Cin, bunlar cin… Her şeyi kendi çıkarlarına göre yontmakta üstlerine yok. Kendi ceplerine on indirirken, bir tane de “itirazcıların” cebine koyuyorlar.

Böylece herkes susuyor!

Oysa, ne yapıyorlarsa sadece kendi çıkarları için yapıyorlar.

Hakimleri, savcıları, polisleri bu yüzden görevden alıyorlar; yasaları bu yüzden değiştirmeye çalışıyorlar!

***

Şimdi ağızlarına Özel Yetkili Mahkemeleri doladılar.

Biliyorsunuz; bu mahkemeler, eski DGM’lerin uzantısı…

Soruşturma ve yargılama tekniği açısından hukuka uygun olmadıkları gün ışığı gibi ortada!

Bunların eline düşen, masum bile olsa yanıyor.

Örnek istiyorsanız Balyoz, Ergenekon, artık tutuklu sanığı kalmayan Poyrazköy ve İzmir’deki Askeri Casusluk davaları…

Biz bu mahkemelerin kaldırılması gerektiğini yıllarca bağıra bağıra söyledik ancak bu beyler tınmadı.

Çünkü yargılanan kendileri değil, muhalifleriydi!

Ne zaman ki Avrupa Birliği baskı yaptı; işte o zaman kapatılmasına karar verdiler… Ancak bir şartla:

“Ellerindeki davalar ve soruşturmalar bittikten sonra…”

Yani muhalifler, çürümeye mahkum edildikten sonra!

***

Şimdi çıkmışlar, bu mahkemeleri hemen kapatacaklarını söylüyorlar.

Peki, ne oldu da zaten kapattıkları (!) mahkemeleri, şimdi bir kez daha kapatmaya karar verdiler?

Ne olduğu belli:

Onların asıl derdi; bu mahkemelerin kapanması değil…

Bu düzenlemenin yanına öyle bir düzenleme daha koyuyorlar ki; kendileri için hazırlık yapıyorlar.

Koydukları ek düzenlemenin adı, “Terörle Mücadele Kanunu’nun 10′uncu maddesi…”

Bu madde terör suçları şüphesiyle yürütülen soruştumaları ve kovuşturmaları kapsıyor.

Bu suçla suçlanan şüphelilerin avukatlarıyla görüşme hakları dahil her hakları, diğer şüphelilere göre çok daha kısıtlı…

İşte; bunu ortadan kaldırmak istiyorlar.

***

Peki; bunu hukuk ya da demokrasi için mi yapıyorlar sizce?

Elbette hayır…

Kendilerine yatırım yapıyorlar!

Şimdi başları cemaat savclarıyla ve hakimleriyle belada ya hem içerideki yakınlarına can simidi atıyorlar, hem de kendi başları belaya girdiğinde ellerinde bazı haklar olsun istiyorlar!

Bizim de buna itiraz etmememiz için, zaten kapatılmasına karar verilen Özel Yetkili Mahkemeler’in hemen kapatılmasını; bu düzenlemenin yanına ekliyorlar!

Bir diğer deyişle; Ergenekon, Balyoz gibi yargılamalara yıllardır itiraz eden duyarlı kesime “sus payı” veriyorlar!

***

Ah beyler ah…

Rüşvete o kadar alışmışsınız ki…

Yasa çıkarırken bile “rüşvet verir gibi” davranıyorsunuz!

HİLMİOĞLU!

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu , önceki akşam Silivri Cezaevi‘ne giderek, kanser hastası Fatih Hilmioğlu‘nu ziyaret etti.

Sonra da Cumhurbaşkanı‘na seslenerek, “Lütfen yetkinizi kullanın. İşin ucunda bir insanın hayatı var” dedi.

Aynı saatlerde İtalya’ya giden Cumhurbaşkanı da Hilmioğlu‘nun durumuna kendisinin de çok üzüldüğünü, ancak kimseyi re’sen hapisten çıkarmaya yetkili olmadığını söyledi.

Kimse sizden “re’sen yetki kullanmanızı” beklemiyor Cumhurbaşkanı…

Hilmioğlu çok ağır hasta ve raporlar önünüzde…

Sizin bu raporlara bakarak hapisten çıkarma yetkiniz olduğunu ise çocuklar biliyor.

Neden bunu kullanmıyorsunuz?

GÜNÜN SORUSU

Başbakan’ın zaman zaman tatilini geçirdiği Urla Zeytineli köyündeki villalara giden 7 kilometrelik yolun, Ulaştırma Bakanlığı’ndan 2012′de gönderilen 238 bin liralık özel ödenekle yaptırıldığı ortaya çıkmış… Sorum önceki Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a:

Belediye bizim sokağa ne zaman asfalt dökse, daire başına binlerce lira para istiyor. Siz, Başbakan’ın tatilini geçirdiği villara giden bu özel yolun parasını istediniz mi?

Mustafa Kemal’in askeri olmak ne zamandan beri suç?

Dünkü Aydınlık’ın spor sayfasında yer alan haber, iktidarın futbol taraftarları üzerinde uyguladığı şiddeti belgeliyordu.

Habere göre polis, pazartesi akşamı oynanan Fenerbahçe-Torku Konyaspor karşılaşmasından sonra altı taraftarı gözaltına almış…

Çünkü bu taraftarlar, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye bağırmış!

Aslında on binlerce taraftar bağırmış da İstanbul Emniyeti, faturayı bu altı gence kesmiş…

Gençler önce stadın otoparkında kurulan seyyar karakola götürülmüş; sonra da hiçbir yargılama yapılmadan, iki polis tarafından birer yıl süreyle spor karşılaşmalarından men edilmiş. Çünkü bu kararı veren polisler, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganını “yasa dışı” bulmuş!

***

Bu ülkenin tüm çağdaş avukatlarını, bu altı gence sahip çıkmaya ve bu akıl almaz cezaya karşı dava açmaya davet ediyorum.

Günün İsyanı!

Yıllardır AKP iktidarıyla “seviyeli birliktelik ve mesafeli flört” yaşamayı tercih eden, “laikliğe aykırı” bir çok uygulamaya, bölücü politikalara destek veren Hürriyet Gazetesi‘nin önceki Genel Yayın Müdürü Ertuğrul Özkök, dün bir yazı yazmış ve rest çekmiş: “Evet arkadaş ben Atatürkçüyüm… Laikim. Hayat tarzıma ve özgürlüğüme bağlıyım.”

İsyanım kendisine:

İktidar ve cemaat tayfasının elbirliği yapıp Atatürkçülüğe ve laikliğe saldırdığı günlerde nerelerdeydin beyim? Şimdi AKP’nin yolcu olduğunu görüp arkasından yumruk sallıyorsun diye seni baştacı edeceğimizi mi sanıyorsun?

AYDINLIK