YAZARLAR-AKP’nin kendisini yeniden aday göstermemesine kızan Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı açmış ağzını yummuş gözünü.
“AKP Rize Milletvekili Nusret Bayraktar’ın Beyoğlu Belediye Başkanı olduğu dönemde yardımcısıydım. O dönemde belediye adına kanunsuz ve riskli işler yaptım” demiş.
Kanunsuz ve riskli işlerine örnek gösterirken de kurul kararı olmadan tarihi bir binayı yıktığını söylemiş.
Öfke seli içinde konuşurken, AKP’nin belediyecilik anlayışını “kanunsuzluk ve rantçılık” olarak özetlemiş!
* * * * *
İşine gelmediğinde kanunlara uymamak ve rantçılık, AKP’nin yönetim anlayışı haline gelmiş durumda.
Örneğin bir okurum şunları yazmış.
“İstanbul’un Kadıköy yakasında “Kentsel Dönüşüm Yasası’ndan yararlanan bazı uyanık müteahhitler, gözlerine yaşlı insanların yaşadığı, ana cadde üzerindeki değerli mülkleri kestiriyorlar. İlk adım olarak apartmandan bir daire satın alıyorlar. Sonra da başlıyorlar tehdide: “Benimle anlaşın, yoksa çürük raporu alıp, binayı yıkarım!”
Emekli ve yaşlı insanlar ne yapsın? Çaresizlikten rantçı müteahhit ne derse kabul ediyorlar. Beddua ede ede kuş yuvası kadar küçük dairelere razı oluyorlar. Müteahhit de kendine ayırdığı dükkanları 3 milyon liradan başlayan rakamlarla satarak köşeyi dönüyor.
Bu nedenle kentsel dönüşüm’e artık “rantsal götürüşüm” deniyor!
* * * * *
Rantsal götürüşümün diğer ayağında ise “çantacılar” devreye giriyor.
“Çantacı” denilen tipler, rant getirecek semtleri dolaşıyorlar!
Bu semtleri kolaçan eden “çantacılar”, örneğin 20 daireli bir apartmanı gözlerine kestiriyorlar.
Daha sonra binadaki bir daire sahibini ikna edip, “bu yapıda afet riski vardır” şeklinde rapor alıyorlar. Bir hanenin elindeki “afet riski raporu”, diğer 19 daireyi de bağlıyor. Onların yaptıracağı“binamız dayanıklıdır, afet riski de bulunmamaktadır” doğrultusundaki tespitler geçerli olmuyor! Zira yasa itiraz hakkı tanımıyor! Tanısa bile itiraz için yığınla bürokratik engeli aşmak, deyim yerindeyse imkansızı mümkün kılmak gerekiyor.
Rapor alındı mı, alındı!
“Çantacılar”, hemen inşaat firmalarını dolaşmaya başlıyorlar.
“Elimizde şöyle bir rapor var, buradan şu kadar rant sağlayabiliriz, parasını ver, raporu al!” diyorlar.
İnşaatçı da parasını verip, raporu alıyor, belediyenin yolunu tutuyor!
Diyelim ki belediye yıkmadı, o zaman valiliğe başvuruyor. Koskoca bina, 60 gün içinde valilik emriyle çatır çatır yıktırılıyor!
İstanbul’daki 3 milyon yapının yaklaşık 1.5 milyonu, şimdi “çantacı”ların hedefinde!
Bunlar da nedense hep ana caddeler üzerinde!
Yani bina değerliyse yıkımdan kurtuluş yok!
Ama “gayrimenkul geliştirme” yöntemiyle rantsal götürüşüm çok!
Kapı gibi tapum var, evim de depreme dayanıklı, bana kimse dokunamaz!” demeyin!
“Çantacı”nın kapınızı çalacağı, tapunuzun delineceği günü bekleyin!
* * * * *
AKP zihniyeti, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’yken “3. köprü yapılırsa Kuzey Ormanları mahvolur, cinayet işlenmiş olur!” diyen başbakanı cinayete azmettiriyor!
3. köprü yetmiyormuş gibi, Kuzey Ormanları’na 3. havalimanını ve çevre yollarını inşa ettiriyor.
Böylece başbakana seri cinayetler işlettiriyor!..
SÖZCÜ