Saygı Öztürk: Ba­kın, o ölüm­le­rin ar­ka­sın­dan ne skan­dal­lar çık­tı

Saygı ÖZTÜRK-1Başbakan bir “paralel yapı” tutturmuş gidiyor. Sanki miting meydanlarının konusuymuş gibi varsa Fethullah Gülen, yoksa Fethullah Gülen. Düne kadar kol kola olduğu, birlikte yürüdüğü “Okyanus Ötesindeki Vaiz”in arkasından bu kadar konuşmasının dinen “caiz olup olmadığını” AKP’nin kuruluşu gibi çalışan Diyanet İşleri Başkanlığı’na sorsa hiç de fena olmaz… Arsalardan, gemilerden, tankerlerden, milyarlarca liralardan söz etmiyor, miting meydanlarında evladını kaybetmiş anaları yuhalattırıyor…
Hükümetin ihmali, cezalandırmaları sonucu insanlar öldürülüyor. Ama Başbakan bu konulara hiç girmiyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Kars Bölge Müdürlüğü’nde müdür Mehmet Tolon, Osman Ay, Abdulnaci Çolak, Ahmet Onur Banker, Ramazan Haydar, Saffet Karaçay, TÜİK çalışanı Veysi Erim tarafından öldürüldü. Erim de intihar etti.
İşte bu olayın arkasını araştırdığımızda müthiş ihmaller, skandallar ortaya çıktı. Bu ülkede mahkeme kararıyla görevine dönen müdürlerin adeta öldürülmesine seyirci kalındığını, korumaların nasıl çekildiğine tanık olduk. Durun en iyisi bunu baştan anlatayım.
Valilik koruma polisini çekiyor
Katliamı gerçekleştiren Veysi Erim, idareye sorun yaratıyor. İşe düzensiz gelip gidiyor. Bu yüzden kendisine müfettiş raporlarına dayanarak idari cezalar veriliyor. Üç ay önce Veysi Erim, yakın akrabalarını daireye getirerek, Kars Bölge Müdürü’nü tehdit ediyorlar. Bununla yetinilmiyor, sıkça “müdürü öldüreceğini” söylüyor.
Bölge Müdürü Mehmet Tolon, can güvenliğinin olmadığını gerekçe gösterip Kars Valiliği’ne başvuruyor. Valilik, TÜİK’te bir olay yaşanmaması için bir polisi koruma olarak görevlendiriyor. Ancak, olaydan birkaç gün önce koruma kaldırılır. Korumanın neden kaldırıldığı valilik tarafından bugüne kadar açıklanmadı. Ancak edindiğim bilgiyi aktarayım, Veysi Erim, o günlerde yine raporlu. Memleketine gittiği sanılıp polis çekiliyor. Oysa, Erim memleketine gitmiyor, katliam planı yapıyormuş…
Böyle bir olayın yaşanacağı biliniyordu
Veysi Erim, Kars’tan memleketi olan Diyarbakır’a tayin istiyor. 8 Ekim 2013 tarihinde Cumhuriyet Savcılığı’na verdiği dilekçede, etnik kökeninden dolayı kendisine ayrımcılık yapıldığını öne sürüyor ve Bölge Müdürü hakkında şikayetçi oluyor. Olay inceleniyor, ancak bu iddiaların gerçek olmadığı, iftira niteliği taşıdığı anlaşılıyor. Bu kez, Mehmet Tolon, kendisini ölümle tehdit ettiği Veysi Erim hakkında 29 Ocak 2014 tarihinde Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuyor.
Mehmet Tolon’un şikayet dilekçesini inceleyen Kars Cumhuriyet Başsavcılığı, Veysi Erim hakkında dava açılmak üzere 2014/101 sayılı dosyayı Kars 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderiyor. Kars Bölge Müdürü Mehmet Tolon, TÜİK Başkanlığı’nı defalarca telefonla arıyor, Veysi Erim’in tayin isteğinin yerine getirilmesini istiyor. Kendisinin ölümle tehdit edildiğini, Cumhuriyet Savcılığı’na başvurduğunu, birlikte çalışma ortamının kalmadığını anlatıyor.
Ancak sizin bu sözlerinizi dinleyen kim?
Bu işler sözlü anlatımlarla sonuç getirmiyor. Bu kez 24 Ocak 2014 tarihinde Veysi Erim’in tayininin yapılması için TÜİK Başkanlığı’na yazılı olarak başvuruyor. Söz konusu yazı 27 Ocak 2014 tarihinde TÜİK Başkanlığı’nın kayıtlarına giriyor. Buna rağmen TÜİK Başkanı Birol Aydemir herhangi bir işlem yapmıyor.
Müfettiş raporu da dikkate alınmadı
TÜİK Başkanlığı, kurumun görevlendirdiği müfettişlerin Veysi Erim’le ilgili raporunu da ciddiye almadı. Oysa raporda “şahsın kusurlu olduğu ve çalışma barışını bozduğu, bu nedenle tayin talebinin yerine getirilmesi” gerektiği belirtiliyor, işlediği suçlardan dolayı da disiplin cezası isteniyordu.
Kars Bölge Müdürü Mehmet Tolon, daha önce Eskişehir Bölge Müdürü idi. Eskişehir Bölge Müdürlüğü’nün kapatılmasının ardından merkeze çekildi. Mehmet Tolon, açtığı dava sonrası Kars Bölge Müdürlüğü’ne atanmıştı. Mahkeme kararıyla göreve dönenlere iyi gözle bakılmıyor. O yüzden istekleri de hep göz ardı ediliyor.
Yaşananları, Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş’a sordum. “Daha vahim olaylar var” dedi ve şunları söyledi: “TÜİK Başkanı Birol Aydemir’in sorumsuz davranışı ile Kars Valiliği’nin ihmali birleşince bu elim hadise gerçekleşti. Böylece, son 11 yılda iyice siyasallaştırılan devlet yönetim anlayışının acı bir faturası olarak, 7 kamu görevlisi hayatını kaybetti. Olayın basit bir adli vaka gibi gösterilmeye çalışılması ise ibret verici. Bu olay, sıradan bir olay değildir. Bir kaza değildir. Devlet yönetiminin ihmalleri sonucunda, 7 insan hayatını kaybetmiştir. Dava açacak olan yakınlarına da sendika olarak her türlü hukuki desteğe hazırız.”
Ne mi oldu? Kars’ta bir memur, 6 kişiyi öldürüp intihar etmiş… Ne kolay bunu söylemek. Peki onların hesabı sorulmayacak mı?

SÖZCÜ

Leave a Reply

Your email address will not be published.