Kaderin ve siyasetin cilvesi işte…
Kamuoyunda birçok kişi onu “Tak-Şak Paşa” diye tanıyordu.
Tansu Çiller’in başbakanlık yaptığı 1990’lı yıllarda bir gün “Tansu hanım tak diye emrediyor, biz şak diye yapıyoruz!” demişti.
Bu söz üzerine yapıştı kaldı ve adı “Tak-Şak Paşa”ya çıktı.
Oysa, şaka bile olsa bu yanlış bir değerlendirmeydi…
* * * *
Önceki gün 88 yaşında ölen 21’inci Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Doğan Güreş, aydın bir asker, değerli bir komutandı.
Doğan Paşa, PKK terör örgütüyle mücadelede büyük başarılar elde etmiş, teröristleri dize getirmişti.
Ağır darbeler yiyen, şehirde ve kırsalda, alan hâkimiyetini kaybeden PKK, Doğan Güreş’i, kahvesine zehir koydurup öldürtmeye kalkışmıştı.
Fincandaki kahvenin kokusundan şüphelenen Doğan Paşa, onu inceletince içine zehir koyulduğu ortaya çıkmıştı…
Suikastı, karargâhta asker olarak görev yapan PKK militanı iki erin düzenlediği ve olaydan sonra kaçtıkları anlaşıldı.
Paşa, dikkati sayesinde bu zehirli suikasttan kurtulmuştu.
* * * *
Doğan Güreş 1993 yılında, PKK’ya malzeme taşıdığı tespit edilen ABD helikopterleri için de “Vur emri” vermiş, Amerikan helikopterleri bir daha böyle bir densizliğe teşebbüs edememişti…
Bu yüzden Amerikalılar, Orgeneral Doğan Güreş’i sevmezlerdi.
1994’te emekli olduktan sonra bir süre DYP milletvekili olarak görev yapan Doğan Paşa inançlı, yürekli, ileri görüşlü, vatanperver bir komutandı.
Nur içinde yatsın.
Silah hastalığı!
Ülkemizde ölüm ve yaralanma olaylarının hızla artmasının bir nedeni de insanlarımızın hastalık derecesine varan silah merakı…
Siniri bozuk bir toplumda binlerce kişi silah taşırsa ne olur?
Ne olduğunu her gün gazete haberlerinde görüyoruz.
Türkiye Psikiyatri Derneği’nin açıklamasına göre, Türkiye’de ortalama her 65 kişiden biri, belinde tabancayla dolaşıyor ya da evinde silah bulunduruyor.
Halen ülkemizde 2,5 milyondan fazla insanın üzerinde ruhsatlı tabanca var. Ruhsatsız olarak taşınan silahlarla bu rakam en az üç misline çıkıyor.
Yani 7,5 milyon insanımız her an silahlı!
* * * *
Ülkemizde ateşli silahlara bağlı suç oranı hızla artıyor.
Bu durum insanlarımız için büyük bir tehlike oluşturmakta…
Yaklaşık her yıl 3 bin kişi silahlardan çıkan kurşunlarla ölüyor, 12 bin kişi de yaralanıyor!
Aile içi şiddet ve eş öldürmeyle sonuçlanan olayların yaklaşık yüzde 40’ında silah kullanılıyor. Bir evde ateşli silah bulunması ölüm riskini 12 kat artırıyor.
* * * *
Türkiye Psikiyatri Derneği, sinir sistemi bozuk ya da ruhsal sorunları olan kişilerin silah taşımalarının veya bulundurmalarının son derece riskli olduğunu belirterek “Güvenlik elemanları dışında hiçbir birey silahlı olmamalıdır.” diyor.
Basit bir yumruklaşmayla bitecek kavgalar bile, işin içine tabanca-tüfek girince ölümlerle sonuçlanıyor!
Silahtan uzak durmak lâzım!
Tebessüm
Propaganda sanatı!
Günümüz Türkiye’sinde, siyasilerin palavralarını dinledikçe, Almanya’nın Hitler dönemindeki Propaganda Bakanı Göbbels aklıma geliyor.
Hitler’in en yakın çalışma arkadaşlarından olan Göbbels, bir gün Almanya’nın bütün valilerini toplar ve onlara propaganda sanatı hakkında ders verir:
“Mesela şöyle yaparsınız… Karşınızda bir sürü insan var, hemen gider, pencereyi açarsınız ve ne görürseniz onu işaret edersiniz: Şu otomobili görüyor musunuz? Gelecek yıl bunu on katına, yüz katına çıkartacağız, dersiniz.”
Bu dersi alan valilerden birinin, vilayete gidince ilk işi, şehrin önde gelen insanlarını odasına toplamak olur.
Onlara, Almanya’nın ne kadar hızla geliştiğini anlattıktan sonra, birdenbire pencereye yürür ve perdeyi şiddetle açar. Bakar, karşısında bir mezarlıktan başka bir şey görünmüyor. Hiç istifini bozmaz ve sesini yükselterek:
“Şu mezarlığı görüyor musunuz?” der “Gelecek yıl biz onu on katına, bir dahaki yıl da yüz katına çıkaracağız!”
…Ve alkışlar arasında sözlerini bitirir!
Kıssadan hisse…
Günün Sözü
Kötülüğün zafer kazanmasının sebebi, iyi insanların hiçbir şey yapmamasıdır!
SÖZCÜ