Şimdi biri hem Erzurum’dan hem Konya’dan; “o kumpasçı… o bir çete reisi… o bir haşhaşi önderi…” diye parmağıyla eski yoldaşını işaret ediyor. Diğeri de hem Pensilvanya’dan ve hem Londra’dan; “ o paranoyak rüşvetçi… Dolar dolu kutu sahibinin koruması…” diye eski muhafazakar yol arkadaşını gösteriyor.

Allahçılar birbirini anlatıyor.

Bizler de ibretle izliyoruz.

Sevinelim.

Bu günleri de gördük.

Üzülelim.

Bunlar ülkemizde yaşanıyor.

Biliyor, hissediyorduk. Yazmamız gerekirdi. 5 yıl öncesinden yazıyorduk. Pusuculuk ile kumpasçılıkortak vizyon, ortak strateji, ortak meslek ve meşgale yapılmıştı. Kumpas: İkisinin öz bebeği oldu.Pusu: İkisinin ortak çocuğuydu.

* * *

Adı üstünde pusucu.

Leke sürücüdür.

Adı üstünde kumpasçı

Haysiyet celladıdır.

Pusucu gazeteler peydahlandı. Kumpasçı gazeteciler üretildi, meşhur edildi. Desteklendi, korundu. Daha dava dosyasına bile dönüşmemiş soruşturmalardan bilgiler sızdırıldı. Toplum “yoğun bir kumpas ve propaganda pususuna” düşürüldü. Dosyalar dolusu sahte bilgi, sonradan üretilmiş uydurma yüzlerce CD, düzemece kanıt yüklenmiş hard disklerle bir pusuculuk davası açıldı.

* * *

Pusuculuk ile kumpasçılık rüzgarlarının estirildiği günlere 5 no’lu hard disk hiç ellenmemiştir, hiç oynanmamıştır, hiç kurcalanmamış ve hiçbir işlem yapılmamıştır diye rapor çıkartan aynı TÜBİTAK, şimdi 5 no’lu hard diske sahte deliller yüklendi diye rapor etti. Avukatlar da hard diskte parmak izi var dediler. 5 yıldır içerde yatanların hepsi, onların avukatları “bu sahte belge yüklü hard diskteki parmak izi kimin, bulunsun…” istediler. Davaların dayanakları olan belgelere eklemeler ve sahtecilik yapıldığını bir milyon kez ve bütün dünyanın duyacağı şekilde söylediler, bağırdılar.

Hakimler dinlemedi.

Yargıçlar işitmedi.

Pusucu duymadı.

Kumpasçı oralı olmadı.

* * *

Beş koca yıldan beri o kadar insan hapiste yatarken ve neredeyse bir çoğu hapishaneden ölüleri çıkacak şekilde mahkum edilirken pusucular ile kumpasçılar hiç ses çıkarmadılar.

Sevinçlerini de saklamadılar.

Mahkemeler uzadı.

Uzun tutukluluk yaşatıldı.

Davalar sonuçlandı.

Uzun tutukluluk uzun mahkumiyete dönüştü. Bugün birbirini suçlayan pusucular ile kumpasçılar zafer sarhoşu oldular.

Birbirlerini kutladılar.

* * *

Bugün kaçış kalmadı.

Başbakan’ın kendisi “sahtecilik ve kumpasın” olduğunu yüksek sesle söylüyor. 5 no’lu hard diskteki parmak izini; uzun tutukluğu uzun mahkumiyete dönüştüren mahkemeler, bu mahkemelerin savcıları ile yargıçları niçin merak etmediler?

Pusucunun parmak izi orda.

Kumpasçının gazetecisi.

Pusucunun savunucusu.

Kumpasçının koruyucusu

Pusucunun kendisi içimizde.

Yargılanması gerekir.

Topbaş da Sarıgül’e oy verecek!

Seçim sandığına 2 ay kaldı. Anketler de yayınlanmaya başladı. Araştırmalarında iddialı olan SONAR’ın yaptığı son İstanbul anketinde CHP adayı Sarıgül’ün AKP adayı Topbaş’ı az farkla da olsa geride bıraktığı görülüyor. “Topbaş’a mı Sarıgül’e mi oy atacaksınız?” sorusuna verilen cevaplarda Sargül, ilk kez öne geçti. Ve her gün gazetelerde, TV’lerde iktidar partisi başkanı, bakanlar ve onların yakınlarının, ucu gelip İstanbul’daki rantlara dayanan, yolsuzlukları ortaya dökülüyor. Bu ağır yükün altından kurtulmak için Topbaş, Sarıgül’e oy atarsa hiç şaşırmam.

SÖZCÜ