SÖZCÜ’nüz, bugünden itibaren Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, İsviçre, Avusturya, Danimarka’da… Yakın bir gelecekte başka ülkelerde de olacağız. Nerede Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı varsa oraya ulaşmak hedefimizdir. Türkiye’den yurtdışında bulunan okuyucularımıza vereceğimiz tek iyi haber gazetemizin kendilerine ulaşmasıdır. Onun dışında ülkede olup bitenlere baktığınız zaman yolsuzluk rüzgarları esiyor.
Asıl gündemi ne kadar değiştirmeye çalışsalar da bakanlar, başbakan ve bakanların oğullarıyla ilgili yolsuzluk, rüşvet, kara parayı, gaz fişekleriyle öldürülen çocukları, gençleri bu ülkenin insanlarına unutturamayacaklar.
Cüzdanı çalınan susuyor…
Hırsızlar miting meydanlarını sever. Alabildiğine cüzdan yürütür. Bir siyasi partinin mitinginde gerçekten parmaklarını ustaca cüzdana uzatanlar çıkıyor. Cüzdanı yürütüyor. Ama orada cüzdanı çalınan kişi “hırsız var” diye bağıramıyor. Çünkü, cüzdanı çalınan kişi bağırdığı zaman üstüne üstlük bir de “Sen nasıl ‘hırsız var’ diye bağırırsın” deyip dayak yiyeceğini biliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nda yüzlerce bürokrat yine işsiz bırakıldı. 100 bine yakın okul müdürü, başyardımcısı ve müdür yardımcısı görevden alınıyor. Çünkü yerlerine Başbakan’ın oğlu Bilal Erdoğan‘ın yöneticilerinden olduğu TÜRGEV’in, Ensar Vakfı’nın, İlim Yayma Cemiyeti’nin, İmam Hatip Mezunları Derneği’nin, AKP’ye yakınlığı ile bilinen Eğitim Bir-Sen’in istediği kişilerle bu kadrolar doldurulacak. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, TÜRGEV’in eğitimde “paralel bir yapı” oluşturma çabası içinde olduğuna dikkat çekiyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nda, bakan adeta “sembolik” kalmış. Bakan rahatsız ama partisine zarar vermemek için istifa da edemiyor. Bir bakanın, kendi bakanlığında “yok” sayılmasına Nabi Avcı daha ne kadar dayanabilecek? Hemen her gün “istifa etti”, “istifa ediyor” sözlerini duyuyoruz.
O yapının sorumlusu kim?
Yolsuzluk, hırsızlık, kara para ülke gündemine oturunca, devlet içindeki “Paralel yapı”yı hatırladılar. Devlette cemaatçi kadrolaşmanın yolunu açanların, onlar ne istedilerse hep yerine getirenlerin “paralel yapı”dan şikayete hakkı olamaz. Çünkü bu ülkenin vatandaşları devletini bilir, hükümetini bilir. Paralel yapı bir takım olayların içine giriyorsa bunun sorumlusunun da hükümet olduğunu unutmayalım.
Ülkede “Balyoz”, “Ergenekon”, “Askeri casusluk” diye yüzlerce asker, siyasetçi, bilim adamı, gazeteci tutuklandığında, o yapıyı alkışlayanlar, “yargıda aklansınlar gelsinler” diyenler başkaları mıydı? Sıra sizlere, sizin çocuklarınıza geldi. Hadi bakalım “aklansınlar da gelsinler.”
Haksız, hukuksuz bir biçimde tutuklanan, suçunun ne olduğunu bile anlayamayan o insanların hak ve hukuklarını korumak isteyenlere “darbeci”, “Ergenekoncu” yaftalarını kimler yapıştırıyordu?
21 Mart sonrası yeni hamle
Güneydoğu’da yıllarca görev yapmış, gelişmeleri yakından izleyen sivil ve askerler alabildiğine kaygılı… PKK’nın, 21 Mart Nevruz Bayramı’ndan güç alıp yeni bir hamle hazırlığı içinde olduğunu, PKK ile ilişkili siyasi partinin, yerel seçimlerden sonra “özerklik inşaası”na başlayacağını biliyorlar. Güneydoğu’da askeri kışlasından çıkamaz hale getirdiler. Silahlı teröristler dolaşıyor, durum valilere bildiriliyor, valiler askere operasyon izni vermiyor. Yol kontrollerini teröristler yapıyor. Halk, teröristlerin insafına terk edilmiş durumda…
Ülke bir taraftan Türk-Kürt, bir taraftan Sünni-Alevi diye bölünüyor. Bu durumun ülkeyi iç savaşa bile götüreceği kuşkusunu duyanlar az değil. Gerilimi düşürmesi gerekenlerin, Berkinler ölmüş hiç umurunda değil. Endişe duyanların, merkez sağda bir parti kurulması çalışmalarını da yürüttüğünü ekleyelim.
Gaziantep’te hesap sorabilmek için
Yandaş basının belediye başkan adaylarına desteği de farklı oluyor. AKP’nin Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Adayı eski Bakan Fatma Şahin de büyük destek verilenlerden… Şahin‘e verilen desteğin çok azı bile CHP Büyükşehir Adayı Akif Ekici‘ye verilmiş olsa, en azından şu projelerinden haberdar olacak, Gaziantepliler’e de şunları duyuracaklardı:
“Her ay halka hesap vereceğiz. Belediyenin o ayki gelirlerini, giderlerini, hesaplarını halka duyuracağız. Gaziantepli’ye su pahalı veriliyor. Söz veriyorum su fiyatlarını yüzde 25 ucuzlatacağım. 30 bin yoksul aileye vereceğimiz ‘gazikart’a her ay 200 lira yükleyeceğiz. Bunlara 10 tona kadar suyu, şehir içi ulaşımı parasız yapacağız. Üniversite öğrencisine yurt, 30 bin konutluk uydukenti yapacağız. Kimseden talimat almadan, kimsenin emrine girmeden belediyeyi mahalle ve bölge komiteleriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla yöneteceğiz. Rant için değil, halk için belediyecilik sözü veriyorum.”
CHP’li belediye başkanı gelirini giderini halka duyurup “bizden hesap sorun” diyecek. Bunu bir AKP’li belediye başkan adayından duymadık. Akif Ekici’nin söyleyeceklerini bir dinleyin ve kararınızı verin…
SÖZCÜ