Mustafa Mutlu: Gel de çıldırma!

Mustafa Mutlu-1KUTUCU SÜLEYMAN MUHTEŞEM DÖNDÜ!
17 Aralık’taki baskında evindeki ayakkabı kutularının içinde 4,5 milyon dolar bulunduğu için tutuklanan ve kısa bir süre önce salıverilen Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, bankaya Yönetim Kurulu Üyesi olarak döndü. Yani terfi ettirildi.
Bu haber dünkü gazetelerde yer aldı; gel de çıldırma!
ALEVİ MEZARINA ÇİRKİN SALDIRI!
Antalya Kepez’deki Çevreyolu Mezarlığı’nda, aralarında çocuk mezarlarının da bulunduğu 20’ye yakın mezar tahrip edildi. Alevilerin defnedildiği mezarlığa yönelik bu saldırı kentte büyük tepkiye yol açtı.
Bu haber dünkü gazetelerde yer aldı; gel de çıldırma!
OĞLUNUN ACISINA DAYANAMADI!
Emniyette gördüğü işkence ve baskılar nedeniyle 2010 yılında intihar eden ODTÜ’lü Onur Yaser Can’ın annesi Hatice Can da oğlunun acısına daha fazla dayanamayarak intihar etti. Onur, İstanbul’da esrar aldığı iddiasıyla yakalanmış, çırılçıplak soyulmuş, cinsel tacize uğramış, tokatlanmış, küfürlü saldırıya muhatap olmuştu.
Bu haber dünkü gazetelerde yer aldı; gel de çıldırma!
ABDOCAN’IN KANININ ÜZERİNE KARAKOL!
Haziran Direnişi’ne Antakya’da katılan ve polisin attığı biber gazı fişeğinin başına isabet etmesi sonucunda hayatını kaybeden Abdullah Cömert’in bulunduğu yere karakol yapılacak. Oysa mahalledeki yurttaşlar, bu alanın Abdullah Cömert Meydanı olması için imza kampanyası düzenledi.
Bu haber dünkü gazetelerde yer aldı; gel de çıldırma!
ÖĞRENCİLERE İHBAR BASKISI!
İstanbul’da Bahçelievler Necip Fazıl Kısakürek Lisesi Müdürü’nün öğrencilere anket formu dağıtarak, “Ders müfredatının ve programın dışına çıkarak hükümet çalışmalarını ve Başbakan’ı eleştiren öğretmeniniz var mı? Varsa ismini yazınız, hangi konularda tartışma yapıldığını belirtiniz” sorularını yönelttiği ortaya çıktı.
Bu haber dünkü gazetelerde yer aldı; gel de çıldırma!
***
3 BİN 478 GİZLİ KAMERA!
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, 2002-2014 yılları arasında Türkiye’ye kaçak olarak 3 bin 478 gizli kamera, kalem kamera ve dinleme cihazı sokulduğunu açıkladı.
Bunlar sadece yakalananlar… Bir de yakalanmayanları düşünün ve ülkemizde özel hayatın dokunulmazlığının ne halde olduğunu kendi gözlerinizle görün…
Bu haber dünkü gazetelerde yer aldı; gel de çıldırma!
***
O DOKTORU KOVDULAR!
Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinde görev yerini bırakmayıp kaymakamın eşini tedavi etmesi için çağırdığı evine gitmeyen doktorun sözleşmesi feshedildi.
Olay öncesinde hiç ceza puanı olmayan doktor, sırf kaymakamın evine gitmediği için “etik değerlere uymama” gibi gerekçelerle işinden atıldı.
Bu haber dünkü gazetelerde yer aldı; gel de çıldırma!
***
Bir ülkede yayınlanan gazetelerde bir günde bu kadar çok “insanı çıldırtacak” türden haber yer alıyorsa… O ülke çığrından çıkmış demektir, dostlar.
Gelin 30 Mart’ta artık normalleşmeyi sağlayın …
Yoksa bundan sonrası gerçekten zor!
HIRSIZ VAR!
Başbakan’ın Osmaniye’deki mitingine katılan İbrahim Alıcı isimli vatandaş, “Hırsız var” diye pankart açmış. Başbakan’ın korumaları da hemen İbrahim Bey’in üzerine atlayıp eşek sudan gelinceye kadar dövmüş.
İyi de İbrahim Alıcı’nın pankartında “Hırsız Başbakan” yazmıyor ki…
Sadece “Hırsız var” yazıyor.
Belki de adam, bildiği bir hırsızı Başbakan’a şikâyet etmek istiyordu.
Korumaları, kastedilen hırsızın Başbakan olduğunu nereden anladılar da şiddete başvurdular; doğrusu çok merak ettim!
Bu durumda Başbakan’a “hırsız” diyenler korumaları olmuyor mu?
GÜNÜN SORUSU
AKP’liler, Erdoğan’ın Osmaniye’deki mitingini kalabalık göstermek için hastane çalışanlarını zorla miting alanına götürmüşler.
Odatv’ye bilgi veren bir hastane çalışanı, miting alanına gitmeyen personelin işten çıkarılmakla tehdit edildiğini söylemiş… Sorum, Başbakan’dan fırça yememek için her yola başvuran parti yöneticilerine:
Bu değirmeni daha ne kadar taşıma suyla döndürebileceksiniz?
MUSTAFA BALBAY’A SORULARINIZ…
Gazetelerimizin arasındaki ilişki bugünlerde oldukça tatsız ama… Biz iki Mustafa, bu Cuma akşamı saat 22.00’de Ulusal Kanal’da birlikte “Kral Çıplak” diyeceğiz.
Daha önce onlarca kez yazdım; Mustafa Balbay benim “ana baba ayrı öz kardeşim…”
Salıverildiği gece Ankara’ya uçup, “Özgürlüğe hoş geldin kardeşim” dedim.
O günden bu yana sadece bir-iki kez telefonlaştık.
Özgürlüğünü doya doya yaşasın; başka zamanlarda onun söylediklerine kulak vermeyecek olan meslektaşlarına konuşsun diye bekledim.
Biliyorum ki bu sürede Balbay’ın yaptıkları, yapmadıkları, söyledikleri, söylemedikleri içinizden birilerini üzdü, kırdı, hatta küstürdü.
Şimdi çağrım size:
Mustafa Balbay’a sormak istediklerinizi mustafa0mutlu@gmail.com (adımla soyadımın arasındaki işaret, rakamla sıfırdır) adresine yazın; biz de canlı yayında soralım.
Hadi bakalım, söz sırası sizde:
E-postalarınızı bekliyorum.
GÜNÜN İSYANI!
“Alo Fatih” kasetleriyle rezil olan Habertürk, Başbakan’ın emir eri Fatih Saraç isimli vatandaşı künyeden çıkarmış… İsyanım bu operasyonu yapanlara:
Alo Fatih’i künyeden çıkarmak değil; Başbakan’ı Genel Yayın Müdürü’nün koltuğundan kaldırmak önemli… Bunu yapabilecek misiniz; siz asıl ondan haber verin!

AYDINLIK

Leave a Reply

Your email address will not be published.