Mustafa Mutlu: Balbay’dan ‘Araf’ kitabı!

Mustafa Mutlu-1Benim kardeş, ne mutlu ki artık özgür. Hoş; özgür ama şimdi de tutabilene aşk olsun:
Yılların öcünü alırcasına koşturup duruyor. Tabii; bu arada birlikte içeceğimiz bir bardak çaya bir türlü vakit bulamıyor.

Onun canı sağ olsun; yeter ki hep özgür kalsın…

Biz nasıl olsa o çayı bir gün bir yerde içeriz!

***

Balbay, Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak suçlamasıyla tam 57 ay cezaevinde kaldı. İnanması zor ama bu 57 aya 9 kitap sığdırdı!

Yani her altı ay on günde bir kitap yazdı ve yayınladı.

Bunların sonuncusu, “Geçmişten Geleceğe Türkiye, Kendimle Söyleşi” ismini taşıyor.

Balbay bu kitabı Silivri’de yazmaya başladı, tahliye edilmeden sadece birkaç gün önce Sincan’da bitirdi. Eşi Gülşah bile henüz okumaya başlamamıştı ki; Mustafa özgürlüğüne kavuştu.

Hani; Mustafa özgürlüğüne kavuştuğu dakikalarda mikrofonlara,
“Kendimi içeride kalan onlarca, yüzlerce, hak arayan, tutukluya karşı, sanki kapıyı onların üzerine ben kapatmışım gibi sorumlu hissediyorum” demişti ya…

İşte; bu yüzden benim içimden bu kitaba “Araf” kitabı demek geliyor:

Yani özgür kalan ama tutsaklığı aşamayan bir yazarın kitabı!

***

Balbay’ın cezaevinde yazdığı bu son kitap (umarım bu unvanı hiç kaybetmez); arka kapakta şöyle tanıtılıyor:
“Bu kitapta ülke sorunlarını dile getiren gazeteci Balbay’dan, ülke sorunlarına çözüm arayan politikacı Balbay’a geçişin izlerini bulacaksınız.”

Gerçekten de Balbay bu kitapta dereden tepeye özgürce her alanda dolaşmış…

Kâh tarih ırmağında yüzmüş, kâh soğuk savaş dönemine girmiş…

Müzmin bir gezgin olarak “Dünyanın merkezi neresi?” sorusuna yanıt da aramış; “Göç Türkler”diye bir kavram geliştirip göçmen atalarımızın geçmişine kadar da uzanmış…

***

Son bölümde ise “Gezi Direnişi”nin “içeriden görünümünü” anlatmış ki; bir özgürlük savaşçısının böyle bir direnişte tutsak olmaktan dolayı çektiği acı; sanırım bir daha asla bu kadar içten anlatılamaz!

Bakın bu duyguyu nasıl anlatıyor:

***

“Cumartesi sabahı Taksim çevresinde bir gün öncesinden başlamıştı… Taksim aynı zamanda Anadolu’ya yayılmıştı. Ankara, İzmir başta olmak üzere ‘Her yer Taksim, her yer direniş’ sloganları yankılanıyordu.
Öğle saatlerinde CHP de Kadıköy mitingini iptal etmiş, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile miting için Kadıköy’e gitmeye hazırlanan CHP’liler de Taksim’e yönelmişti. Polis de bunun üzerine öğleden sonra Taksim’den çekilmeye başlamıştı.

Zaten Taksim’in tüm çevresini kuşatmış olan yüz binler, meydanda kucaklaşmıştı.

Taksim artık tüm partilerden öte tüm Türkiye’nin, kadın-erkek tüm kuşakların olmuştu. Hücrede bu gelişmeleri izlerken içimiz kabarıyordu; ruhen hücrede değildik, biz de onların arasındaydık.

O gece geç saatlerde de Taksim’den Beşiktaş’a her tarafın insan şelalesiyle taştığını görünce 80 demir gözlü hücre penceresinden havalandırma duvarı üzerindeki dikenli tellere doğru haykırdık:

Her yer Taksim, her yer direniş!”

***

Mustafa’nın bu kitabı da diğer kitapları gibi bir solukta okunuyor.

Onun “tutsaklıkta” yazdığı kitapları okurken; adata bez da onunla aynı hücrenin havasını soluyorduk… Böyle bir “dayanışma” duygusu içinde okuyup bitirdik o sekiz kitabı…

Umarım “özgürlükte” yazacağı yeni kitaplar da; özgürlüğümüzü artırır!

GEÇMİŞTEN GELECEĞE TÜRKİYE

Türü: Deneme.

Yazan: Mustafa Balbay

Yayıncı: Cumhuriyet Kitapları

Baskı tarihi: 2014, Ocak

Sayfa sayısı: 221

Fiyatı: 16 lira.

En çılgın yayıncının yazarlık denemesi…

Togan Yayıncılık’ın sahibi İsmail Arlı, tam bir “çılgın…”

Öylesine çılgın ki; ununu eleyip eleğini astıktan yani emekli olduktan sonra yayıncılık yapmaya başlıyor!

İktidar korkusundan kimsenin basamadığı ne kadar kitap varsa basıyor, dağıtıyor ve sonra da tezgahın arkasına geçerek elleriyle satıyor!

Üç yıla, yüz on kitap basmayı sığdırıyor!

İşte; bu çılgın adam bu kadar kitap basar da kendisi oturup yazmaz mı?

Onu da yapmış:

Emperyalist devletlerin Türkiye planlarını…

Bu planlardaki dönemsel değişiklikleri…

Onların Türkiye’deki kuklalarını ya da ortaklarını…

Atatürk’ün kurduğu laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm değerlerini savunun aydınların başına örülen çorapları yazmış!

***

Okudukları kitabı çok beğenen ancak, “Biz bunu basamayız. Bastığımız anda yüzlerce müfettiş gönderip bizi batırırlar” diye korkan, tırsan ödlek yayıncıların köşe başlarını tuttuğu bir dönemde, “Benim korkacak hiçbir şeyim yok arkadaş” diyerek yayıncılığın nefes borusu olma işlevini üstlenen İsmail Arlı’yı yürekten kutluyorum!

EMPERYALİZMİN TÜRKİYE AJANDASI

Türü: Araştırma

Yazan: İsmail Arlı

Yayıncı: Togan Yayıncılık

Baskı tarihi: 2013, Aralık

Sayfa sayısı: 461

Fiyatı: 20 lira.

AYDINLIK

Leave a Reply

Your email address will not be published.