Önceki akşam bizim ev, Birleşmiş Milletler gibiydi; yabancı konuklarım vardı. İtalyan, Alman, Fransız ortak yapımı bir belgesel hazırlıyorlardı:
“Papa’yı Vurmak!”
Fransız ARTE, Alman ZDF, İtalyan RAI televizyon kanallarında gösterilecekti.
Sitemli konuştum. Çünkü…
II. Jean Paul suikastıyla ilgili yapılan tüm haberler-belgeseller geliyor salt bir konuda kitleniyor: “Türk Bozkurtlar!”
Avrupalılar, “Türk Bozkurtlar” hikayesini çok seviyor.
Sonuç’a/tetikçiye kitleniyorlar.
Evet… Papa’yı Mehmet Ali Ağca vurdu.
Ama… Papa suikastinde tek mesele tetikçi Ağca mı?
Dedim ki:
Gelin meseleyi en başından alalım; Papa I. Johannes neden Vatikan’da 33 gün yaşayabildi? Ancak, 26 Ağustos 1978 ile 28 Eylül 1978 tarihleri arasında görev yapabildi. Kalp krizinden öldüğü açıklandı! Nedense otopsi yapılmadı. Özel doktoru Prof. Giovanni Rama’nın cesedi görmesine izin verilmedi!
Biliniyor ki, Venedik Patriği idi. Papa VI. Paulus öldükten sonra kurulan kapalı papa seçimi toplantısında; muhafazakar kardinallerle, yenilikçi kardinaller arasında çıkan anlaşmazlık dolayısıyla -favori olmamasına rağmen- her iki taraf tarafından da kabul edilen papa adayı olarak seçildi.
Peki 33 günde ne oldu?
Meselenin öncesi var; Venedik Kardinali olduğunda İtalyan Mason Locası P2 (Propaganda Due) ile sürtüşmesi vardı;“Papazlar Bankası” olarak bilinen Venedik’teki “Banco Cattiloca del Veneto”nun satılmasına tepki göstermişti. Vatikan’ın mali müşavirleri bankayı, P2’nin bankası olan “Banco Ambrosiano”ya 5 milyon dolar rüşvet karşılığı satmıştı.
Papa I. Johannes’in papa olması başta P2 olmak üzere kimi çevrelerde şoke etkisi yaptı. Korktukları gibi Papa I. Johannes, göreve başlar başlamaz, hemen Vatikan’daki karanlık işlerin peşine düştü. Örneğin, Vatikan Bankası’nın başkanı Başpiskopos Paul Casimur Mercinkus’un ilişkilerini araştırınca Vatikan’ın neredeyse tüm kardinal ve piskoposlarının bu işe battığını gördü. Vatikan mali danışmanı Michele Sindona kara para aklama uzmanıydı; Latin Amerika diktatörleriyle CIA’nın Avrupa’daki keşişme noktasıydı.
Sonuç?.. 33 gün sonra gelen talihsiz kalp krizi?!
Dedim ki, “madem ‘Papa’yı Vurmak’ belgeselini yapıyorsunuz buradan başlayın…”
CIA yalanı
Papa II. Jean, 16 Ekim 1978’de göreve geldi.
Tarih: 13 Mayıs 1981
Mehmet Ali Ağca, Vatikan San Pietro Meydanı’nda Papa II. Jean’a iki el ateş etti.
Papa yaralandı; Ağca yakalandı.
CIA, suikastı KGB’nin yaptırdığı dezenformasyonuna başladı! Bunların başında 1968-73 yılları arasında Ankara’da görev yapan Duane Claridge vardı; ve ne tesadüf Papa’ya suikast olduğunda Roma’da görevliydi! Bir diğer CIA görevlisi, yine Ankara’da görev yapan Paul Henze idi!
Dayanakları Papa’nın Polonyalı olmasıydı! Güya, Polonya’da Lech Walessa önderliğinde işçiler sosyalist yönetime karşı muhalefete başlamıştı ve papa en büyük destekçileriydi!
