Tarih: 19 Ağustos 2011
Başbakan Erdoğan, eşi Emine Hanım ve Ajda Pekkan, Sertab Erener, Muazzez Ersoy, Nihat Doğan gibi isimlerin bulunduğu Türk Hava Yolları’na ait uçak; Somali’nin başkenti Mogadişu Havalimanı’na inerken kanat ucunu vurdu. Uçağa taciz atışı mı yapıldı? Pilotlar, pist üzerindeki köpeğe çarpmamak için kontrolsüz indiklerini söyledi. Ekibin morali bozuldu. Fakat Ajda Pekkan ile Sertab Erener’in mülteci kampındaki aç insanların önünde yaptıkları dans yüzleri güldürdü!
Tarih: 1 Kasım 2011
Türkiye Mogadişu’ya 20 yıl sonra yeniden Büyükelçilik açtı.
Tarih: 6 Mart 2012
THY Mogadişu’ya seferler düzenlemeye başladı.
Tarih: 15 Nisan 2012
Mogadişu Havalimanı’ndan aldığı yardımı taşıyan iki araçlık Türk konvoyuna ateş açıldı. Somalili şoför öldü; Kızılay görevlisi olduğu söylenen üç Türk yaralandı.
Tarih: 24 Mayıs 2012
Mogadişu’da, Zeynel Yıldız adında İngiltere’den Somali’ye ticaret yapan bir Türk vatandaşı kaldığı otelde iki saldırgan tarafından vurularak öldürüldü. Ne ticareti yaptığı açıklanmadı.
Tarih: 28 Temmuz 2013
Mogadişu’da Türk Büyükelçiliği’ne canlı bomba saldırısı oldu. Çıkan çatışmada dört Türk özel harekat polisinden biri şehit oldu, diğerleri yaralandı.
Tarih: 14 Şubat 2014
Somali’ye yapılan doğrudan nakit yardımı 2013 sonu itibariyle sona erdirildi. Türkiye’nin ne kadar nakit para yardımı yaptığı bilinmiyor. Somali Merkez Bankası Başkanı Abduselam Ömer, yardımın aylık 4,5 milyon dolar civarında olduğunu ve bunun nakit olarak verildiğini açıkladı. Ayda bir kez Türkiye’nin Mogadişu Büyükelçiliği’ne gidiyor ve 4,5 milyon doları kutular içinde teslim alıyordu!
Türkiye Somali’yle neden bu kadar ilgili?
Son olarak bu Müslüman ülkeyle ilgili minicik bilgi vereyim:
“Doğu Afrika Boynuzu” Somali, kıtanın en uzun sahil şeridine sahip. Sadece stratejik konumuyla değil; yeraltında el değmemiş uranyum, demir, bakır, doğalgaz, petrol ve özellikle elmas ve altın madenleri bakımından zengin bir ülke.
Altın-elmas madenlerine, Somali’yi yöneten eli silahlı Müslüman gruplar ile uluslararası büyük şirketler ortak.
Somali, 1988’den beri karışık. ABD Ordusu, BM inisiyatifiyle yardım için 1992’de Somali’ye girdi. Çıktı. Tekrar girdi. Vs.
Şimdi…
Tüm bunları niye yazdım/niye hatırlattım? Türkiye’nin ilgisi niye? Yazayım…
TIR’lardan THY’ye
Cemaat eliyle servis edilen son ses kaydı, Türkiye’nin dış politikasıyla yakından ilgili. Telefon tapesinde THY marifetiyle Nijerya’daki iç savaşa “ölümcül malzemeler” taşındığı ortaya çıktı.
Ses kaydına göre, Başbakan Başdanışmanı Mustafa Varank ile THY Özel Kalem Müdürü Mehmet Karakaş telefonda konuşuyor.
THY Özel Kalem Müdürü Mehmet Karakaş vicdanen rahatsız, Erdoğan’ın danışmanına şöyle diyor: “Onlarca malzeme taşıyorum, Nijerya’ya gidiyor şu anda. Müslümanları mı öldürecek, Hıristiyanları mı öldürecek, vebal altındayım.”
