzun kim olduğunu okurlarımın takdirine bırakıyorum.
Peşmerge gösterisi!..
Kobani’de IŞİD’e karşı savaşmak üzere K. Irak’tan gelen peşmergeler, Türki-
ye’ye büyük gövde gösterileriyle girdi, topraklarımızda sarı-kırmızı-yeşil renkli PKK paçavralarının benzeri bayrakları resmi olarak dalgalandı…
Ağır silahlarla geçit resmi yapar gibi karayollarımızdan akıp gittiler, PKK kuyruklarının sevinç gösterileriyle karşılandılar…
İyi de, hani bunların silahları Türkiye sınırında güvenlik güçlerimize teslim edilecek ve Suriye sınırında kendilerine verilecekti?..
Öyle bir şey olmadı, ağır silahlar peşmerge araçlarına takılıydı ve kendileri de silahlı olarak Türkiye’ye girdiler, Suriye sınırına öyle gittiler…
Yolgeçen hanına dönen ve sınırları delik deşik olan Türkiye, Tayyip’in “Kürdistan” dediği K. Irak’tan gelen peşmergenin gövde gösterisini de görmüş oldu!..
Daha da beteri de olur mu acaba?..
Böyle bir iktidar varken neden olmasın?!.
SÖZCÜ