Üsküdar’da zabıtayı mafya yaptı, halkı dövdürüyor!
İstanbul Üsküdar’da Validebağ semti halkı, bir ağaç için, bir çiçek için, bir damla temiz su, bir nefes temiz hava için dile gelip haykırdıkça; benim de belleğim ateşlenip tazelendi. Bu köşede tam 22 ay önce (2013 Ocak) “Badem Bıyık Düzeni Cami Tüccarlığına El Attı” diye 3 gün üst üste 3 yazı yazmıştım.
Yazının birinin başlığı şuydu:
Yık Adaleti!
Sat Camiyi!

* * * *

O yazı internet ortamında var. Bulup okuyabilirsiniz.
Bir bölümü şöyleydi:
“…AKP’li Üsküdar Belediyesi, AKP’li Maliye Bakanlığı’nın yönetimindeki Devlet Hazinesi’ne 4 cami (Emine Hatun- Hasan Uzun-Bahçelievler- Avarlızade) sattı…
Allah’ın evi, kutsal mekan camiler İslam tarihinde ilk kez Üsküdar’da satılacak mal ve satın alınacak ticari eşya haline getirildi…
Allah bunları affetsin!

* * * *

Camileri tapudan satışın Üsküdar Belediyesi’nin Maliye’ye olan borçlarını kapatmak için yapıldığını söylüyorlar… Belediye’nin Maliye’ye borcu 7 milyon 370 bin liraya (eski parayla 7 trilyon 370 milyon TL) yükselmiş.
Bir Belediye neyine güvenerek Maliye Bakanlığı’na bağlı Hazine’ye borç takar? Hazine’nin alacağını tahsil etmek için Maliye Bakanlığı, bakan onayıyla, neden Üsküdar Belediyesi’nden 4 cami satın almaya razı olur?
İkisi de AKP’li.
Bir düzen kurmuşlar.
Bunun için mi?

* * * *

Hazine camileri satın alacak.
Ne yapacak?
Kapıya gişe mi koyacak?
Namaz başına para mı alacak?
Belediyelerden sorumlu AKP’li İçişleri Bakanlığı AKP’li Üsküdar Belediyesi’ne müfettiş gönderip, ‘Sayın AKP’li Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, siz halktan topladığınız vergileri, belediye mülklerini satıp topladığınız paraları nereye nasıl harcadınız ki, bu kadar açık verdiniz ve Belediye’yi Hazine’ye olan 7 milyon 370 bin TL borcunu ödeyemez duruma düşürdünüz?’ diye soramadı…”

* * * *

İşte 22 ay önce yazılmış o yazıda bu yukarda alıntıladığım sorular geçiyordu.
Ey okur.
Sen de hatırla.
Bu soruları ısrarla yazmam üzerine Maliye Bakanlığı bana sözüm ona bir açıklayıcı not gönderdi ve “cami alımları ve satımları yasalara uygun yapılmıştır” dedi. Oysa benim sorularım; “yasaya aykırı cami alındı, yasaya aykırı cami satıldı” üzerine değildi. Benim sorularım; badem bıyık düzeni kurdunuz, şehir rantı yağması yapıyorsunuz ve camileri de ticari mal haline getirip yağmayı kapatıyorsunuz üzerineydi.

* * * *

22 ay sonra işte bu cami tüccarları, belediye zabıtasını mafya tetikçileri gibi kullanıp Üsküdar’da Validebağ semt halkını dövdürüyor!
Validebağ son kalmıştı.
İstanbul çiçek deseni.
Üsküdar ağaç deseni
Boğaz’ın kuş çeşidi.
Validebağ Korusu’na sığınmış, sağ kalmak için çırpınıp direniyordu. Cami tüccarı Üsküdar Belediyesi AKP’li Başkan Hilmi Türkmen, çevresinde 26 tane caminin olduğu Validebağ Korusu’na bitişik bir küçük arsaya yeni bir cami yaptırmasına isyan eden halkı dövdürüyor. Halk gördü, uyandı.
Cami tüccarlarının sonu geldi.
Halk bunlara şamarı indirecek.

Cemaatsiz cami enflasyonu!

Ali Müfit Gürtuna, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ile aynı görüşten, aynı parti damarından gelen bir siyasetçiydi. Tayyip Erdoğan İstanbul Belediye Başkanlığı’ndan ayrılınca yerine Ali Müfit Gürtuna geldi. Üsküdar Validebağ’da evi var, orada oturuyor. Ali Müfit Gürtuna, “Üsküdar Validebağ’da yeni bir cami yaptırma gerekçesini samimi bulmuyorum. Çünkü oradaki sitelerin her birinin yanında camiler var ama o camilerde insan yok. Ben de gidiyorum. Bazen 3-5 kişi oluyor” dedi. (23 Ekim Melih Aşık’ın köşesi- Milliyet)

SÖZCÜ