Necati Doğru: Gemicik belgelerini bekliyoruz!

Necati DOĞRU-1YAZARLAR-Bir yanda Tayyip Erdoğan diliyle savunma hattı kuranlar. Öbür yanda Hoca Efendi nefesiyle “9 yıl gizlenen irtica ile mücadele eylem planı kararlarını” açıkladıktan sonra hücum tazeleyenler.
Aydınlatıcı oluyor.
Süreç iyi başladı.
Güzel gidiyor.
Savunmaya geçmiş AKP cephesi çırpınıyor: İmzaları attık fakat yok hükmünde tuttuk. Uygulamadık. Hiçbir dindarın başını yakacak işlem yapmadık. Orduyu çökerttik, komutanları hapse attık fakat sayemizde Fetullah Gülenci kimsenin burnu kanamadı.
Hoca Efendi ise uyarıyor.
Bunlara inanmayın.
Kanmayın, aldanmayın.
Dilime kilit vurdular.
Kolumu kanadımı kırdılar.
Camiye bira kutularını onlar koydular, Gezi direnişine katılan gençlerin üzerine iftira attılar. Başbakan’ın danışmanları “para karşılığı buluşturuculuk “ yapıyor ve Başbakan ile buluşmak isteyen işadamlarından milyon dolarlar alıp, randevuyu ayarlıyorlar.
* * *
İşte asıl nokta bu!
Buluşturuculuk.
Başbakan ile işadamını para karşılığı buluşturana ne denir?
a- Siyasi Danışman.
b- Baş Danışman.
c- Torbacı Danışman.
9 yıldır gizlenen kararların nihayet halka haber verildiği şu aydınlatıcı ortamda; “Başbakan ile işadamını para karşılığı buluşturan danışmana ne ad verildiği” çok önemli değil.
Önemli olan buluşma.
İşadamının adı nedir?
Başbakan ile ne zaman buluştu?
Hangi iş bağlandı?
Karşılığında randevu ücreti olarak danışmana ne ödendi? Nakit mi ödendi? İsviçre Bankası’nda gizli hesaba yatırılarak mı ödendi? Başbakan ile buluşmanın ücreti “parayla değil hizmet olarak mı” ödendi?
* * *
Ben itiraf edeyim.
8 aydır uğraşıyorum.
Bulamadım.
Belgelere ulaşamadım.
Yazamadım.
Aradığım belgeler şuydu: Başbakan’ın oğlu bir gemi satın aldı. Parasız, pulsuz genç bir girişimci olan Başbakan’ın oğlu, ilk gemisini ortağıyla birlikte aldı. Küçük tonajlı bir kuru yük gemisiydi. Bu yüzden Başbakan’ın kendisi “O gemi değil, gemicik” diyerek oğulları ve kızları işsiz olan milyonlarca babaya açıklama yapma ihtiyacı duymuştu. Özgür gazeteler; “ikinci gemisini de aldı, filo kurdu” diye haber yaptılar. Sonra Başbakan’ın oğlu bir gemi daha aldı. Ortağının da hisselerini devraldı. Tek tabanca filo sahibi oldu. Deniz taşımacılık sektörü 2008 dünya krizinden beri zor günler yaşamaktaydı. Pek çok gemicilik şirketi batarken ya da küçülürken Başbakan’ın oğlu bu sektörde büyüyordu.
* * *
Ulaşmak istediğim belgeler buydu: Başbakan’ın oğlunun gemileri navlun yüklü giderken ve navlun almış dönerken hangi işadamının hangi firmalarının mallarını taşıyordu? Kaça taşıyordu? Gemicikler(!) hangi liman kolaylıklarından faydalanıyordu?
Hoca Efendi!
Gemicik belgeleri vardır.
Zamanıdır.
Başbakan ile buluşturulan işadamı, karşılığında para değil “navlun temini” ödemesi mi yaptı? Yaptıysa bilelim. Allah biliyor. Biz kulları da bilelim.
Silüet tıraşlanamaz!
Mahkeme, “Zeytinburnu’ndaki 3 gökdelenin İstanbul silüetini bozan katlarının, yıkılması kararını” verdi. Bu gökdelenleri diken Başbakan’ın İmam hatipten okul arkadaşı ve Başbakan’ın partisi AKP’ye İstanbul il binasını yapan işadamıdır. Bu mahkeme kararı uygulanmaz. O gökdelenler kesinlikle yıkılmaz. Çünkü aynı işadamı Ayasofya’nın dibinde “İstanbul Sultanahmet Four Seasons Oteli (Eski tarihi hapishane binası) bitişiğindeki ek inşaat” yaptı. Ayasofya’nın silüetini de bozdu. Bu ek inşaatı yerel mahkeme ve üst mahkeme yasalara aykırı bulup yıkılması kararını 6 yıl önce aldı. 6 yıldır bu yıkım yapılmadı. Yıkılması gereken inşaat rezil bir mimari görüntüde 6 yıldır bekletiliyor.

SÖZCÜ

Leave a Reply

Your email address will not be published.