Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 91’inci yıldönümü…
Cumhuriyet bize Büyük Atatürk’ün armağanıdır.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel 1924 doğumlu… 1923’te kurulan Cumhuriyet ile neredeyse yaşıt. Söylediği söz çok önemli:
“Atatürk’ü unutursak, her şeyimizi kaybederiz.” diyor.
Çok gerçekçi bir ifade… Ben de aynı düşüncedeyim. Ancak…
Bugün Türkiye’yi yönetenler, Atatürk’ü unutturmak, onun izlerini silmek için her şeyi yapıyorlar!
Hazin bir durum…
Yanlış yolda olduklarını anladıkları vakit belki de iş işten geçmiş olacak…
Eğer bu gemi batarsa, onlar da boğulup gidecekler ama bu ürpertici sonucu düşünemiyor, bu korkunç tehlikeyi algılayamıyorlar.
Demek ki, zekâ dereceleri o kadar! Allah akıl fikir versin!
* * * *
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk ve İnönü’den sonra, bence, en büyük “Üçüncü Devlet Adamı” olan Süleyman Demirel’in, cumhuriyeti bizlere armağan eden Atatürk için söylediği her söz bir ders niteliğindedir:
“Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e minnet ve şükran borçluyuz. Bu ebedidir ve her gün söylesek yine de fazla bir şey yapmış olmayız.” diyor.
Güzel ve gerçekçi sözler bunlar… Tabii anlayana!
“Her kuşun eti yenmez”
Cumhuriyetimiz 91 yaşında…
Süleyman Demirel 90 yaşında…
Ne mutlu ona ki, köy çocuğuydu, devlet okullarında okudu, 1949 yılında 25 yaşında bir genç iken girdiği devlet hizmetinde Başbakanlığa ve Cumhurbaşkanlığına kadar en üst makamlara yükseldi.
12 yılı aşan bir süre Başbakanlık, 7 yıl Cumhurbaşkanlığı yaptı.
Aktif siyaset hayatında 6 defa gitti, 7 defa geldi, 9’uncu Cumhurbaşkanı oldu.
Demirel bunu:
“Cumhurbaşkanları kuş değildir. Binaenaleyh ve haddizatında her kuşun eti yenmez! Yenmediği için de biz 6 kere gitmişiz, 7 kere gelmişizdir.” diye anlatıyor.
İşadamları, gazeteci ve yazarlar, yerli-yabancı siyaset ve devlet adamları, her yaştan kalabalık bir dinleyici kitlesi onu ayakta alkışlıyor.
* * * *
Isparta İslâmköy’de, Süleyman Demirel’in adını taşıyan “Demokrasi ve Kalkınma Müzesi”nin açılışına ben de davetliydim. Mazeretim nedeniyle gidemedim.
Müzenin açılışını ve havasını, orada konuşulanları, başta gazeteci arkadaşım Hulusi Turgut olmak üzere, diğer meslektaşlarımdan dinledim.
Demirel Müzesi, Cumhuriyet’imizin 50 yılının görsel ve belgesel özetini sergiliyor.
Müzenin fikir babası olan kardeşi Şevket Demirel:
“Bu müze, demokrasi ile kalkınmanın nikâhlı olduğunu ortaya koyuyor. Demokrasi olmadan kalkınma da olmaz! Bu nedenle adını ‘Demirel-Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’ koyduk.” diyor.
* * * *
Bu sözler (yargı ve medya dahil) her alandaki ağır baskılarla ve çıkardığı antidemokratik yasalarla, demokrasiyi, fikir ve düşünce özgürlüğünü yok etmeye çalışan bugünkü iktidarın kulağına küpe olur mu, bilemiyorum.
“Karamsar olmayalım!”
Demirel’in doğduğu Isparta-İslâmköy’de açılan “Demirel – Demokrasi ve Kalkınma Müzesi”nde 10 bin klasör, 6 milyon belge ve gazete kupürü, 6 bin kasetlik ses ve görüntü var.
Demirel, çocukluk yıllarından başlayıp, 1949 yılında devlet hizmetine girdiği günden bu yana her şeyi saklamış, biriktirmiş.
Kırık kalemlerden tutun, okuduğu kitaplara, lehinde veya aleyhinde olan karikatürlere, kravatlara, şapkalara kadar, eşyaları, fotoğrafları, her şeyi muhafaza etmiş, hepsini özenle saklamış…
Demirel müzesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin de tarihi var…
Atatürk’e, demokrasiye, askeri darbe dönemlerine atıfta bulunan Demirel, ülkenin 50 yılında yaşanan her olaya yakından tanık olduğunu belirterek şöyle diyor:
* * * *
“Yaptığımız her işte Türkiye birliğinin ve beraberliğinin zedelenmemesine, demokrasinin zedelenmemesine dikkat ettik. Hep beraber geleceğin iyi günlerine katkıda bulunalım. Türkiye’nin elbet sıkıntıları vardır. Her dönemde de vardır. Ama Türkiye’nin önü parlaktır. Hiçbir şekilde kötümserliğe, karamsarlığa kapılmayalım. Ülkemizin geleceği için aydınlık yollarda yürümeye devam edelim.”
Günün Sözü
“Ülkemizde kanunlar örümcek ağına benzer. Büyükler deler geçer, küçükler yakalanır!”
SÖZCÜ