Başdanışman Varank’ın yanıtı, “Bilemiyorum henüz Hakan Bey ile konuşamadım” şeklinde. İddiaya göre kastedilen kişi MİT Müsteşarı Hakan Fidan! Daha önceki telefon sızmalarından öğrendik ki, Başdanışman Varank, Erdoğan-MİT ilişkisinde kilit isim.
Yavaş yavaş sonuca geliyoruz…
Ama önce, THY Özel Kalem Müdürü neden tereddütte ona bakalım:
Somali gibi Nijerya’da da iç savaş var. Sadece Müslüman-Hıristiyan çatışması yok. Somali’de olduğu gibi El Kaideciler ile İran yanlısı gruplar karşı karşıya. İran yanlısı El Kuds örgütü Nijerya’daki Şii yanlısı İslamcı örgütleri organize ediyor.
Diğeri…
Sünni El Kaide uzantısı
Boko Haram!
Somali’nin El Kaide bağlantılı El Şebab adlı radikal dinci örgütü varsa, Nijerya’nın da Boko Haram’ı var!
2002’de kurulan ve “Eğitim Haram” anlamına gelen Boko Haram’ın kökeni de Suudi Vahabiliğe dayanıyor. BM binasının bombalanmasından, köy katliamlarına kadar binlerce kişiyi öldürdü.
Kızılay’da neler oldu
Fransız Haber Ajansı (AFP) geçtiği haberde, THY’nin Boko Haram militanlarıyla çatışmaların sürdüğü Nijerya’da bilinmeyen gruplara silah taşıdığını iddia etti.
Türkiye’nin getirildiği hale bakar mısınız:
Suriye sınırında radikal dincilere silah taşıdığı iddia edilen MİT TIR’ları durduruluyor.
THY, uluslararası medyada terör örgütüne silah desteği vermekle anılıyor.
İç savaşın yaşandığı ülkelere silah gönderen ülkelere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ağır yaptırımları var.
Erdoğan bunları görmezlikten geliyor. Cemaat ise Erdoğan’ı uluslararası mahkeme karşısına çıkarmak için elinden geleni yapıyor.
Bu noktada yine Somali’ye dönmek istiyorum…
Nijerya meselesi telefon kayıtlarıyla ortaya çıktı. Peki Somali’de de aynı durum yaşandı mı? “İnsani yardım” denilen kasaların içinde neler vardı?
İnsan düşünmeden edemiyor; Müslüman bir örgüt Türk Büyükelçiliği’ne neden saldırı yaptı? Türk polisi neden öldürüldü? Öldürülen Türk vatandaşı Mogadişu’da altın ticareti mi yapıyordu?
Ve sıkı durun: Erdoğan’ın Somali gezisinden iki gün önce, 15 Ağustos 2011’de Kızılay Başkanı Tekin Küçükali istifa etti. İstifasının nedeni İslamcı IHH ile karşı karşıya gelmesi miydi? Soru çok…
Amerikan Washington Post gazetesi yazarı Jackson Diehl, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun kendisine, “Neden Türkiye eski Osmanlı topraklarında, Balkanlarda, Ortadoğu, Afrika ve Orta Asya’da yeniden liderlik kurmasın?” dediğini yazdı. (5 Aralık 2010)
Erdoğan ve Davutoğlu, “Osmanlı Milletler Topluluğu kuracağız” hayaliyle Türkiye’yi, Afrika’da hangi karanlık dehlizlere soktu?
Farkında değilsiniz ama yazayım; bizden çok uzakta patlayan bombalar yakın gelecekte burnumuzun dibinde patlayacak!
Siz hâlâ Ajda-Sertab dansını mı seyrediyorsunuz?
Kurtlarla dans ettiğimizin farkında değil misiniz?..
SÖZCÜ