Mustafa Mutlu: IŞİD’e direnmenin tek şartı…

Mustafa Mutlu-1IŞİD’e direnmenin tek şartı var ama… O da bizde yok!

“Çözüm ne? Türkiye, ABD’nin ‘Yeni Ortadoğu Planı’na nasıl direnebilir?

Bir: Türkiye, Suriye politikasını güncellemeli ve Beşar Esad’ı yıkma sevdasından vazgeçmelidir!

İki: Türkiye, sınırlarının güvenliğini almalıdır ve sınırlarını üç yönlü kapatmalıdır:

Dünyadan Türkiye’ye terörist girişini, Türkiye’den Suriye ve Irak’a terörist geçişini ve geçenlerin geri dönüşünü durdurmalıdır.

Türk Silahlı Kuvvetleri bunu layıkıyla yapacaktır, yeter ki sınır savunması konusunda yasal bir düzenleme yapılsın.

Üç: Aralarındaki en önemli sorun olan Suriye konusu sorun olmaktan çıkınca, Türkiye ile İran arasında bölgesel işbirliğinin zemini oluşacaktır,

Ankara bunu iki yönlü değerlendirmelidir:

Birincisi kısa-orta vadede ABD’ye karşı bağımsız ve bölgeyle birlikte hareket edebilmenin dayanağı olarak, ikincisi de kısa vadede kurulan koalisyonlara İran’ı dahil ettirerek.

Örneğin, Paris’teki zirveye Rusya dışında İran’ın da dahil olabilmesi, bölgenin elini güçlendirecekti. Hatta bu durum, sonrasında Suriye’nin bile dahil edilmesine fırsat doğuracaktı. Peki; Türkiye, ilk elden bu üç maddeyi gerçekleştirirse ne gibi sonuçlar ortaya çıkacaktır?

Bir: Sınırlar kapatıldığında, lojistik destek kesildiğinde, komşularla düşmanlık bitirildiğinde, hem Irak hem de Suriye ordusu hızla IŞİD ve benzeri terör örgütlerini ezecektir!

İki: Türkiye, İran, Irak ve Suriye’nin işbirliği, bölgesel Kürt sorununu emperyalizmin elinden alacak, soruna bölgesel ve tüm halkların yararına çözüm getirecektir.

Üç: Bölgesel işbirliği, orta vadede İsrail’i de frenleyecek ve bağımsız Filistin devletinin koşullarını yaratacaktır.

Dört: Bölgesel işbirliği, uzun vadede emperyalizmin bölgede istikrarsızlık yaratarak sürekli müdahale edebilmesinin zeminini ortadan kaldıracaktır. El Kaide ve IŞİD’ler için zemin kalmayacaktır.

Kuşkusuz bu direnme programı ancak milli bir hükümet tarafından uygulanabilecek niteliktedir ve asıl çözüm Ankara’dadır!”

***

Yukarıdaki satırları, gazetemizin genç yazarı Mehmet Ali Güller’in geçtiğimiz hafta yayınlanan “IŞİD-Kara Terör” isimli kitabından aldım. Mehmet Ali, bu kitapta Büyük Ortadoğu Projesi’nin ne olduğundan başlıyor; onun iki hedefinden, BOP’un çatı örgütü İhvan’dan, IŞİD’in nasıl, neden, nerede, ne zaman ve kimler tarafından kurulduğundan devam ediyor.

Sonra da ABD-IŞİD ilişkisini büyüteç altına alıp o can alıcı sorunun yanıtını aramaya koyuluyor:

“IŞİD’e Türkiye’ye saldırma görevi mi verilecek?”

***

Öncelikle böyle bir kitabı “tam zamanında” yayınladığı için Kaynak Yayınları’nın Genel Yayın Yönetmeni, sevgili dostum Sadık Usta’yı kutlarım. Mehmet Ali Güller’in yukarıya da aldığım, “Bu beladan nasıl kurtuluruz?” analizine aynen katılıyorum. Sadece Türkiye’nin değil; soruna muhatap olan bütün ülkelerin önce bölgedeki emperyalist güçleri def etmeleri ve “ulusal hükümetlerini kurmaları” gerekiyor…

Ancak ne yazık ki bu da bana kısa-orta vadede mümkün görünmüyor.

IŞİD- KARA TERÖR

Türü: İnceleme

Yazan: Mehmet Ali Güller

Yayınevi: Kaynak Yayınları

Baskı tarihi: 2014, Ekim

Sayfa sayısı: 245

Fiyatı: 18 lira.

Not: Yazarla aynı gazetede çalışıyoruz… Kitabı da bana kendisi göndermiş… Ancak gönderirken imzalamayı unutmuş… En kısa zamanda telafi etmesini bekliyorum!

EMEKLİ GENERALDEN TSK’YA ELEŞTİRİLER…

Emekli Hava Tümgeneral Yalçın Ergül, bir “Balyoz Kumpası” mağduru…

2009 yılında tümgeneral oldu ve Hava Kuvvetleri Plan Prensipler Başkanlığı’na atandı. Hava Kuvvetleri’nin 30 milyar dolarını yönetti.

Türkiye’nin “Milli Muharip Jet Uçağı Yapım Projesi”nin liderliğini üstlendi.

Bu görevde üçüncü senesindeyken Balyoz Davası kapsamında, sahte dijital veriler gerekçe gösterilerek tutuklandı; 16 yıl hapis cezası aldı. 2013’ün Ağustos ayında Silahlı Kuvvetler’den tasfiye edildi. 3 bin 500 saat uçuşu olan bir savaş uçağı pilotudur.

“General” isimli ilk kitabından sonra yeni bir kitap yazdı…

Ama bu kitapta başına gelenlerden, uğradığı haksızlıklardan söz etmek yerine, “ordu”yu anlattı…

Kitaptaki bazı konu başlıklarını vereyim; ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız:

Türk Ordusu’nda subayların kompozisyonu; askeri üslup… Ordunun yüksek komuta kademesi ve orduda ülkü birliği… NATO ve ordu… Orduda derinleşme problemi… Orduda etnik seçicilik… Ordunun resmi ve “diğer” imkanları…

***

Yazarın, kitabın arka kapağına da alınan bir saptaması var ki yazmadan geçemeyeceğim:

“Türkiye’nin asli sorunu askerin demokratik kontrol altına alınması değildir. Ordu elbette Meclis’in emrinde olacaktır. Bugünün tehlikesi başkadır: Ordu, kendisini savaşmadan yenmek isteyenlere karşı gerekli cevabı zamanında verememiş, hemen yeterli bir karşı strateji oluşturamamıştır.

Hem ‘psikolojik, asimetrik harekata’ maruz kaldığını söyleyen hem de ‘personelinin sahte belgelerle tutuklanmasını’ seyredebilen bir ordu ile Türkiye Cumhuriyeti’nin istikbale güvenle bakabilmesi bir devlet adamlığı sorunudur.”

***

Bu kitap, Türk Ordusu’nun bugününe son derece ciddi eleştiriler yöneltiyor.

Okuyun, ne demek istediğimi göreceksiniz!

BİR KOMUTANIN NOT DEFTERİ

Türü: Politika

Yazan: Yalçın Ergül

Yayınevi:

Ka Kitap

Baskı tarihi: 2014, Ekim

Sayfa sayısı: 93

Fiyatı: 12 lira.

Not: Yazarla tanışmıyorum.

Aydınlık

Leave a Reply

Your email address will not be published.