Necati Doğru: Uyandı!

Necati DOĞRU-1YAZARLAR-Şimdilik yükseklerden sesleniyor. Bir genç adam, daha yaşı 30’u bulmamış. Gaziantep’te yaşıyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Gaziantep’e gelince bu genç adam; ona doğru dönüp, hem diklenerek ve hem de dik durarak “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diye bağırıyor.
Korumalar hışım gibi…
* * *
İki gün geçti.
Başka bir ses.
Ege’den geliyor.
Henüz yaş ortalamaları 25 bile olmayan 11 genç futbolcu ve yaşı henüz 40’ı bile bulmamış genç kulüp başkanları (İsmail Öztürk) ile birlikte Fethiyesporlular göğüslerinde “Yüce Atatürk” yazısıyla maça çıkıyorlar.
Federasyon hışım gibi…
* * *
İki gün daha geçti.
Başka bir ses.
Trakya Keşan’dan bağırıyor.
Başbakan’ın Keşan’da seçim propagandası konuşması yapmaya geleceğini haber alan Keşanlılar, caddelere; “Sayın Başbakan Türkistan’a hoş geldiniz” ve “Atam Kurduğun Cumhuriyeti yaşatacağız, sonsuza kadar…” yazılı pankartlar, afişler asıyorlar. Çünkü Başbakan’ın beyin takımından bir profesör; “Türk diye bir ırk yoktur” diye çürütmecilik yapıyor ve Başbakan’ın kendisi de vatan topraklarının doğu parçasını “Kürdistan” adıyla diliyle bölüyor.
* * *
Bir haftada üç tepki.
Neden bu kadar hızlandı?
Bir nedeni olmalı değil mi?
Nedeni; vatanın bölüneceği ve laik Cumhuriyet’in İslamcı Cumhuriyet’e dönüştürüleceği korkusu…
Sonucu ise şu:
Türklük uyandı.
Kadıköy’de stadyumlardan…
Keşan’da duvar afişlerinden…
Gaziantep’te diklenişten…
Yüksekten sesleniyor.
* * *
Türklük, faşistlik değil. Kafatası, kan ırkçılığı değil. Türklük, üstünlük değil. Türklük, Allahçılık, tarikatçılık, mezhepçilik, padişahlık, ağalık, şeyhlik hiç değil. Türklük vatan üzerinde yaşayanları birbirine yapıştıran ortak ulusal kimlik.
Osmanlı çöküp gitmişti.
6 kimlik vardı.
6 kimlik, bölünmeyi önlemek ve elden giden vatanı yeniden vatan yapmanın peşindeydi.
1- Osmanlıcılık.
2- Jön Türklük.
3-Turancılık.
4- İslamcılık.
5-Mandacılık.
6- Türk Ulusçuluğu.
* * *
Osmanlıcılık zaten bitip tükenmiş Sevr Antlaşması’yla vatanı parçalanma noktasına getirmişti. Balkan savaşları ertesinde İmparatorluğun Avrupa topraklarını (Bulgaristan-Yunanistan) kaybetmesi Jön Türklük mitini zaten çökertmişti. Turancılığın, bir ortak kültürü vardı ancak vatanı bölünmüşlükten ve düşman çizmesinden kurtaracak nefesi yoktu. İslamcılık, bugün olduğu gibi o yıllarda da “Allahü Ekber” diye tekbir getirip birbirine öldüren Arap ulusçuluğunun perişan harmanı olmuştu. Mandacılık da “biz adam olmayız, bizi İngiltere ile ABD idare etsin diyen” bir çürük teslimiyetçi çizgiydi.
* * *
Böylece geriye Anadolu Türklerinin Türk Ulusçluğu kalıyordu. Türk Ulusçuluğu yeniden doğuşu ve bölünmez kardeşlik yapıştırıcılığının kimliğiydi.
Anadolu Ulusçuluğu, Mustafa Kemal’i çıkarttı ve Türkiye’yi ırkı ne olursa olsun herkese vatan yaptı.
Onun için!
Gazitantepli genç.
Fethiyeli genç.
Keşanlı genç bağırıyor.
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz”
* * *
Anası Babası Kürt bir Anadolu çocuğu olan yazar, şair, tiyatro sanatçısı, rejisör Yılmaz Erdoğan da “Türkleştim” diye herkese uyanması için şunları söylüyor: “Ben Kürt olarak doğdum. Türkleştim. Ama bu benim Kürtlüğümü yok etmedi. Kürt olmam, Türk kimliğimi de yok etmiyor. Kürt olmam Türk olmama mani olmadı. Türklük hepimizin ortak kimliğimizdir. Türkiye’de yaşayan herkes, Türkçe hayat yaşayan herkes Türktür. Bu bir asimilasyon politikası sonucu olsa bile sonuçta başarılı olduğu ortadadır. Artık bu politikayla kavga etmenin anlamı yoktur. Bitti geçti. Benim bununla bir kavgam yok. Kendi büyüklüğünü bilmeli Türkiye…” (8 Aralık Melih Aşık’ın köşesi)

SÖZCÜ

Leave a Reply

Your email address will not be published.