Necati Doğru: Başbakan temiz! Bakan lekesiz! Sadece oğlan kirli! Hadi oradan!

Necati DOĞRU-1YAZARLAR-Soru: Çelik Kasa… Çelik Kasa… Bakan Oğlu’nun odasında deste deste Dolar’la, 500’lük Euro’larla dolu bulunup Türkiye ekonomi tarihine kaçak altın harflerle geçen Çelik Kasa, sen şimdi ne yapıyorsun?
Cevap: Beste yapıyorum.
Soru: Sen bestekar mıydın?
Cevap: Hayat bu! Beni bestekar da yaptı.
Soru: Ne besteliyorsun?
Cevap: Şarkı sözü.
Soru: Kimin için?
Cevap: Ebru Gündeş ablam için.
Soru: Şarkı’nın sözleri ne diyor?
Cevap: Son şekli şöyle:
Hadi oradan.
Hadi oradan.
Hapishane demiri.
Sen çık aradan.
Kavuştur beni Sarraf’ımla
Yüce Yaradan!
Soru: Biraz aşırı doz hisli değil mi?
Cevap: Hisli ama devamı gerçekçi.
Soru: Nasıl gerçekçi?
Cevap: Dinle. Şöyle geliyor:
Hadi oradan.
Hadi oradan.
Başbakan lekesiz!
Bakan tertemiz.
Sade oğlan kirli!
İnanmaz buna.
Ne Yaradan.
Ne yaratılan.
Hadi oradan!
Hadi oradan!
* * * * * *
Soru: Soğuk yüzlü, çelik gövdeli, bestekar ruhlu Kasa, “Başbakan lekesiz… Bakan Temiz… Oğullar Kirli…” derken gazetecilerin de atladığı bir şeyi mi söylemek istiyorsun?
Cevap: Evet.
Soru: Neyi atlıyoruz.
Cevap: 1 Numara’yı.
Soru: “1 Numara” ne demek?
Cevap: Her rüşvet yeme, her rüşvet yedirme, her nüfuzu kötüye kullanma, her şehir rantı yaratma, her kara para aklama, başbakan oğlunun vakfına her bağış yapma bir örgütlenme işidir. Her örgütün de bir yöneticisi yönlendirici vardır. Buna “1 Numara” derler. Ordu’ya pusu kuran Ergenekon ile Balyoz davaları soruşturmaları başladığında da “1 Numara Kim?” diye ortalığa dökülmüşlerdi. “1 Numara” olmadan kimse rüşvet veremez, kimse rüşvet alamaz, kimse nüfuz kullanamaz, kimse kara para aklayamaz, kimse bakan oğlunu “rüşvet oğlanı” yapamaz. Anlamıyor musun?
Soru: Neyi anlatmak istiyorsun?
Cevap: Başbakan ile onun borazanı gazeteciler; “Bu rüşvet çarkının üzerine, sebebi ne olursa olsun, giden polis şeflerini görevden alıyorlar. Rüşvet yedireni, yiyeni korumaya, rüşveti ortaya çıkaranı ise “İsrail’in Ajanı” diye suçluyorlar.
* * * * *
Soru: Polisi niçin biçiyorlar?
Cevap: Soruşturmalar, iz sürmeler, göz altına alıp sorgulamaya çağırmalar Çamlıca’ya kadar gelip dayanmasın diye polis şeflerini biçiyorlar.
Soru: Çamlıca da nerden çıktı?
Cevap: İstanbul’un tepesi Çamlıca… Çamlıca’da Kısıklı Mahallesi var. Kısıklı’da villalar… Belki de “1 Numara Çamlıca Kısıklı’da villada” oturuyordur.
Soru: Bunun için?..
Cevap: Ne zannettin… Rüşvete aracı olmaktan sorguya alınan ve şüpheli bulunup hapse konulan bakan oğullarının nikah merasimi fotoğrafları ile Tayyip dönemi zenginlerinin vakıflarının kurdelesi kesilirken çekilmiş ve gazetelerde basılmış resimlerini atlıyorsun.
Soru: Ne var bu fotoğraflarda?
Cevap: Başbakan Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan… Bakan Muammer Güler ve eşi Neval Güler… Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ve eşi Beyhan Bağış… Ayakkabı kutuları içinde Bakan oğullarına rüşvet dolarları ve Başbakan oğlunun vakfına hayır bağışları gönderen Rıza Sarraf ve eşi Ebru Gündeş… Yan yana, can cana, kol kola aynı fotoğraf karesindeler.
Soru: Aynı karedeler. Ne olmuş?
Cevap: Balık baştan kokmuş. Göreceksin; “Hadi Oradan” adlı bestem halkın dilinden düşmeyecek. Son bölümü bir daha dinle:
Başbakan lekesiz!
Bakan tertemiz.
Sadece oğlan kirli!
İnanmaz buna.
Ne Yaradan.
Ne yaratılan.
Hadi oradan!
Hadi oradan!

SÖZCÜ

Leave a Reply

Your email address will not be published.