Uğur Dündar: Vatan hainleri!..

Ugur-Dündar-2Casuslar!
Şimdi de devletin güvenliğini hedef aldılar!
Alçak ajanlar!
Devletin en kozmik toplantısını bile dinlediler!
Gizli servis işbirlikçileri!
Taşeronlar!
Vatan hainleri!
* * * *
Bunlar Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın, Suriye’ye yönelik savaş senaryolarını konuştukları ses kaydının internete sızdırılmasının ardından AKP yetkililerinin yaptıkları açıklamalardan özetler…
* * * *
Bu ses kaydının internette paylaşılmasının casusluk faaliyeti olduğunu ben de kabul ediyorum.
Ama şu soruyu da sormadan geçemiyorum:
Peki bu casusluk girişimlerini boşa çıkartmakla görevli kurumların bunda hiç mi sorumlulukları yok?
Dinlemelere karşı gereken önlemlerin alınamaması korkunç bir güvenlik açığı değil mi?
Bu kurumlardaki yetkililerin elleri armut mu topluyor?
Ayrıca son olay, Oslo’daki çok gizli PKK görüşmelerinin deşifre edilmesi, İmralı’da Abdullah Öcalan’la varılan mutabakat zaptının el altından medyaya sızdırılması, devletin zirvesinin kullandığı kriptolu telefonların dinlenmesi ve benzeri olaylardan hiç ders alınmadığını göstermiyor mu?
Adamların adı üstünde; casus! Ajanların işi bu! Onlar savaş senaryosu konuşmalarını dinlemeye çalışacaklar, devletin ilgili kurumları da dinletmemeye uğraşacak.
Bu doğrultuda gereken tüm önlemleri eksiksiz alacak, elektronik güvenliği sağlayacak.
Hatta bununla da yetinmeyecek, casusları yakalayıp yargıya teslim edecek.
* * * *
Peki koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu noktaya nasıl geldi?
Hemen söyleyeyim, baskıcı ve yasakçı Başbakan’ın yarattığı korku imparatorluğu ve AKP’nin çağdışı devlet anlayışı nedeniyle geldi.
Vatandaşın telefonları dinlendi,
Üç kişinin bir araya gelip Taksim’e çıkmaları bile izlendi.
Yandaş olmayanlar mimlendi, muhalefet yapanlar fişlendi…
Yasal ve masum protesto haklarını kullananlar bile biber gazı ve TOMA’larla iteklendi.
Medya patronlarından gerçekleri yazmamaları, bunu kabul etmeyenlerin kalemlerinin kırılması istendi.
Zindanlara atılanlara düzmece senaryolar ve dandik gizli tanık ifadeleriyle müebbet hapis cezaları verildi.
Sosyal medyaya erişimin engellenmesiyle yasaklara tüy dikildi!
* * * *
Korku imparatorluğunun inşasında son noktaya gelinince “artık bize kimse dokunamaz rehavetine” geçildi.
“Nasıl olsa kimse yazamaz” düşüncesi, Başbakan ve yakın çevresini yolsuzluk batağına sürükledi.
Evlerdeki para dağları “Polis ve yargı bizim arka bahçemizdir” özgüveniyle yükseldi.
Sorumsuzluk ve kibir sarhoşluğu öylesine inanılmaz bir boyuta ulaştı ki “Biz istediğimizi dinleriz ama bizi kimse dinleyemez” diyen kendini bilmezleri Bakara Suresi ile dalga geçme noktasına kadar getirdi.
* * * *
Şöyle bir ülke düşünün sevgili okurlarım,
O ülkede Başbakan evini para dağına çeviriyor!
Ana muhalefet partisi liderine düzenlenen komployla elde edilen kaset, yine aynı Başbakan tarafından internete servis ediliyor!
Terör örgütlerine kol kanat geriliyor!
Seçimi kazanma uğruna kutsal mekanlara saldırılarak savaş çıkarmak bile göze alınabiliyor!
Allah aşkınıza böylesine çivisi çıkarılmış bir ülkede casusların cirit atmaması, devletin kozmik sırlarının casusların eline geçmemesi mümkün mü?
“Vay casuslar vay” diyen AKP’lilerin aynaya bakıp “devleti ne hale getirmişiz, ülkeyi kevgire çevirmişiz” demeleri gerekmiyor mu?

SÖZCÜ

Leave a Reply

Your email address will not be published.