Uğur Dündar: Başbakan sensin, ister asar ister kesersin!..

Ugur-Dündar-2YAZARLAR-Ta­rih 23 Ni­san 2010’du.
O yıl­lar­da dev­let bü­yük­le­ri kol­tuk­la­rı­nı sem­bo­lik ola­rak ço­cuk­la­ra bı­ra­kı­yor­du.
Baş­ba­kan da her yıl ol­du­ğu gi­bi bu ge­le­ne­ğe uy­du.
Kol­tu­ğu­na 4. sı­nıf öğ­ren­ci­si El­gin Ko­çu­ba­ba­’yı oturt­tu.
Kü­çük El­gin çok he­ye­can­lıy­dı.
Dö­nüp Baş­ba­ka­n’­a sor­du:
“Ko­nuş­ma­ma baş­la­ya­yım mı?”
Baş­ba­kan gü­le­rek bu­yur­du:
“Baş­la­ya­bi­lir­sin… Yet­ki ar­tık se­nin… İs­ter asar­sın, is­ter ke­ser­sin. Her şey sen­de!..”
Çev­re­de­ki yağ­dan­lık­lar bu ve­ciz “de­mok­ra­si ta­nı­mı­nı­” al­kış­lı­yor­du!
* * *
Se­çim­ler yak­la­şı­yor­du.
Baş­ba­kan her yer­de “bi­ta­raf olan ber­ta­raf olur!” di­yor­du.
De­di­ği­ni de ya­pı­yor­du.
Ce­za­ev­le­ri­ni pı­rıl­tı­lı su­bay­lar, bi­lim adam­la­rı, yurt­se­ver­ler ve ga­ze­te­ci­ler­le dol­du­ru­yor, de­mir par­mak­lık­lar ar­dı­na tı­ka­ma­dık­la­rı­nı ya­şa­ya­ma­ya­cak ha­le ge­ti­ri­yor­du.
Bi­ta­raf işa­dam­la­rı­nı ağır ver­gi ce­za­la­rıy­la ezi­yor­du.
Ken­di­si­ne oy ver­me­yen­le­re ha­ya­tı zin­dan edi­yor, Cum­hu­ri­ye­t’­in tüm ku­rum­la­rı­nı ge­ri­ci ve acı­ma­sız bir zih­ni­yet ku­şa­tı­yor­du.
* * *
O zih­ni­yet ki, Er­ge­ne­kon tu­tuk­lu­su Prof. Dr. Fa­tih Hil­mi­oğ­lu­’na he­nüz 21 ya­şın­day­ken ha­ya­tı­nı kay­be­den ca­nı­nın par­ça­sı sev­gi­li oğ­lu Emi­r’­iy­le ce­na­ze­den ön­ce­ki son ge­ce­yi bir­lik­te ge­çir­me­si­ne… Onun oda­sın­da baş ba­şa kal­ma­sı­na… Ba­ba oğul sev­gi­si­nin unu­tul­maz anı­la­rıy­la dop­do­lu geç­mi­şi ye­ni­den ya­şa­ma­sı­na… Ona sa­rı­lıp, do­ya do­ya öp­me­si­ne… Yav­ru­su­nu kok­la­yıp ağ­la­ma­sı­na…İzin ver­mi­yor­du.
“Sen git, Sin­can Ce­za­evi’­nin de­mir par­mak­lık­la­rı­nın ar­dın­da yat. Ev­lat acı­sı­nı ge­ce bo­yun­ca ora­da ya­şa!” di­yor­du.
Bu acı­ma­sız­lık, in­san­lık­tan na­si­bi­ni al­mış her­ke­se “vic­dan­sız­lı­ğın bu ka­da­rı­na pes doğ­ru­su­” de­dir­ti­yor­du.
Zul­me ge­rek­çe ola­rak, “bir ko­ka­in ka­çak­çı­sı­nın ce­na­ze iz­nin­den ya­rar­la­nıp kaç­ma­sı­” gös­te­ri­li­yor­du.
Böy­le­ce rek­tör­lük yap­mış dün­ya­ca say­gın bi­lim in­sa­nı­na “ko­ka­in­ci kaç­tı, sen de ka­çar­sın!” me­sa­jı ve­ri­li­yor­du.
Ve dün…
Siz de oku­muş­su­nuz­dur.
Si­liv­ri tut­sak­la­rın­dan Tun­cay Öz­kan, ce­za­evi yö­ne­ti­mi­ne baş­vu­ra­rak ken­di­si­ni Prof. Dr. Fa­tih Hil­mi­oğ­lu ile Yal­çın Kü­çü­k’­ün kal­dı­ğı ko­ğu­şa nak­let­tir­miş.
Zi­ra Yal­çın Kü­çük ka­ta­rakt ne­de­niy­le gör­mek­te zor­la­nı­yor, Fa­tih Hil­mi­oğ­lu ise ge­ce­le­ri du­var­lar­da gör­dü­ğü oğ­luy­la ko­nu­şu­yor­muş.
Tun­cay Öz­kan da on­la­ra yar­dım edi­yor­muş.
Tun­ca­y’­a bra­vo…
* * *
Sö­zün özü­ne ge­lir­sek:
Kanser hastalığı ağırlaşan Fa­tih Ho­ca, ge­ce­le­ri du­var­lar­da gör­dü­ğü oğ­luy­la ko­nu­şu­yor!
Baş­ba­kan Er­do­ğa­n’­ın sor­gu­ya git­me­si ge­re­ken oğ­lu Bi­la­l’­in ise ne­re­de ol­du­ğu bi­lin­mi­yor!
Kü­çü­cük ço­cu­ğa “Yet­ki ar­tık se­nin… İs­ter asar, is­ter ke­ser­sin!..” di­yen Baş­ba­ka­n’­ın ül­ke­yi ge­tir­di­ği yer, in­sa­nın tüy­le­ri­ni ür­per­ti­yor.
SÖZCÜ

Leave a Reply

Your email address will not be published.