Mustafa Mutlu: ‘Kamu yararı’ deyip canımıza okuyacaklar!

Mustafa Mutlu-1Bu “dünya malı” hırsı var ya… Ne menem bir şeydir ki hiçbir koşulda dinmek bilmez!
Ortalık iğrenç ses kayıtlarından geçilmiyor; düne kadar bakanlık yapan birinin “Her cuma bir ayet sallıyorum” diyerek dini nasıl istismar ettiği gözler önüne seriliyor; Başbakan’ın, evindeki 1 milyar lirayı “sıfırladığı” dillere pelesenk oluyor; bizimkilerin umurunda bile değil…
Beyler, hâlâ arazi kapatma derdinde!
***
Haberi duymuşsunuzdur:
Milli Parklar Yönetmeliği’nde bir değişiklik yapılmış…
Bundan böyle ülkemizdeki 40 milli parkta “kamu yararı görülen yapıların yapılmasına” izin verilecekmiş!
İşin organizatörü de Orman ve Su İşleri Bakanlığı…
Beylerin işi, sanki ormanları korumak ve orman köylülerini teşvik etmek değil de ormanların talan edilmesi için yöntem üretmek!
***
Dünkü yönetmelikten sonra ne olacak biliyor musunuz?
Bakanlık’tan “Kamu yararı vardır” kâğıdını alan, Tunceli’deki Munzur Vadisi Milli Parkı sınırları içine yıllardır kondurmayı hayal ettikleri baraj ve HES’leri yapabilecekler!
Küre Dağları’nda, Kaçkarlar’da, Beydağları’nda, Uludağ Milli Parkı’nda “kamu yararı” olduğunu söyleyip otel inşa edebilecekler!
Kaz Dağları’nı zehre boğacak olan altın madenlerinin kamu yararına olduğunu öne sürüp asırlık ağaçları kesebilecekler!
***
Sözü edilen milli parklar, bizim değil, insanlığın ortak malıdır.
Böyle durumlarda “kamu yararı” falan sökmez!
Çünkü aslolan, yapılacak o işlerin kainat yararına olup olmadığıdır!
Evrensel kurallara göre bu parklara kimse çivi bile çakamaz!
Biz, o zenginlikleri dedelerimizden miras aldık, torunlarımıza aynen bırakmakla yükümlüyüz!
Üç kuruşluk yarar uğruna, bunları “talan” edeni, tarih duman eder!
***
Ama… Ah şu AKP yok mu?
Para için Ağrı Dağı’nın zirvesine helikopter pisti döşer, Kızılırmak’tan su yerine asit akıtır!
Bunlarda kul korkusu olmadığını biliyorduk, şimdi Allah’tan da korkmadıklarını öğrendik!
Baksanıza adama; “Her Cuma bir ayet sallıyormuş!”
Böyle bir adam “kamu yararı” diyerek, neler yapmaz ki?..
***
Az kaldı arazi simsarları; bu halk sizi öyle bir sallayacak ki…
Biz bile kurtaramayacağız!
GAZETECİ!
Egemen Bağış’ın “Her Cuma bir ayet sallıyorum” dediği o konuşmayı yaptığı gazeteci, Hürriyet’in Ankara Temsilcisi Metehan Demir…
Bu kardeşimiz dün Twitter hesabından açıklama yapmış ve “Farklı konuşmalarımı gizlice dinleyip montajlayanları Allah’a havale ediyorum. İllegal yollarla insanları dinleyip onları, haşa din düşmanı gibi gösteren haysiyet cellatlarının kimsenin Allah sevgisini ölçme hakkı yoktur” dedi.
Sen onu bunu bırak Metehan, şu soruları yanıtla:
Bir bakanla böyle yalapşap bir ilişkiye girmek, gazeteciliğe uyar mı?
Montajlanmış bile olsa, ayetlerle ilgili kayıtlardaki o sesler sana ve Egemen Bağış’a mı ait?
Aranızda böyle bir konuşma geçti mi, geçmedi mi?
Bundan sonra ağzınla kuş tutsan bile “bağımsız” olduğuna inanacağımızı düşünüyor musun?
GÜNÜN SORUSU
Başta Gezi Direnişi olmak üzere tüm toplumsal olaylarda polisin Türk bayrağını basınçlı suyla yerlerde süründürmesine seyirci kalan AKP, tamamen duygu sömürüsü üzerine oturttuğu son reklam filminde nihayet bayrağımızı hatırladı! Ama, bayrağı malzeme yaptığı için dün YSK tarafından yasaklanan bu film bir de çalıntı çıktı. Reklamın, Sony’nin “Playstation 2” reklamının taklidi olduğu anlaşıldı… Sorum size:
Şaşırdınız mı?
AZGIN FİL GİBİ…
Başbakan’ın seçim konvoyu, züccaciye dükkânına dalan fil gibi önüne geleni eziyor, çiğniyor, gidiyor. Başbakan’ın korumaları ve polis el ele verip, eşi benzeri görülmemiş uygulamalara imza atıyor…
Önce Aydınlı vatandaşlar nasibini aldı bu “fil”den…
Yolda dolaşan gençler, “Başbakan’a eylem yapmaya hazırlanan TGB’liler olabilecekleri” gerekçesiyle alınıp karakola götürüldüler.
“Hırsız var” pankartı bağlanır da uçurulur diye, uçan balon üreten imalathaneler bile kapatıldı.
Sonra İzmir’e daldı fil; biber gazıyla, basınçlı suyuyla, şiddetiyle…
Oradan Çanakkale’ye yöneldi; önüne geleni ezdi geçti!
Dün de Edirne’deydi. Başbakan miting yapacak diye koca kentte sıkıyönetim ilan edildi.
TKP’nin astığı pankartı indirmek isteyen polis, il binasının kapısını çilingire açtırıp içeri girdi.
ÖDP il binasının ise camları yine polis tarafından kırıldı, içeriye gaz bombası atıldı. Can havliyle kendilerini dışarı atan ÖDP’liler hazır bekleyen elleri coplu polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı.
***
Bütün bu şiddetin nedenini biliyor musunuz?
Aman, Başbakan’a birileri “Hırsız var” ya da “Katil var” diye bağırmasın; olay bundan ibaret…
İyi o zaman ben bağırıyorum; susturun bakalım:
İkisi de vaaaar…
GÜNÜN İSYANI!
İçişleri Bakanı Efkan Ala, Berkin Elvan’ın ölümüyle ilgili açıklama yapmış ve “Müfettişler görevlendirildi, yanlış yapıldıysa üstü örtülmez” demiş…
İsyanım size:
Bizde her zaman siyasetçilerin söylediklerinin tam tersi olur! Sakın uyumayın ve Berkin’in katilinin üzerinin örtülmesine izin vermeyin…

AYDINLIK

Leave a Reply

Your email address will not be published.