Mustafa Mutlu: Böyle demokrasinin!

Mustafa Mutlu-1Ülkeyi bölmek ya da din devletine dönüştürmek isteyenlerin “kesinlikle görüş birliği” yaptıkları tek konu, partilerinin kapatılmaması…

Bunların partileri ne halt yerse yiyecek; ama kapatılamayacak!

Halkı isyana davet edecek, onlarca kişinin ölümüne neden olacak; kapatılamayacak!

Vatandaşı etnik kökenine, dinine ve mezhebine göre ayıracak, kışkırtıp kan dökecek; kapatılamayacak?

Hukuku alt üst edecek, demokrasiyi ortadan kaldıracak; yine de kapatılamayacak?

Neden?

Çünkü “Demokrasi zarar görür…”

Ben böyle demokrasinin…

***

HDP’li Hasip Kaplan, partisinin son “isyan” çağrısından sonra kapatılma ihtimalini görmüş olacak ki sırf bunu engellemek için ortaya bir “kıtır” atmış:

“Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı’nda HDP’nin kapatılması noktasında kararlar alındı!”

Böyle bir şey olmadığını, parti kapatma meselesinin kesinlikle MGK’da görüşülemeyeceğini, 40 yıllık bir siyasetçi olarak Hasip Kaplan bilmez mi?

Bilir elbette…

Eğer MGK böyle bir karar alırsa, yargının yetki alanına girmiş olur ki; bu açıkça suçtur!

***

Dedim ya Hasip Bey’in niyeti belli:

Liboşların ve parti kapatma konusunda hassas (!) sözüm ona demokrat çevrelerin dikkatini çekmek, uyanık olmalarını sağlamak…

Bu konuda bir adım atıldığında, yaygara koparmaları için zemin hazırlamak…

Ya Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a ne demeli?

Çıkmış bu iddiaya yanıt vermiş:

“Siyasi partilerin kapatılması devrinin kapandığını düşünüyorum. Siyasi partilerin kapatılması konusunda Anayasa’da önemli zorlaştırıcı, adeta imkansızlaştırıcı değişiklikler yaptık.”

***

İyi halt ettiniz…

Ülke elden ediyor gidiyor, neredeyse koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu partiler tarafından “kapatılma” noktasına getirilmiş; ama bu devlet bu partileri kapatamıyor!

Neden?

Çünkü “demokrasimiz zarar görür…”

Ben böyle demokrasinin…

***

Lütfen, parti kapatmanın demokrasiye aykırı olduğunu söyleyip duran Hacivatlara iyi bakın; bunların hiçbiri demokrat falan değil…

Eğer çevrenizde böyle tipler varsa ve sizi dangalak sanıp “Parti kapatmak demokrasiye kesinlikle aykırıdır, inşallah böyle bir şey olmaz” falan deyip duruyorlarsa önce onlara, “Hizbullah ya da El Kaide, ağa babanız ABD’de bir parti kurabilir mi? Kursa kapatılmaz mı?” diye sorun…

Yine de bildiklerini okumaya devam ederlerse… Siz de bana katılın:

Ben böyle demokrasinin ta içine…

ALMANYA!

Yarın ve Pazar günü Almanya’da olacağım.

Yarın yani 8 Kasım Cumartesi günü saat 18:00’de Türkiye Gençlik Birliği’nin Strahlenberger Str. 129, 4 OG Offenbach-Kaiserlei adresindeki Türk Alman Kulübü’nde düzenlediği, “91. Yılında Cumhuriyet” konulu bir konferans vereceğim.

9 Kasım Pazar günü ise saat 13:00’te Mainz Atatürkçü Düşünce Derneği’nin üyeleriyle, Hechsheimer STR. 37 Mainz adresindeki Apartmenthaus Mainz’da bir araya geleceğim.

Bu toplantıda ülkemizde yaşanan son gelişmeleri sevgili ADD üyeleri ile birlikte yorumlayacağım.

Eğer yakınlardaysanız… Beklerim!

GÜNÜN SORUSU

Başbakanlık, 1,3 milyar liraya mal olan Kaç-Ak Saray’la ilgili bir açıklama yapmış ve “Gerçek sahibi millettir” demiş… Sorularım Başbakan’a:

Bir: Söylediğinize kendiniz inanıyor musunuz?

İki: Hangi demokraside tek bir “saray” yapıldı?

Üç: Bin odanın, kullanılacakları görevlere göre dağılımını açıklar mısınız

BU TAVIR GÜL’E YAKIŞSA BİLE MAKAMINA YAKIŞMIYOR! (16)

Abdullah Gül, Cumhurbaşkanlığı’na ait Tarabya’daki Huber Köşkü’nü bir türlü boşaltmıyor. Yaptığı masrafları da devlete yani bize ödetiyor!

Tam 16 gündür, o Köşk’ü neden boşaltmadığını sorup duruyorum.

Dün şaka yollu, “Gidip Huber’in önüne çadır kursam, ‘O Köşk’ten çıkmadan, ben de bu çadırdan çıkmam” diye tuttursam acaba yararı olur mu?” demiştim.

Çok sayıda okurdan, “Sen ne zaman istersen, biz de çadırlarımızla gelmeye hazırız” diye destek geldi.

Ne dersiniz Sayın Gül, gelelim mi?

Çadırlarımızı, Köşk’ün sahildeki kapısına mı, yoksa üst girişine mi kuralım?

***

Korkmayın; şimdilik sadece şaka yapıyorum.

Benim işim gazetecilik… Tam 16 gündür işimi yapmaya çalışıyorum; ısrarla ve saygı çerçevesi içinde soru soruyorum…

Ancak görmezden geliyorsunuz.

Bu durumu siz, kendinize yakıştırıyor olabilirsiniz…

Ancak ben, Türkiye Cumhuriyeti’nde Cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişiye kesinlikle yakıştıramıyorum!

GÜNÜN İSYANI

İsyanım dün Kızılay’da YÖK’ü protesto eden küçük bir öğrenci grubunu döverek gözaltına alan emniyet güçlerine:

PKK’nın Silopi’de resmen özerklik ilan ettiği bir günde, kahramanlığınızı silahsız-külahsız bu gençlere saldırarak mı gösteriyorsunuz?

Aydınlık

Leave a Reply

Your email address will not be published.