Bir milletvekili açıkça ad verdi. Olayları sıraladı ve kafadan Başbakan’a sordu:
“Doğru mudur?”
Gazete yazarıysam.
Soruyu yaymalıyım.
SÖZCÜ okurları yetmez.
Herkese hatırlatmalıyım.
AKP’ye oy verenler.
AKP’nin kurucuları.
AKP milletvekilleri.
Kadın ve Gençlik kolları.
Sayıları 18 milyona ulaştı.
Yoksulluk yardımı alanlar.
Cumhurbaşkanı hayranları.
Başbakan uçağına binenler.
İktidarın besleme yazarları.
“Doğru mudur?” diye sormalı.
Doğruysa!
Vicdanlar kanar.
Gerçek karşısında susan!
Şeytan sayılır!
* * * * * *
Herkes anlasın.
“Doğru mudur?” sorusunu ve soruya giden süreci şöyle sadeleştiriyorum.
17 Aralık’ta rüşvet, yolsuzluk hırsızlık operasyonu yapıldı. Devlet bankası genel müdürünün evinde ayakkabı kutusunda milyon dolarlar, Bakan oğullarının evinde para kasaları, para sayma makineleri bulundu. TOKİ bakanı, bir kalem oynatarak, milyar dolarlık arsa rantı yaratılan yolsuzluk üzerine “Başbakan söyledi, ben yaptım…” dedi. Başbakanın, oğluyla “evinde yığılı bir oda dolusu paraları sıfırlama müzakeresi yaptığı” teknik takip telefon konuşmalarıyla ortaya çıktı. Belli ki, Hırsızlık-Yolsuzluk-Rüşvet-Vakıfçılık ipinin ucu dönemin Başbakan’ına kadar dayanıyordu. Bütün bu soruşturmaları yürüten 2 savcı: Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç, iddianamelerini yazıp mahkemeye göndermek üzereyken görevlerinden alındılar. Yerlerine soruşturmayı tek başına yürütmesi için savcı Ekrem Aydıner getirildi.
Ekrem Aydıner kimdi?
Menfaat temini yapmıştı.
Savcılık onurunu lekelemişti.
Meslek şerefini zedelemişti.
Ekrem Aydıner hakkında HSYK’ nın (Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu) yaptığı bir soruşturma vardı ve bu suçlamalardan kınama cezası almıştı. Kadıköy Başsavcı Vekilliğinden tenzili rütbe ile alınarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na savcı olarak atanmıştı.
Sürecin kısa özeti bu.
Şimdi gelelim soruya.
Soru şu:
“Bu iddialar doğru mudur?”
* * * * * *
Doğru mudur?
Doğru mudur?
Bu soruşturma doğru mudur?
Doğru mudur?
Doğru mudur?
Savcı Ekrem Aydıner’in “HSYK benim tenzili rütbe yapılmamla ilgili kararı yeniden incelesin ben de Başbakan’ın, Bakanların ve oğullarının adının karıştığı Rüşvet-Yolsuzluk-Hırsızlık- Vakıfçılık soruşturmasını yapmayı kabul ederim dediği” doğru mudur?
* * * * * * *
Doğru mudur?
Doğru mudur?
Müfettiş raporları doğru mudur?
Sonuçları nelerdir?
Doğru mudur?
Doğru mudur?
Bu savcının kınama cezası aldığı doğruysa; HSYK’da kaç üye onun kınanmasına onay vermiştir?
* * * * * *
Doğrudur!
Doğrudur!
Hakkındaki bu iddialar, hem Ankara’da ve hem İstanbul’da hukuk kulislerinde ve adalet çevrelerinde konuşulan savcı Ekrem Aydıner’in; Hırsızlık-Yolsuzluk-Rüşvet-Vakıfçılık soruşturmasında takipsizlik verdiği, bakan ve bakan oğulları ile onlara rüşvet dağıtanlar ve Meclis fezlekelerinde adları geçenler de dahil 53 kişiyi temize çıkardığı doğrudur.
* * * * * *
AKP’ye oy verenler.
AKP’nin kurucuları.
AKP milletvekilleri.
Kadın ve Gençlik kolları.
Sayıları 18 milyona ulaştı.
Yoksulluk yardımı alanlar.
“Doğru mudur?” diye sormalı.
Cevabını istemeli.
Cevap doğruysa!
Vicdanları varsa!
Hesap sorarlar!
BİRİNCİ NOT: Savcı Ekrem Aydıner’in “Doğru mudur?” sorusu üzerine söyleyecek sözü varsa onu da bu köşede yayınlarım. Hukukun şekil kılıfına sokmadan ve hukuk terimlerine boğmadan sade ve net anlatım şartıyla cevap hakkı vardır.
İKİNCİ NOT: HSYK Başkanı’nın da “Doğru mudur?” sorusu üzerine Savcı Ekrem Aydıner hakkında bir soruşturma yapılıp rütbe indirimine gidildiği yönünde bir karar varsa; gerçek ve sadece gerçek neyse, halkın bilmesi ve toplum vicdanının ikna olması için söyleyecek sözü bulunuyorsa onu da bu köşede yayınlarım.

SÖZCÜ