Tüm papaların anti-komünist olduğu ve bu nedenle Hitler’i bile destekledikleri biliniyor. Bir başka papa olsa Polonya’daki muhalefeti desteklemeyecek miydi?
Ayrıca, “Türk Bozkurtlar” ile KGB ilişkisini kim, nasıl kurmuştu? Buna yanıt yoktu.
Diğer yanda…
Türk tetikçilerinin CIA ile ilişkisi çok berraktı.
“Ruzi Nazar’ı araştırsanıza” dedim belgeselcilere! Kızıl Ordu saflarında savaşırken esir düşüp nasıl anti-komünist olup CIA’da çalışmaya başladığını; ABD’de hangi Türk subaylarıyla görüştüğünü; Türkiye’de görev yaparken Türk milliyetçiliğinin esasını nasıl değiştirip meseleyi sadece anti-komünizme indirgediğini anlattım.
Mehmet Ali Ağca gibi Türk tetikçilerin etkilendiği Hergün gazetesini kimlerin çıkardığını, yayın politikalarını kimlerin belirlediğini, papa aleyhinde neler yazıldığını söyledim.
Belgeselin prodüktörü Alman’dı; belgeselin rejisörü Alman’dı. “Papa aleyhine haber yapan Hergün gazetesi ile Alman istihbaratının ilişkisini niye hiç araştırmıyorsunuz” diye sordum.
Ağca’nın Papa suikastindeki görevini biliyoruz; peki ya, Alman istihbaratı/BND’nin elemanları Dr. Hans E. Kannapin ya da Fritz Michel’in rolü neydi?
Varsa yoksa “Türk Bozkurtlar”..!
Nam-ı diğer “Kuklacı”
Gelin Türkiye’ye, bin kez “Türk Bozkurtlar” belgeseli yapın.
Bu tek olgu papa suikastini aydınlatabilir mi?
Vatikan‘ın karanlık ilişkileri bilinmeden, perde arkasındaki “kukla oynatıcıları” ortaya çıkarılabilir mi?
P2 Mason Locası kurucusu ve başkanı Kont Licio Gelli bilinmeden bu suikast anlaşılabilir mi? Locadaki takma ismi “kuklacı” idi. Faşist Mussolini taraftarıydı; Franco’nun yanında İspanya’da Cumhuriyetçilere karşı savaştı. Hitler’in adamı Herming Görig‘in güvenini kazandı. Sonunda CIA için çalışmaya başladı. 1970’lerde İtalya’da merkez sağcılar ile komünistlerin hükümet kurmasını CIA’dan aldığı paralarla -terörü artırarak- önlediği açığa çıktı. Tetikçi olarak kullandığı Francesco Pazienza ile Stephano Delle Chiane’nin Abdullah Çatlı ve ekibiyle ilişkisi olduğu da bilinmekte.
Gelli, “gerilim stratejisi” uzmanıydı…
Tarih: 17 Mart 1981.
Polisler Gelli’nin villasını bastı; devleti ele geçirmeyi planlayan 962 kişilik P2 listesi bulundu. Ve fakat… Ağca’nın 13 Mayıs’ta sıktığı kurşunlarla İtalya’da gündem bir anda değişiverdi!
Uzatmayayım… Meraklı olanlar Doğan Yurdakul ile birlikte yazdığımız “Reis; Gladio’nun Türk Tetikçisi” kitabımızı okuyabilir…
Belgeselci konuklara sonuç olarak dedim ki:
Buzdağının görünen kısmını “görmek” kolaydır; önemli olan suyun altındaki “derin” bölümüdür!..
Kandırılmış, kullanılmış ve işleri bitince bir köşeye fırlatıp atılmış zavallıları değil, asıl “kukla oynatıcılarının” belgeselini yapmak gerek…
SÖZCÜ