Ak Kaşık….I Erhan Yurdayüksel

Yolsuzluk iddialarına karşın, milletvekillerin dokunulmazlık sınırlarının çok geniş olduğu,

Yolsuzlukla Mücadele Stratejisi’nin etkili uygulanabilmesi için kuvvetli siyasi iradeye ihtiyaç duyulduğu,

Siyasi partilerin finansmanları konusunda sorunların bulunduğu,

Siyasilerin ve kamu görevlilerinin mal varlıklarının tespitine yönelik düzenlemelerin kuvvetlendirilmesi,

Yolsuzlukla mücadele davalarında tarafsızlık ilkesine ilişkin endişeler,

“Deniz Feneri Davası”,

Kamu ihalelerinde devlet memurlarına verilen cezaların neden 5-12 yıldan 3-7 yıl aralığına düşürüldüğü,

AB Komisyonunun Ekim’de açıkladığı yolsuzlukla mücadeleye geniş yer ayırdığı Türkiye raporunda yer almıştı.

Türkiye’de bu güne dek olan yolsuzlukları,

Gözleri olanlar görmedi,

Kulakları olanlar duymadı.

« Bal tutan parmağını yalar » anlayışıyla yandaş, sırdaş, paydaşlarla birlikte ak koyun sürüsü oluşturuldu.

Ayakkabı kutularından çıkan milyon dolarlar,

Türkiye genelinde görevlerinden el çektirilen Emniyet yetkilileri, Savcılar,

iktidarın başı ve yardımcıları tarafından mazlum edebiyatına sığınılarak yapılan açıklamalar…

Ateş bacayı sarmış,

Oğlu gözaltına alınmış,

İstifa edeceğine,

‘Bundan bir şey çıkmaz’ açıklaması yapan bir bakan !..

‘Tamam babacım’ deyip soluğu eniştesinin yanında alanlar.

Rezalet diz boyu…

AB Komisyonundan Türkiye hakkında yeni bir açıklama daha yapılıyor.

Bu açıklamada :

*Hükümetin “soruşturmaya müdahale etmeyeceği ve soruşturmada yargıyı destekleyeceğine” dair teminatının da not edildiğine dikkat çekiliyor.

*Gelişmelerin yakından takip edildiği,

*Yargı sürecinin tarafsızlığı ve bağımsızlığının teminat altına alınması ihtiyacının altının çizildiği,

*Hükümetin soruşturmaya müdahale etmeme ve bu konuda yargıyı destekleyeceği taahhüdü,

*Ayrıca, suç iddialarının tarafsız şekilde soruşturulmasının ilgili yetkililerin sorumluluğunda olduğu, bir kez daha hatırlatılıyor.

AB bu olayda ‘Deniz Feneri’nde yaşananların bir daha yaşanmamasına vurgu yaparken,

ABD Büyükelçisi Ricciardone, “‘Gezi olayları’nda olduğu gibi sorumluların dışarıda aranması gerçeklerin ortaya çıkmasını engelleyecek bir yaklaşım olur”

şeklinde endişelerini dile getiriyor.

Bu yaşanan yolsuzluklar, bunca talan, bunca pislik, bunca rezalet…

Yaptıkları yapacaklarının teminatı olan tek adamlık rejimine hızlı geçiş planları…

Sata, sata erittikleri ülke değerlerinin kalanını örtülüye transfer için havuz fonu hazırlıkları…

Her krizi fırsata dönüştürme becerileri…

Bitmek tükenmek bilmeyen doğa düşmanlıkları…

Pişkince sırıtarak kendilerinin ak kaşık olduğunu söyleyenlerin palavra demeçleri.

Dik durmayı, yolsuzluk, soygun, vurgun sananlar,

Hak etmedikleri makamları doldurup ülkesini arkadan vuranlar…

Ve bunlardan medet umup yapılanlara göz yumanlar…

‘Türkiye’ye yakışmıyor!..

Erhan Yurdayüksel
20.12.2013