Mustafa Mutlu: Antalyalılar kaçın, Başbakan geliyor!

Mustafa Mutlu-1YAZARLAR-Demokrasiye bakın demokrasiye: Başbakan yarın sözüm ona “toplu açılış” yapmak için Antalya’ya gidecek ya… Antalya Valiliği, yarın yapılacak tüm amatör sportif etkinlikleri tatil etmiş!
Gerekçe olarak ne göstermiş biliyor musunuz?
İldeki tüm polisler Başbakan’ın güvenliğini sağlayacakmış da… Bu yüzden de sahalarda ve spor salonlarında güvenlik önlemleri alınmasına olanak bulunmuyormuş!
Ancak asıl gerekçeyi, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü yetkilileri açıklamış:
“Kentteki tüm amatör sporcuların yeni yapılacak spor salonunun açılışına götürülmesi istendi. Maçlar bu nedenle oynatılmayacak!”
***
Bu skandal son zamanlarda Başbakan’ın gittiği her ilde yaşanır oldu.
Beyefendi gelecek diye başta TGB’liler olmak üzere o illerde “protesto” gösteri yapması olası ne kadar “muhalif” varsa, polis tarafından bir gün boyunca misafir (!) ediliyor. Ancak sadece muhaliflerin özgürlüklerini kısıtlamak yetmiyor; bir de Başbakan’ın gideceği alanların doldurulması gerekiyor!
Bunun için de bütün kamu kuruluşlarına bir talimat gönderiliyor ve ildeki tüm memurlara “idari izin” veriliyor; kendilerine bildirilen tören ya da miting alanında hazır bulunmaları isteniyor. Gitmeyenler hakkında da idari işlem yapılıyor!
***
Antalya Valiliği‘nin yaptığı, artık gelenekselleşen bu uygulamayı biraz daha abartmaktan ibaret!
Amatör liglerde oynayan futbolcular, basketbolcular, voleybolcular, atletler sahalarda, salonlarda olmayacak; Başbakan’ı alkışlayacak!
Neymiş?
Açılacak tesisler arasında bir de yüzme havuzu varmış!
***
Biliyorsunuz; iktidar, Haziran Direnişi‘nden sonra tribünlerde atılan direniş sloganlarını ve yapılan gösterileri; “siyasetin spora karıştırılması” olarak yorumladı ve yasakladı.
Bu yüzden onlarca kulübe irili ufaklı cezalar verildi.
Ancak “lehte” gösterileri görmezden geldi.
Örneğin sahaya “Yüce Atatürk” tişörtüyle çıkan Fethiyespor’un cezalandırılması istendi ama başta Fenerbahçeli Emre olmak üzere “Rabia işareti” yapan sporcuların cezalandırılması akıllarına bile gelmedi.
***
Tablo açık:
Spora siyaseti, bizzat iktidarın kendisi karıştırıyor!
Aile Bakanı Fatma Şahin, belediye başkanlığına aday olduğu Gaziantep’te Gaziantepspor’un soyunma odasına girip 500 bin lira prim vaat ediyor; amatör sporcular kafileler halinde Başbakan’ın siyasi şovlarına götürülüyor.
***
Ben yine de Antalyalı sporcuların bu oldubittiye boyun eğeceklerine ihtimal vermiyorum.
Gerekirse cezayı göze alacaklardır ama Başbakan’ın şov malzemesi olmayı reddedeceklerdir!
Kumar partisi!
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Gaziantep’teki dört ayrı siyasi parti hakkında işlem yapmak için harekete geçmiş…
Bazı uyanıklar otuz kişi bir araya gelip parti kurmuş ama parti merkezi olarak gösterdikleri yerde fuhuş yaptırıp kumar oynatıyorlarmış…
Böylece polis baskınından kurtuldukları gibi bir de vergi ödemiyorlarmış!
İşin ilginci Yargıtay Başsavcılığı, bu “sahte” partilerin kapatılması için Anayasa Mahkemesi’nde dava da açamıyormuş… Çünkü Siyasi Partiler Yasası’nda, “ticari faaliyet yasağına uymamaktan kapatma” diye bir yaptırım bulunmuyormuş!
İşte; ülkemizdeki 78 partili demokrasinin hali bu…
Partiler kumar bile oynatıyor!
Böyle demokrasi Kuzey Avrupa’da bile yok!
GÜNÜN SORUSU
Başbakan’ın Haziran Direnişi sırasında defalarca gündeme getirdiği ama bir türlü kanıtlayamadığı “Camide içki içtiler” iddiasına, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ aylar sonra bir “ek” yapmış:
“Orada birbirlerini kadınlı erkekli öptüler…”
Bu iddiasını kanıtlayamazsa elbette müfteri de… Diyelim ki gerçekten kadınlı erkekli öpüştüler. Sorum basit:
Acaba Bekir Bey, erkek erkeğe öpüşmelerini mi isterdi?
İmza koyduğum metin…
Aralarında sanatçıların, gazetecilerin, milletvekillerinin ve akademisyenlerin bulunduğu yaklaşık 180 kişilik bir grup önceki gün bir “ortak bildiri” yayınladı…
Benim de imza verdiğim o metnin sonuç bölümü aynen şöyle:
***
“Bizler, din bezirganı iktidar ve siyasetçilerin:
* Toplumu ‘başörtülü bacım-başörtüsüz kadın’ veya ‘dindar nesil-ayyaş nesil’ biçiminde ayırıma tabi tutmasını kabul etmeyeceğimizi…
* Dini değerlerimizi siyasi çıkarlarına alet etmelerine göz yummayacağımızı…
* Laik devleti ortadan kaldırmalarına asla rıza göstermeyeceğimizi;
* Laik ve demokratik cumhuriyetten, Atatürk ilke ve devrimlerinden asla ödün vermeyeceğimizi…
* Din devleti kurmaya kalkışanların, halka hesap vermesi için çalışacağımızı…
kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”
***
Bu metnin altına CHP’den sadece on civarında milletvekili imza attı…
Çok merak ediyorum acaba diğerleri böyle bir bildirinin hangi cümlesine katılmadı da imza vermekten çekindi?
Günün İsyanı!
Haziran Direnişi sırasında hayatını kaybeden Mehmet Ayvalıtaş’ın annesi Fadime Ayvalıtaş, evlat acısına daha fazla dayanamadı ve dün vefat etti. Balyoz hükümlüsü ve MHP Milletvekili Engin Alan’ın annesi de aynı nedenle ölüm kalım savaşı veriyor… İsyanım; kendisi gibi düşünmeyenlerin analarına bu bedeli ödetenlere:
Bize yaşattıklarınızın aynısını yaşayın!

AYDINLIK

Leave a Reply

Your email address will not be published.