Gün geçmiyor ki Başbakan ve oğlu arasında yapıldığı öne sürülen avrolu-dolarlı, Türk liralı konuşmalar internete düşmesin… İnternete getirilen sansür bile bunları önlemeye yetmiyor. “Yargı bağımsızlığı” diye insanlar çırpınırken, Başbakan yargı bağımsızlığını tamamen ortadan kaldıran, her şeyi Adalet Bakanı’na, dolayısıyla kendisine bağlayan kanunu çıkartıyor, Cumhurbaşkanı da, bunun bazı maddelerinin Anayasa’ya aykırı olduğunu bile bile onaylıyor.
Ülkede başbakan, bakan çocuklarının ne iş yaptığını pek bilen yok ama onların milyarlarla ifade edilen gelire sahip oldukları babalarıyla yaptıkları telefon konuşmalarından, bazı soruşturma bulgularından anlaşılıyor.
AKP, önce o yasayı kaldırdı
Nereden buldun diye sorulamaz. Çünkü, AKP’nin seçimi kazanmasından sonra ilk çıkardığı “Nereden Buldun Yasası”nı kaldırmak oldu. 9 Ocak 2003 tarihine kadar, kamu görevlisi olmayanların mal varlıklarındaki aşırı artış saptanırsa, “Bu parayı nereden, hangi yollarla elde ettin?” diye soruluyordu. Benzer uygulama, hemen tüm Batı ülkelerinde var. Bu yasayı AKP ortadan kaldırdığı için avrolu, dolarlı, Türk liralı inanılmaz para sahiplerine “Tamam anladık ama sen bu parayı nereden kazandın?” diye sorulamıyor.
Bakıyorsunuz, AKP iktidarından önce tezgahtarlık yapan bir kişi birden bire beş yıldızlı 5 otelin sahibi oluyor. “Beş parasız” diye bilinen ya da küçük bir işletme sahibi, özelleştirmelerde milyonlarca liralık tesislerin sahibi oluyor. Kimse de onlara “Kardeşim sen bu parayı nereden aldın, nereden buldun, geçmişte bunların vergisini niçin ödemedin?” diye soramıyor.
O oğullara da sorulamıyor
Başbakan’ın büyük oğlu Burak bir anda gemi sahibi oldu... Başbakan’ın diğer oğlu Bilal
Erdoğan’a ait olduğu öne sürülen ses kayıtlarında ise öyle-böyle değil milyarlarca liradan, avrodan, dolardan söz ediliyor.
İşte, AKP “Nereden Buldun Yasası”nı kaldırmamış olsaydı, Başbakan’ın oğluna da, bakanların çocuklarına da gerektiği zaman “Nereden Buldun” diye sorulabilecekti. Aslında yine sorulabilir ama bunun nasıl sorulduğu da önemli… Sorulması durumunda onlarda, avro, dolar, Türk Lirası’nın kaynağını açıklayacak ya da kendilerine göre bir şeyler söyleyecektir. Şimdi bunların hiçbiri sorulamıyor, sorulamaz. Böyle bir durum yalnız siyasetçi ya da onların çocuklarına özgü değil, memur olmayan herkes için geçerli.
Bakan çocuklarına, birden zengin olanlara “Nereden buldun?” diye sorulamıyor ama tüm memurlardan sonu sıfır ve beşle biten yıllarda “mal beyanında bulunmaları” isteniyor. Bu kişilerin mal varlıklarında kazançlarıyla orantılı olmayan önemli bir artış olduğu gündeme getirilirse, onlara “Nereden buldun?” sorusu yöneltiliyor.
Öğretmen, hemşire, nüfus memuru, polis memuru, asker kısaca tüm kamu görevlileri mal beyanında bulunuyor, kendilerine her zaman “Nereden buldun?” diye sorulabiliyor ama kamu görevlisi olmayanların varlıklarında çok ama çok büyük artış olduğunu bilseniz bile onlara asla “Nereden buldun?” diye hiçbir makam soramıyor. Telefon konuşmalarında geçen avrolu-dolarlı- Türk liralı konuşmalar için bol bol yorum, bu sözlerin anlamının ne olduğuna ilişkin değerlendirmeler yapılıyor ama sadece o kadar…
Kendilerini güvende görüyorlar
Daha ilk günden itibaren “Nereden buldun”u kaldırarak, AKP döneminde inanılmaz ölçüde servet sahibi olanlar yasal korumaya alınmış. Bu ülke yönetiminde söz sahibi olanların topluma her zaman hesap vermesi, nereden bulduğunu da açıklaması gerekir.
Bu ülkede 3628 Sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu var. Kanuna uygun beyanname verilmesi halinde eş ve reşit olan çocuklarının da mal varlığının yer alması, artış halinde bunların da belirtilmesi gerekiyor. Hatta bir soruşturma açılması durumunda “ikinci dereceye kadar kan ve sıhri hısımları ile gelinleri ve damatlarının da mal varlığının” araştırılması öngörülüyor. İşte bunlar bilindiği için paraların “mutemet kişilere” verilmesi yoluna gidildiği konusunda da genel bir kanı var.
CHP’den suç duyurusu geliyor
Artık bazı siyasetçilerin servetleriyle ilgili kamuoyunun genel bir kanaati var. Zenginlikleri almış başını gidiyor. Peki, bunlar için hiçbir şey yapılmayacak mı? CHP’nin hukukçu milletvekilleri bu konuda çalıştı ve konuyu Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’ na da götürdü.
Bir suç duyurusunda bulunulması halinde bunun artıları ve eksileri ele alındı. Çünkü soruşturma derinleştirilmeden bir cumhuriyet savcısının kısa sürede “kovuşturmaya yer olmadığına” ilişkin karar verip, bunun AKP tarafından siyasi malzeme olarak kullanılmasından da endişe ediliyor. Tüm bunlara rağmen, CHP Milletvekili Atilla Kart‘ın, bugün Başbakan’ın ve bazı bakanların mal varlıklarında büyük artış olduğunu öne sürüp Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunacağını öğrendim.
Dur bakalım ne olacak… Bekleyelim, görelim…
SÖZCÜ