Fenerbahçe, Kurtuluş Savaşı Karşıyaka ise Türk Bayrağı demektir!
(Değerli kardeşim Yılmaz Özdil’e…)
Ülkenin sokakları cayır cayır yanıyor, 4 vatandaş linç ediliyor, çeşitli kentlerde çıkan olaylarda toplam 24 kişi hayatını kaybediyor. Polis yetersiz kalınca asker tanklarıyla sokağa iniyor. Muktedir ve ona yağcılık yarışındaki adamları ise, vatan topraklarında akan kanı durdurmak yerine, bakın neyle uğraşıyor:
* * * *
Cumhurbaşkanlığı Basketbol Kupası finalinde, RTE ve AKP’nin protesto edilmemesi için, dünya spor tarihinin en sıkı “yuhalanmama” önlemleri alınıyor.
Önceki akşam Ankara’da, Fenerbahçe Ülker ile Pınar Karşıyaka arasında oynanan ve Karşıyaka’nın 77-75 kazandığı karşılaşmanın yapılacağı yer, bu amaçla uzun süre gizli tutuluyor.
“Yuhalanmama” önlemleri kapsamında Ankara’daki Arena Spor Salonu’nun adı, neredeyse son anda açıklanıyor.
Fenerbahçe ve Karşıyakalı taraftarlara, 12.000 seyirci kapasiteli koskoca salonda, sadece 2.200 kişilik yer ayrılıyor.
İşi sağlama almak amacıyla koltukların önemli bölümüne de AKP Gençlik Kolları’nın üyeleri yerleştiriliyor.
Bu arada 1.220 polis ve 150 özel güvenlikçi görev yapıyor.
Böylece “yuhalanmama önlemleri” neredeyse seyirci başına bir polis düşecek kadar abartılıyor.
Protesto korkusunu iliklerine kadar hisseden Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, 8.000 koltuğa ait biletleri bloke ettiriyor. Maç saatine dakikalar kala bunlar da satışa çıkarılıyor ama, kimsenin haberi olmadığından elde kalıyor!
* * * *
Neyse maç saati gelip çatıyor.
Ama o da ne?
Her şey, Karşıyakalı bir taraftarın AKP Gençlik Kolları üyelerinin bulunduğu tribüne doğru, üzerinde Mustafa Kemal Atatürk’ün resminin bulunduğu atkıyı havaya kaldırmasıyla başlıyor. Ardından seyirciler hep bir ağızdan “AKP’liler dışarı” diye bağırıyor. Bununla da yetinmeyip “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganlarını atıyorlar.
Sonuçta Karşıyakalı taraftarlarla AKP’liler arasında kavga çıkıyor.
Neyse ki kavga Çevik Kuvvet ile Ankara Emniyeti Spor Güvenlik Şube Müdürlüğü ekiplerinin araya girmesiyle son buluyor.
* * * *
Sevgili okurlarım,
Türkiye’nin iç ve dış politikası Cumhuriyet tarihinin en berbat dönemini yaşıyor.
Acz içindeki iktidar, adeta ters yumruk yemiş bir boksör gibi, ne yapacağını bilemeden varlığını sürdürmeye çalışıyor.
Öylesine şaşkın ki, Fenerbahçe ve Karşıyaka gibi bağımsızlık ve Cumhuriyet’le özdeşleşmiş iki dev kulübün taraftarını, AKP’nin bindirilmiş kıtalarını tribünlere doldurarak, seyirci başına bir polis dikerek susturabileceğini düşünebiliyor!
Fenerbahçe’nin Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı, Karşıyaka’nın ise, bugünden itibaren SÖZCÜ’de birlikte yazmanın onurunu ve mutluluğunu yaşayacağım değerli kardeşim Yılmaz Özdil’in deyimiyle “Türk Bayrağı”nı temsil ettiğini bilemiyor.
Zeybek oyunu dışında asla diz çökmeyen Mustafa Kemal’in Askerleri’ni korkutabileceğini sanıyor.
Tabii ki her zaman olduğu gibi, fena halde yanılıyor.
SÖZCÜ